Recep DAL
Yeşil Barış Hareketi (YBH) Genel Sekreteri Feriha Tel, olası orman yangınlarına karşı ülkenin hazırlıksız olduğunu, Orman Dairesi’nin kısıtlı bütçe, personel ve ekipmanla çalıştığını söyledi. Tel, “Hükümetin önceliği maalesef ormanlar değil” diyerek, yangın şeritlerinin dahi birçok bölgede temizlenemediğini vurguladı.
Yangınlarda en kritik tedbirlerden birinin erken uyarı sistemi olduğunu belirten Tel, AB hibesiyle alınan duman sensörlerinin bakımının yapılmadığını ve devre dışı kaldığını hatırlattı. Türkiye’den gelen yangın söndürme helikopterinin ise son iki yıldır ülkede konuşlanmadığını söyleyen Tel, “Yangına ilk yarım saatte müdahale hayatidir” dedi.
Tel, Cumhurbaşkanlığı’nın düzenlediği konferansta helikopter alımının maliyetli olduğu yönünde görüşler dile getirildiğini hatırlatarak, bunun tamamen öncelik meselesi olduğunu ifade etti. Helikopter kullanacak pilotların yetiştirilmesi için bütçe ayrılması gerektiğini söyleyen Tel, “Ülkenin her kesimi bu konuda destek verir” dedi.
Ülkede yangın yönetim planı bulunmadığını kaydeden Tel, mevcut durumda herkesin kendi inisiyatifiyle sahaya indiğini söyledi. Önceden yapılan planlama ve tatbikatların etkin mücadele için zorunlu olduğunu vurgulayan Tel, 4x4 müdahale araçlarının da yetersiz olduğuna dikkat çekti.
Tel, Orman Dairesi’ne her yıl mevsimlik işçi alındığını, ancak alımların partizanca yapıldığını vurguladı; yaş ve sağlık kriterlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Bu durumun hem müdahaleyi zorlaştırdığını hem de işçilerin hayatını riske attığını söyledi.
Yanan orman alanlarının yalnızca küçük bir bölümünün yeniden ağaçlandırılabildiğini aktaran Tel, “Yanan orman alanına kıyasla ağaçlandırma 9’a 1 oranında” dedi. Tel, yeni fidan dikiminin yanı sıra mevcut ormanların korunmasının hayati olduğunu ifade etti.
Yangınların yüzde 90’ından fazlasının insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Tel, yaz aylarında ormanlık alanlarda ateş yakılmaması, izmarit ve çöp atılmaması gerektiğini hatırlattı. Tel, elektrik altyapısında da yangın riskine karşı önlem alınması çağrısında bulundu.
Yeşil Barış Hareketi (YBH) Genel Sekreteri Feriha Tel, olası orman yangınlarına karşı ülkenin hazırlıklı olmadığını ve gerekli önlemlerin alınmadığını belirterek, YENİDÜZEN’e önemli açıklamalarda bulundu.
YBH Genel Sekreteri Tel, olası bir yangını engellemek adına ön çalışmalardan sorumlu olan kurumun Orman Dairesi olduğunu, dairenin çok kısıtlı imkânlarla ve döner sermaye sistemiyle oluşturduğu bütçeyle çalışmalarını yürüttüğünü ifade etti.
“Hükümetin önceliği maalesef ormanlar değil”
Orman Dairesi’nin devlet tarafından yeterince güçlendirilmediğini, ihtiyaç olan bütçenin ayrılmadığını söyleyen Tel, dairede yeterli personel ve ekipman bulunmadığı için bu yıl da yangın şeritlerinin temizliğinin birçok bölgede tamamlanamadığını vurguladı. Tel, “Daire ekipman ve personel eksikliği yaşıyor. Bunun için de çok büyük bütçelere ihtiyaç yok. Hükümetin önceliği maalesef ormanlar değil” dedi.
“Ülkemize sağlanan önemli bir yatırımdan mahrum kaldık”
Tel, orman yangınlarına yönelik alınacak tedbirler arasında en önemlilerinden birinin erken uyarı sistemi olduğunu belirterek, her yangında erken uyarının ne kadar önemli olduğunun yaşayarak görüldüğünü söyledi. Yayılan bir yangını yüksek teknolojileriniz dahi olsa önlemenin kolay olmadığına dikkat çeken Tel, “Avrupa Birliği’nin (AB) 2000’li yıllarda ülkemize hibe ettiği duman sensörlerinin idamesi sağlanamadı. Ülkemize sağlanan önemli bir yatırımdan mahrum kaldık” ifadelerini kullandı.
Birçok yangın istasyonunda yeterli personel olmadığını belirten Tel, alınmayan önlemler ve olmayan sistemlerle erken uyarı konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getirdi. Erken uyarının, erken müdahale açısından önemine işaret eden Tel, Türkiye’den son iki yıldır ülkemize yangın söndürme helikopteri konuşlandırılmadığını hatırlattı.
“Son iki yıldır helikopter konuşlanmıyor”
Tel, daha önceki yıllarda en azından Türkiye’den gelen bir helikopterin ülkede konuşlandığını, son iki yıldır bunun da gerçekleşmediğini belirtti. İklim değişikliğinin en büyük gerçeklerinden birinin orman yangınları olduğunu, Türkiye’nin bu sebeple yangınlarla boğuştuğunu dile getirdi. Türkiye tarafından helikopterin gönderilmediğini düşündüğünü aktaran Tel, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) son yıllarda dönüştürdüğü yangın helikopterinin ise tam donanımlı olmadığını vurguladı. Tel, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’den istediğimiz zaman helikopterin gelebileceği söyleniyor. Her duman çıkan yer için Türkiye’den helikopter talep edilemez. Ciddi büyüklükte ve tehlikede bir yangın çıkması durumunda talep gerçekleşebilir. Eğer yangın çıkmışsa, ilk yarım saatlik müdahale hayati önem arz ediyor. Türkiye’den helikopter gelene kadar bu süre aşılabilir. O yüzden erken müdahale açısından ülkede bir yangın söndürme helikopterinin konuşlanması gerekiyor.”
“Helikopter almak öncelik meselesi”
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı’nın orman yangınlarıyla ilgili düzenlediği konferansa katıldığını aktaran Tel, burada helikopter almanın maliyetinin yüksek olduğuna yönelik bir yaklaşım sergilendiğini söyledi. Bunun tamamen öncelikle ilgili olduğunu vurgulayan Tel, yangın söndürme helikopterini kullanacak pilotların yetiştirilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabileceğine belirtti.
Tel, yangın söndürme helikopterlerini sürecek pilotların ilotların eğitimi için bir bütçe ayrılması gerektiğine işaret etti; Kimsenin buna itiraz edeceğini düşünmüyorum. Tam tersine ülkenin tüm kesimlerinden maddi ve manevi destek görecektir. Yıllardır konuşulan bu konuda bir adım atılmıyor” diye konuştu.
“Yangın yönetim planımız yok”
Tel, ülke olarak bir yangın yönetim planının bulunmadığını belirterek, “Bu çok büyük bir eksikliktir. Herkes ve ilgili kurumlar kendi çabasıyla sahaya iniyor. Bunların bir yangın yönetim planı çerçevesinde yapılması gerekiyor. Önceden planlama ve tatbikatlarla hazırlık şart. Planlama olmazsa yangınlara yönelik etkin bir mücadele sergileyemezsiniz” açıklamasında bulundu. Tel, insan gücünün kısıtlı olduğu durumlarda sahaya girebilecek ve müdahale edebilecek 4x4 araç sayısının da yetersiz olduğunu ifade etti.
“Orman Dairesi’ne hiçbir kriter aranmadan, partizanca mevsimlik işçi alınıyor”
Her yıl belirli aylar için mevsimlik işçi alındığını, bu yıl da 121 kişinin alındığını söyleyen Tel, işe alımlarda tamamen partizanca davranıldığını ve yaş ile sağlık durumunun belirleyici kriterler arasında yer almadığını vurguladı. Bu nedenle sahada amatör ekiplerin çalışmak zorunda kaldığını, etkin bir erken müdahalede sıkıntı yaşandığını kaydeden Tel, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bilinçsiz şekilde yangına müdahale etmek zorunda kalan mevsimlik işçilerin kendi hayatları bakımından da ciddi bir risk ortaya çıkıyor. İklim krizi yerinde durmuyor, son sürat devam ediyor. Artık kuraklıktan çölleşmeye geçtiğimiz bir coğrafyadayız. Uzmanlar, bu coğrafyada orman yangın riskinin artacağı konusunda ciddi uyarılar yapıyor. Böylesi bir ortamda amatör ekiplerle sahada olmak çok ciddi riskler taşıyor. Yalnızca yaz ayları için değil, yılın 12 ayı yangınlara müdahale edebilecek ekiplerimiz olmalı. Dairelere geçici memur doldurulacağına bu alanda kriterler doğrultusunda istihdam yapılmalı. Partizanca geçici istihdam edilen mevsimlik işçiler insanca koşullarda çalıştırılmıyor. Bu insanlara iyilik mi yapılıyor, yoksa ekonomik sıkıntıları kullanılarak kötülük mü yapılıyor, bu da ayrı değerlendirilmesi gereken bir konu.”
"Limasol yangını ilk etapta yeterince ciddiye alınmadı"
Kıbrıs’ın güneyinde Temmuz ayında Limasol ve Baf’ta yaşanan büyük yangınlarla ilgili de konuşan Tel, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Mayıs ayında yaptığı tatbikatta 14 hava aracı kullandığını ve bu nedenle daha hazır olduklarını düşündüğünü söyledi. Ancak düşündüğünün tersine bir durum yaşandığını ifade eden Tel, yangının ilk anda yeterince ciddiye alınmadığını, etkin müdahale sergilenmediğini ve yangının geniş alana yayıldığını aktardı.
“Yardım için bir yangın çıkınca girişimde bulunulması iki toplumun ayıbıdır”
Tel, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yangın söndürme planında kuzeyin yer almamasını “büyük bir yanlış” olarak değerlendirerek, “Yardım için bir yangın çıkınca girişimde bulunulması iki toplumun ayıbıdır. Ortak coğrafyada doğal afetlerle ilgili konularda bile ortaklaşma yapamıyoruz” dedi. Tel, Mart ayında Cenevre’de gerçekleşen Kıbrıs zirvesinde afetlerle ilgili ortak komite kurulacağından bahsedildiğini ancak bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığını belirtti.
"Var olanı korumak önemli"
İklim kriziyle mücadelede ormanların ve ağaçların rolünün çok önemli olduğunu söyleyen Tel, orman yangınlarının değerlendirilmesinde yok olan ekosistemin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Yeni ağaç dikimlerinin yanında mevcut ormanların korunması gerektiğine vurgu yapan Tel, yanan alanlara dikilen ağaçların tutma oranının yüzde 7-8’e düştüğünü, zararlılara karşı da daha az dayanıklı olduklarını ifade etti.
“Yanan orman alanına kıyasla ağaçlandırma 9’a 1 oranında”
Orman Dairesi’nin bütçe kısıtlılığından dolayı yeni fidan dikme konusunda zayıf kaldığını, yanan alanların çok az bir kısmının yeniden ağaçlandırılabildiğini belirten Tel, “Yanan orman alanına kıyasla ağaçlandırma 9’a 1 oranında. Var olanı korumanın ne kadar önemli olduğunun altını çiziyorum” dedi.
"Halk da sorumluluk almalı"
Tel, halkın da büyük sorumluluklar düştüğünü belirterek, özellikle yaz aylarında ormanlık alanlarda ateş yakılmaması, insan faaliyetlerinden olabildiğince kaçınılması gerektiğini söyledi. Araçlardan atılan sigara izmaritleri ve çöplerin yangına sebep olabileceğini hatırlatan Tel, orman yangınlarının yüzde 90’ından fazlasının insan kaynaklı olduğunu vurguladı.
Elektrik tellerinin birbirine çarpmaması için önlemler alınması, trafoların yanlarının olası kıvılcımlanma ihtimaline karşı temiz tutulması gerektiğini kaydeden Tel, bu noktada belediyelerin de sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyledi.