Tunçbilek çiftinin avukatları 'BERAAT' İSTEDİ!

Avukatlar, Fasıl 155 Usul Yasası kapsamında madde 74’ün (b) fıkrasına dayanarak, Mahkemeden, müvekkillerinin müdafaaya çağrılmadan beraatlarını talep etti. Avukatlar hitaplarında, müvekkillerinin bu davaya bağlayan hususun sadece ‘hastane sahibi’ olmaları

‘YASA DIŞI HAMİLELİĞİ SONLANDIRMA’ DAVASI

 

Didem MENTEŞ

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ‘yasa dışı hamileliği sonlandırma’ davasından yargılanan Mehmet Ali Tunçbilek ve Verda Özkent Tunçbilek’in avukatları ‘beraat’ talebinde bulundu. Geçen duruşma Savcının davasını kapatmasıyla, söz hakkı savunma avukatlarına geçti. Tunçbilek çiftinin avukatları, Mahkemeden, sanıkların müdafaaya çağrılmadan beraat etmelerini talep ederek, gerekçelerini aktardı. Avukatlar, müvekkillerini bu davaya bağlayan husussun sadece ‘hastane sahibi’ olmaları ve iddia edilen suçlarla ilgili bağlantıları olmadığını öne sürdü. Müvekkiller aleyhine getirilen suçların ispatlanamadığını iddia ederek, Mehmet Ali Tunçbilek ve Verda Özkent Tunçbilek’in bu davadan ‘beraat’ edilmesini talep etti.

 

Savcı dinlenecek

İki avukatın ‘beraat’ talebine karşılık, Mahkeme Savcı Erdinç Akyener’in savunmasını dinlemek üzere duruşmayı 20 Aralık Salı gününe erteledi.

Bu arada diğer avukatlar, savunmaları açısından tanıklar dinletecek ve dava kaldığı yerden devam edecek.

 

Mahkemede güvenlik artırıldı

Bu arada polis dün mahkeme avlusunda geniş güvenlik önlemi aldı. Polise önceki gün ‘sanıkların kaçabileceği’ ihbarı doğrultusunda, mahkeme avlusundaki güvenlik artırıldı. Sanıklar, mahkeme öncesi ve aralarında salondan sadece lavabo ihtiyacı için dışarı çıkartılırken, aile yakınları duruşma başlandıktan sonra mahkeme içerisine alındı. 

 

Taraflar hazır bulundu

Sanıklar Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Özkent Tunçbilek, Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Başkan Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen huzurundaki davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş adına Ömer Başay temsil etti.

 

Avukatlardan ‘beraat’ talebi

Geçen duruşma Savcının davasını kapatmasıyla, söz hakkı savunma avukatlarına geçti. İlk sözü sanık 1 Mehmet Ali Tunçbilek’in avukat Serhan Çınar, Fasıl 155 Usul Yasası kapsamında madde 74’ün (b) fıkrasına dayanarak, bu safhada sanığın müdafaaya çağrılmadan ‘beraat’ edilmesini istedi. Bu talebi değerlendirmek için hitap yapan Çınar, gerekçelerini mahkemeye açıkladı. Çınar, Fasıl 154 madde 20 altında müvekkilini suça bağlayıcı bir şahadet olmadığını, bu gerekçelerini 3 başlık altında topladığını söyledi. Avukat, ilgili maddenin işlenen suça yardım edici, teşvik edici, katkıda bulunmalarıyla ilgili olup, 20’inci madde altında, İddia Makamının, sanığın bu suça iştirak ettiğini ispatlaması gerektiğini ancak bunun ispatlanamadığını ileri sürdü.

 

“Sanığın aleyhine şahadet yok”

Avukat Çınar, Yüksek Mahkeme’nin prensiplerine değinerek, bu davada dinlenen tanıkların şahadetlerine tek tek vurgu yaptı. Müvekkilinin, diğer sanıklar tarafından işlendiği iddia edilen suça ortak girdiğine dair, onlara katılma niyeti olduğuna yönelik hiçbir şahadet bulunmadığını vurguladı.

“Bir şirket direktörü olmak, o şirkette çalışan bir kişinin yapacağı eylem hususunda sorumluluk getirmez. Şirket direktörü çalışanın yapacağı suç eyleminden sorumlu değildir” diyen Avukat Çınar, sanık Mehmet Ali Tunçbilek’in bu ameliyatlara katıldığına dair bir şahadet olamadığını ifade etti.

Çınar, sanığın bu fetüs ameliyatlarını bildiğine dair kimsenin bir şey söylemediğine işaret ederek, “Hastanedeki her ameliyattan 1000 TL alır. Diğer hastanelerde de uygulama böyledir ve fiyatlar değişir. 1000 TL alması bu suça intikal etmek mi” diye sordu. Sanık ile ilgili sanığı suça bağlayıcı ne bir şahadet ne de bir olgunun mahkeme huzurunda olmadığına dikkat çeken Avukat Çınar, sanık aleyhine getirilen suçların ispat edilmediğini ve sanığın beraat edilmesini istedi.

 

Şener: “Verda Tunçbilek’in bu suçlarla ilgili bilgisi yok”

Daha sonra söz hakkını, sanık 2 Verda Özkent Tunçbilek’in avukatı Mustafa Şener aldı.  Şener, Avukat Serhan Çınar’ın tüm beyanlarına katıldığını belirterek Verda Tunçbilek ile ilgili beraat talebinde bulundu. İddia makamının bugüne kadar mahkemeye 44 tanık dinleterek, 117 emare sunduğunu söyleyen Şener, tüm bunların müvekkili Verda Tunçbilek’i suça bağlayıcı olgular olmadığını aktardı. Şener, Verda Tunçbilek’in yapıldığı iddia edilen kürtaj operasyonlarının hiç birinde bir fiil bulunmadığını ifade eden Şener, tahkikat çavuşunun sanıkla ilgili bu operasyonlara girdiğine dair bir tespitte bulunmadığını da aktardı. Şener, Verda Tunçbilek’in yapılan bu operasyonlar öncesinde veya sonrasında hastalardan hiçbir ücret almadığını da belirtti. Sanık Karagözlü’nün ameliyat başına hastaneye yaptığı ödemelerin, bu operasyonlar için alındığı yönünde de bir şahadet bulunmadığını savunan Şener, müvekkilinin bu olayları ilk kez mahkemede duyduğunu savundu. Şener, son olarak sanık Verda Tunçbilek’in hastanede işlenen bu suçlarla ilgili bir bilgisi olmadığını, bu olayı bilen personelin de bu yönde bilgi vermediğini savunan Şener, müvekkilinin bu bağlamda müdafaa yapmadan beraatını mahkemeden talep etti.

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri