“Temel kamu hizmetleri asgari düzeyde dahi topluma sunulamıyor”

GİAD, asgari ücret meselesinin tek başına bir maaş artışı tartışması olmadığına dikkat çekerek, “Temel kamu hizmetleri asgari düzeyde dahi topluma sunulamıyor” açıklamasında bulundu.

Genç İş İnsanları Derneği (GİAD) asgari ücret meselesinin, tek başına bir maaş artışı tartışması olmadığını belirterek, konunun hayat pahalılığı, enflasyon ölçüm yöntemleri, kamu mali disiplini, rekabet gücü, kamu yönetimine duyulan güven ve devletin temel hizmetleri sunma kapasitesi birlikte ele alınması gerektiğini açıkladı.

GİAD tarafından yapılan açıklamada, hayat pahalılığı ve enflasyon hesaplamalarında kullanılan tüketim sepetinin uzun süredir güncellenmediği belirtilerek, güncel tüketim alışkanlıklarının, sınır ötesi harcamaları ve değişen sosyo-ekonomik yapıyı yansıtmayan göstergeler üzerinden ücret ve bütçe politikası üretmenin iyi niyetli olsa dahi yanlış sonuçlar doğurduğu kaydedildi.

Nominal ücret artışlarının kamuoyunda geçici bir rahatlama algısı yarattığı belirtilen açıklamada, reel satın alma gücünün gerilemeye devam etmesinin ölçüm ile gerçek hayat arasındaki kopukluğun en açık göstergesi olduğu ifade edildi.  

Nüfus sayımının yıllardır yapılmamış olmasının, kamu maliyesi ve sosyal politika açısından ciddi bir belirsizlik yarattığı belirtilerek, ölçümü olmayan bir ekonominin yönetilemeyeceği kaydedildi.

Temel kamu hizmetlerinin “asgari düzeyde dahi” topluma sunulamadığına dikkat çekilen açıklamada, tüm yükün ücret politikaları üzerinden çözülmeye çalışılmasının sağlıklı olmadığı vurgulandı.  

Asgari ücretin bölgedeki en yüksek seviyelere ulaştığının da belirtildiği açıklamada, bu durumun ülkenin rekabet gücünü ciddi biçimde zayıflattığı öne sürüldü.

Son dönemde kamuoyuna yansıyan rüşvet ve usulsüzlük iddialarının kamu maliyesinin etkin ve şeffaf yönetilmediğine dair bir güven erozyonu yarattığı da belirtilerek, “Kamu kaynaklarının verimli kullanıldığına dair güven zedelenmişse, toplumdan fedakârlık beklemek meşruiyet sorununu beraberinde getirir.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, 2026 yılı içerisinde ülkede bekleyen iki seçim sürecinin ekonomik karar alma mekanizmaları açısından ilave riskler barındırdığı, seçim dönemlerine yaklaşılırken popülist harcama reflekslerinin güçlendiği de belirtildi.

GİAD, ekonomik dengenin yeniden tesis edilebilmesi yapılması gerekenler konusunda çağrıda bulunarak, şöyle devam etti:

“Nüfus sayımı başta olmak üzere temel veri altyapısının güncellenmesi, enflasyon ve hayat pahalılığı ölçümlerinin gerçek yaşamla uyumlu hale getirilmesi, ücret politikalarının reel satın alma gücü ve rekabet gücü ile birlikte gözetilerek belirlenmesi, sağlık, eğitim, barınma ve güvenlik gibi asgari kamu hizmetlerinin etkin biçimde sunulması, kamu harcamalarında şeffaflık, denetim ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi, uygulanmakta olan işverenlere yönelik istihdam teşvikleri, KKTC vatandaşı çalışanları destekleyen prim ve katkı payı düzenlemeleri, kadın istihdamını artırmayı hedefleyen teşvik mekanizmaları, asgari ücret tartışmaları yürütülürken kesinlikle korunmalı ve sürdürülebilir biçimde devam ettirilmelidir.”

Haberler Haberleri