‘Yasa dışı kürtaj’ davası

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren ‘yasa dışı kürtaj’ davasında tanıklar dinlenmeye devam etti. Davada 2’inci fetüsün babası olan T.Ö konuştu

Didem MENTEŞ

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren ‘yasa dışı kürtaj’ davasında, Savcılık, tanıklarını dinletmeye devam etti. Dünkü duruşmada 2’inci fetüsün babası olan, ayrıca münhasır tanık olarak ilan edilen M.A.’nın eski eşi T.Ö, davada tanık olarak dinlendi. Tanık T.Ö, eski nişanlısının 3-4 haftalık hamile olduğunu ve tıbben çocuğun alınması gerektiğini kendisine söylendiğini belirterek, ameliyata Fahri Karagözlü ile Rasiha Serdaroğlu’nun girdiğini anlattı. Kürtaj karşılığında 8 bin TL ödediğini söyleyen T.Ö, Verda Tunçbilek’in ise kürtaj olayına sıcak bakmadığını ve rahatsız olduğunu kendisine söylediğini dile getirdi.

Öte yandan davada teknik tanık olarak dinlenen Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Öğretim Üyesi ve anestezi uzmanı olan Prof. Dr. Atalay Arkan ise 34 haftalık bebekte bulunan propofol ilacının insan vücudunda bulunmadığını, ekstra verildiğini vurguladı.

Propofol ilacının, bebeğin anne karnında kalbi atarken verildiyse, ilacın bütün organlara çok hızlı bir şekilde geçebildiğini anlatan Arkan, bebek anne karnında ölü ise ilacın dağılmasının mümkün olmadığının altını çizdi.

Taraflar hazır bulundu

Sanıklar Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Özkent Tunçbilek, Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarıldı.

Başkan Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen huzurundaki davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.

4 tanık daha dinlendi

Savcı Akyener, dünkü duruşmada 2’inci fetüsün babası olan, ayrıca münhasır tanık olarak ilan edilen M.A.’nın eski eşi T.Ö’yü 36’ıncı tanık olarak dinletti. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Öğretim Üyesi ve anestezi uzmanı olan Prof. Dr. Atalay Arkan ise 37’inci tanık, mahkeme çalışanı Umut Obenler’i 38’inci ve Girne Polis Müdürlüğü Muhaceret Amirliğinde görevli muhaceret polis memuru İbrahim Maliki’yi de 39’uncu tanık olarak dinletti.

Tanık T.Ö: “Bebeğin 4-5 haftalık olduğunu biliyordum

Davanın 36’ıncı tanığı olan 2’inci fetüsün babası T.Ö, mahkemede yeminli şahadet verdi. İlk önce savcının daha sonra da avukatların sorularını yanıtladı. Tanık T.Ö, şunları aktardı: “M.A ile nişanlıydık. Biz birlikte olduğumuzda sancıları vardı ve doktora bakınmasını istedim. Doktora gitti, beni aradı ve hamile olduğunu söyledi. Ada Hospital’e Fahri Karagözlü’ye annesiyle birlikte gitti. Bunun üzerine bana telefonda çocuğun alınması gerektiği söylendi. Bende sağlık durumu olduğu için itiraz etmedim. M.A. annesiyle birlikte gitti ve Ada Hospital’de ameliyatını oldu. Ben M.A. ameliyata alındıktan sonra gittim.

Fahri Bey ordaydı, 5 dakika sonra Rasiha Hanım geldi. Rasiha Hanım ‘günaydın’ dedi. Ameliyat bittikten sonra Rasiha Hanım yanımıza geldi, ‘M.A iyidir, odaya alıyoruz’ dedi. Ödemeyi ben yaptım. Ameliyat olduktan sonra aşağı indim Fahri Bey ve Verda Hanım aynı odadaydı. Parayı masanın üzerine koydum, 8 bin TL ödedim. Verda Hanım ile sohbet ettik. Oranın tüp bebek merkezi olduğundan bahsetti, kürtaj olayından rahatsız olduğunu ve sıcak bakmadığını söyledi. Bebeğin 4-5 haftalık hamile olduğunu biliyordum. Tıbben çocuğun alınması gerektiği bana söylendi”

Prof. Arkan: “Propofol insan vücudunda bulunmaz”

Davada teknik tanık olarak Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Öğretim Üyesi ve anestezi uzmanı olan Prof. Dr. Atalay Arkan 39’uncu tanık olarak dinlendi. Arkan, 7 numaralı fetüs olarak geçen 34 haftalık bebeğin otopsi raporunu inceleyerek, bebekte bulunan propofol ilacıyla ilgili bilgi verdi. Propofol ilacının anesteziye girişte kullanılan bir uyutma ilacı olduğunu belirterek, genel ve bölgesel anestezi olarak uygulandığını aktardı. Propofol ilacının insan vücudunda bulunmadığını, ekstra verildiğini kaydeden Arkan, bu ilacın kaslar için değil damar için verildiğini ifade etti.

34 haftalık bebeğin iç organ parçasında propofol maddesini bulunmasını yorumlayan Arkan, sezaryen ile doğan bir çocukta propofol bulunabileceğini, normal doğum olan bir çocuğa verilemeyeceğini aktardı. Propofol ilacının bölgesel anestezide verilemeyeceğini anlatan Arkan, sezaryen ameliyatlarında genel anesteziyle bu ilacın verilebileceğini aktardı.

“Propofol çok hızlı şekilde geçer”

Arkan, propofol ilacının özellikle yağda eriyen bir madde olduğu için ve genel anesteziyle kullanıldığında bebeğe çok hızlı geçtiğini söyledi. İlacın bebekte dolaşıma geçtiği anda, aşağından (anneden) gelen kan ile karıştığını ve karaciğerden geçerek etkisini kaybettiğini vurgulayan Arkan, propofolun anneden bebeğe çok hızlı şekilde geçtiğini söyledi.

Propofol ilacının, bebeğin anne karnında kalbi atarken verildiyse, ilacın bütün organlara geçebildiğini anlatan Arkan, bebek anne karnında ölü ise ilacın dağılmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Arkan, “mutlaka bebeğin kalbi atması ya da fetal dolaşımı olması gerekir. 2 kg 90 gr ağırlığında bir bebeğe anneden de olsa propofol verirseniz, çok büyük etki yapar. Tabi veriken miktara bağlıdır” dedi.

Özel Haber Haberleri