Üçüncü Reich Dönemi: Nazigenik

İlaç bir nevi alkolün, sigaranın bir yan modeli gibiydi. Savaş içinde, yoksul, kızgın olan Alman halkının psikolojik olarak toplarlanması adına bu tip kısa yoldan onları iyi hissettiren mucizevi şeylere ihtiyaç duyuyordu

Fatma Dalokay
fatdalokay123@gmail.com

Birinci Dünya Savaşı Almanlar için büyük bir yenilgi ile sonuçlandı. Yenilginin sonucunda Almanya’nın İtilaf Devletleri ile imzaladığı Versay Antlaşması, savaşın başlamasının sorumluluğunu Almanya’ya bırakıyor, Almanya’yı ciddi derecede etkileyecek yaptırımlar içeriyordu. 

Gururu zedelenen Alman halkı, ilerleyen yıllarda Büyük Bunalım ile karşılaşacak, ekonomik olarak yaşadığı hiperenflasyon gibi sorunla daha da çaresiz, öfkeli olacaktı. Bu gibi olayların ardı ardına gerçekleşmesi, Almanya’da sağ partilerin yükselişini kaçınılmaz yaptı. Bu dönemde kurulup yükselen Nazi Partisi, ister şans, ister hırs, ister emek deyin, Almanya’nın 3. Reich Rejmi’nin başındaki parti oluverdi. Weimar Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılmasından sonra, Almanya için yeni bir dönem başlıyordu. 

Alman halkının öfkesi, açık bırakılmış ateşte iyice ısınıp fokurdamaya devam eden azgın bir yağ gibi ısınadursun, 2. Dünya Savaşı’nın tohumları, 1. Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanan Versay Antlaşması ile çoktan atılmıştı. Güç bulduğu anda atağa geçmeyi bekleyen Almanya, lideri Adolf Hitler ile birlikte 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal ederek başladı.

Almanların gözü kördü. Dört koldan ordularını güçlendirmeye oldukça emek veriyorlardı. Bu amaç uğrunda verdikleri emeklerin bir sonucu ise bazı tarihçiler tarafından Nazigenik’in (Alman metamfetamin epidemisi) yaratılmasına sebep olan Pervitin ilacını üretmek oldu.

Amfetaminin Birleşik Devletler’le tanıştırılmasının ardından Alman farmakoloji şirketleri kendi uyarıcı ilaçlarını üretmek adına işe koyuldu. Bu şekilde kendi ilaçlarını üretmeye başlayan Almanya’ya dış güçlerden ilaç ihraç edilmesine ihtiyaç duymayacak, tek başına bağımsız olacaktı. Kimyasal olarak amfetamine yakın olan metamfetamin, Pervitin ismi ile Berlin’de Temmler şirketi tarafından satışa sunuldu. İlk yapılan araştırmalar Pervitin’in ileri derece depresyonu iyileştirdiğini işaret ediyordu. Çok yaygın bir kalıp olan “peynir ekmek gibi satılmak” kalıbı Pervitin ilacı için oldukça uygundu. Savaş zamanında bulunulması ve deneyimsizlik gibi etkenlerden ötürü ilaç yeterince araştırılmadan stantlarda yerini almıştı.

İlaç bir nevi alkolün, sigaranın bir yan modeli gibiydi. Savaş içinde, yoksul, kızgın olan Alman halkının psikolojik olarak toplarlanması adına bu tip kısa yoldan onları iyi hissettiren mucizevi şeylere ihtiyaç duyuyordu. Temmler şirketi ilacın üretimi başlar başlamaz halkla ilişkiler uzmanları tutup, ilacın reklamlarını her yere astırdı ve doktorlara denemeleri adına birçok ücretsiz numune dağıttı.

Jenerik ismi Pervitin olan bu ilacın etkin maddesi metamfetamindir. Metamfetamin merkezî sinir sistemini uyararak seratonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmiterlerin salınmasına yol açar. Kısa vadede insanlar üzerinde gözlemlenen etkileri: İştahın azalması, mutluluk, mide bulantısı, kalp ritminde hızlanma, hipertansiyon, psikoz, uyku ihtiyacının azalması, vücut sıcaklığının düşmesi, panik atak, şiddet içeren davranışlar sergilemektir. Yüksek dozda alınırsa, ölüme sebep olur. Uzun vadede ise depresyon tedavisi olarak kullanılan bu ilaç depresyona, Alzheimer hastalığına, epilepsiye, bağımlılığa, kilo kaybına sebep olmaktadır.[1] Tabii ilaç kullanılmaya başlandığında, Almanların elinde olan bilgiler, ilacın ameliyatlarda kullanımının, anesteziden sonra hastanın kendine gelme sürecini hızlandırması; kanser hastalıklarının mutluluklarını ve esenliklerini artırması; astım, saman nezlesi, migren, Parkinson hastalıklarının tedavisinde işe yaradığı; morfin ve alkol bağımlılığı olan insanlarda bu bağımlılıkların azalmasında etkili olduğudur. Bunun yanında bu ilacın tedavide kullanılmasının en etkili bulunduğu alanlar şizofreni, depresyon, kaygı bozukluğu ve cinsel yetersizlik olmuştur. Fakat bu veriler, yeterince güvenilir araştırmalardan edinilmiş bilgiler değildir.

Pervitin 1939’da özel olarak zor koşullarda çalışam yorgun askerlere ve memurlara verilmeye başladı. Bu ilacı olan herkes ise oldukça hevesliydi. Pervitin’in onlar üzerindeki ilk etkisi onları uyanık tutmak ve hâlâ akılcı bir şekilde düşünebilmelerini sağlamak olacaktı. Yorgunluk kazaları artık daha azdı. [2] Askerlerin bu ilacı sıklıkla kullanması Nazilerin Polonya ve Fransa’yı işgal etmesindeki başarısında oldukça rol oynadığı iddia edilmektedir. Bu iddiayı doğrulayacak herhangi bir kanıt bulunmasa da başarı ve Pervitin kullanımı arasında bir ilişkinin olabileceğini söyleyebilmek mümkündür. Fransa’da bir haberde Almanların Fransa’da gösterdiği başarı “Almanlar toplam 100 saatte 1. Dünya Savaşı’nda toplamda kazanamadığı toprağı, Fransa’nın işgalinde kazanmıştır.” diye anlatılmıştır.[3]

Zorlu zamanlardan geçen bir halk; siyasi, ekonomik bulanım yaşamaktaydı. Pervitin kullanımı epidemisi, halka potansiyel bir uyuşturucuyu, kolay ulaşılabilinecek şekilde sağlayan bir yönetim tarafından yaratılmıştır denilebilir. Yaşanan tüm psikolojik zorlukların üstesinden bu ilaç ile gelebileceklerini düşünmeseler bile, halkın sorunlarını hafifletip, “millî davaya” odaklanabilmeyi ve onun üzerinde kusursuz çalışabilmeyi umut etmiş olabilecekleri akla gelen fikirlerden bir tanesi olarak kalacaktır.  


Kaynaklar

1.  Yasaei, R.; Saadabadi, A. Methamphetamine; StatPearls Publishing, 2021.

2. Methamphetamine for Hitler’s Germany: 1937 to 1945 – PubMed https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22849208/.

3. Hitler’s Little Helper: A History of Rampant Drug Use Under the Nazis (Published 2017) https://www.nytimes.com/2017/03/27/books/review/blitzed-drugs-third-reich-norman-ohler.html.

Dergiler Haberleri