• AB fonlarından yararlanan, YENİDÜZEN’e konuşan sendika ve dernekler, fonların nereye kullanıldığına ilişkin veremeyecekleri hiçbir hesabın olmadığını açıkladı, Denktaş’ın gündem değiştirmeye çalıştığını savundu.
• MİLLETVEKİLLERİ DE TEPKİLİ… Denktaş’ın açıklamalarına CTP Genel Sekreteri, Milletvekili Tufan Erhürman, Erkut Şahali ve Birikim Özgür tepki gösterdi, 2003 yılında Annan Planı döneminde yaşananların bir bir yeniden gösterime sokulduğunu savundu.
Öte yandan YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı da Denktaş'ın TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşların, bununla birlikte Sivil Savunma Teşkilatı bütçesinden yapılan yardımlar ve katkıların açıklamasını istedi.
• KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel: “Denktaş’ın yan odasında oturan kişi, AB fonlarından en çok yararlanan kişidir”
• HASDER Başkanı Ali Nebih: “Barış umutları yeşermişken gündemi değiştirmeye çalışıyorlar”
• CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman: “Annan Planı döneminde izlediğimiz filmler bir bir gösterime sokuluyor”
• CTP Milletvekili, Eski Tarım Bakanı Erkut Şahali: “Denktaş, fonların "maksatlı" ve "ahbap çavuş ilişkisine bağlı" dağıtıldığı imasını yapıyor”
• CTP Milletvekili, eski Maliye Bakanı Birikim Özgür: “Halka daha fazla "siyasetiniz batsın" dedirtmeyin...”
• CTP Milletvekili Armağan Candan: “AB'yi diline dolayan UBP-DP hükümeti 5 aylık dönemde Meclis AB Uyum Komitesi'ni bir kere bile toplamadı”
• YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı:“Denktaş'ın eli değmişken TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşları açıklasın”
YENİDÜZEN
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın, Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nden (ABKM) fon alan dernek ve sendikalarla ilgili yaptığı açıklama kamuoyu tepkisine neden oldu.
Bugüne kadar 64 derneğe, ‘sivil toplum aktivitelerine’ destek adı altında toplamda 7,434,075.48 Euro dağıtıldığını söyleyen Denktaş’ın fonların ne amaçla kullanıldığının bilinmediği yönündeki iması dikkat çekerken, yapılan açıklamada dernekleri ve sendikaları adeta hedef tahtasına oturtması ise gözlerden kaçmadı.
Tepki büyük!
AB fonlarından yararlanan sendika ve dernekler, fonların nereye kullanıldığına ilişkin veremeyecekleri hiçbir hesabın olmadığını, Denktaş’ın gündem değiştirmeye çalıştığını savundu.
YENİDÜZEN’e konuşan temsilciler, barış umutlarının yeşerdiği dönemde hedef tahtasına konulduklarına dikkat çekerek, yapılanları ‘karalama kampanyası’ olarak değerlendirdi.
Denktaş’ın açıklamalarına CTP’li Milletvekilleri de tepki gösterdi.
CTP Genel Sekreteri, Milletvekili Tufan Erhürman, Erkut Şahali, Birikim Özgür ve Armağan Candan sosyal medya hesaplarından açıklama yaparak, 2003 yılında Annan Planı döneminde yaşananların bir bir yeniden gösterime sokulduğunu savundu.
YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı ise Denktaş'ın TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşlar ile Sivil Savunma Teşkilatı bütçesinden yapılan yardımlar ve katkıların açıklamasını istedi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel “Denktaş’ın yan odasında oturan kişi, AB fonlarından en çok yararlanan kişidir”
“Serdar Denktaş’ın yan odasında oturan kişi, AB fonlarından en çok yararlanan kişidir. Fonların hangi amaçla, nereye kullanıldığını kendisine sorabilir. Bugün, AB fonlarından yararlanan birçok farklı kesimler vardır. AB tarafından verilen fonların amaçları vardır, kişilere özgü verilmez. Fonlar, toplumun gelişmesi adına kullanılır, denetimi de yapılır. Şu anda ortaya atılan iddialar tamamen gündemi değiştirmek içindir. Toplum kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Bizim bu konuda hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Ayrıca Sayın Denktaş, fonların amacı dışında kullanıldığını tespit etmesi halinde de hesap sormalıdır.
Serdar Denktaş’ın fonlarla ilgili önerisi nedir? Kıbrıs Türk toplumu bu fonları kullanmasın mı? Milliyetçi ve ırkçı denilen çevreler bile fonlara başvurarak yüzlerce Euro kullanmıştır. İzlenen politika yüzünden toplum dışlanmıştır. Bu konuda eleştiri yapanlar, Serdar Denktaş veya ailesi AB yüzünden alınan Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu ile kimliğini ne zaman götürüp teslim edecektir? Hükümet edenler suni gündem yaratmak yerine, cesareti, niyeti ve dürüstlüğü varsa aldıkları Mercedesleri satıp, bu parayı okul yapımına, doktora veya hastaneye yatırmalıdır.”
HASDER Başkanı Ali Nebih: “Barış umutları yeşermişken gündemi değiştirmeye çalışıyorlar”
“Serdar beyin açıklamalarını hayretle karşıladım. Ancak 2003 yılında Annan Planı döneminde de sivil toplum örgütleri ve aydın kesimler bu saldırılarla karşılaşmıştı. Çözümden rahatsızlık duyanlar bunları yapacaktır. Mercedes fiyaskosu ile tepkiler üzerlerine dönmüş, barış umutları yeşermişken gündemi değiştirmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Bu tür karalama kampanyalarını yürütmek Denktaş’a yakışmıyor. Bu şekilde çağdışı kalmış politik tavırlarıyla bir yere varamayız. Birilerinden para aldığımız için çözümden yana değiliz. AB’den 2009 yılında fon almıştık.O dönemde UBP Hükümeti baştaydı… Her yaptığımız harcama kuruşu kuruşuna kadar Maliye Bakanlığı’na bildirildi. AB projeleri bu şekilde gelişiyor. Uygulamada her şey denetleniyor. AB bu paraları verirken Türkiye düşmanlığı yapıldığına yönelik yansıtılıyor. Ancak tam aksine bu projeyle Surlariçi’nde göçmen pozisyondaki kişilerin iş imkanları bulabilmeleri adına Kıbrıs Türk el sanatlarının öğrenilmesi, üretilmesi ve satışının yapılması hedeflenmişti. Projeyle 40 kadını eğitmiş, 1 yıllık proje sonucunda da kadınlarımız üretimime başlamıştı. Projelerin bu şekilde lanse edilmesi çok üzücü.”
--------------------------------------------------------
Milletvekillerinden de sert tepki!
Denktaş’ın AB fonlarından yararlanan derneklerle ilgili yaptığı açıklamalara CTP’li milletvekilleri de sert tepki gösterdi. CTP Genel Sekreteri, Milletvekili Tufan Erhürman, Erkut Şahali, Birikim Özgür ve Armağan Candan 2003 yılında Annan Planı döneminde yaşananların bir bir yeniden gösterime sokulduğunu savundu.
YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı ise Denktaş'ın TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşlar ile Sivil Savunma Teşkilatı bütçesinden yapılan yardımlar ve katkıların açıklamasını istedi.
CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman: “Annan Planı döneminde izlediğimiz filmler bir bir gösterime sokuluyor”
“Referanduma gider miyiz gitmez miyiz, bunu bugünden öngörmeye çalışmak spekülasyondan öteye geçmez. Ama Annan Planı döneminde izlediğimiz filmlerin bir bir gösterime sokulması da gerçekten can sıkıcı. Sayın Serdar Denktaş'ın AB fonları konusunda yaptığı açıklama ve sorduğu sorular, aynen o dönemlerde olduğu gibi birçok sivil toplum kuruluşunu "AB'den para alan ajan", AB'yi de "Kıbrıs'taki ajanlarını besleyen bir uluslararası kuruluş" olarak gösterme çabasının ürünü. Soğuk savaş biteli çok oldu ama anlaşılan o ki o dönemin taktikleriyle daha çok karşılaşacağız!!!”
* * *
CTP Milletvekili, Eski Tarım Bakanı Erkut Şahali: “Denktaş, fonların "maksatlı" ve "ahbap çavuş ilişkisine bağlı" dağıtıldığı imasını yapıyor”
“Serdar Denktaş ne istiyor? Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütlerine sağladığı destekle gerçekleştirilen projelerin sonuçlarını mı öğrenmek istiyor, yoksa "aha bunlar kaptıkları Eurolarla ensemizde boza pişiriyorlar" mı demeye çalışıyor?
AB desteğiyle yapılan işlerin sonuçları hakkında bilgi edinme niyeti olsa, bunu kamuoyuna değil, muhataplarına sorardı. Denktaş 'ın hareket noktası belli.
Fonların, kendinin sahip olduğu mantıkla yani, "maksatlı" ve "ahbap çavuş ilişkisine bağlı" dağıtıldığı iması yapıyor.Bunun arkası gelecek: Kürsüler kurulacak, gelişigüzel çamur atma seansları yapılacak. Biz bu filmi daha önce defa defa ustalarından gördük, geç bunları, kendini yenile Serdar Bey!”
* * *
CTP Milletvekili, eski Maliye Bakanı Birikim Özgür: “Halka daha fazla "siyasetiniz batsın" dedirtmeyin...”
“Hasta Hakları Derneği'nden tutun da KUŞKOR'a, SOS Çocuk Köyü'ne kadar pek çok masum sivil toplum kuruluşunu, bu kuruluşların yönetici ve üyelerini karalama hakkını size kim verdi? AB, 2006'dan beridir bu ülkenin sivil toplumuna 7 milyon Euro sağlamış. Kriterleri şeffaf, başvuru tarihleri duyuruluyor, kazananlar açıklanıyor. KKTC olarak AB ile kriterleri konuşabilirsiniz. Örneğin bize sunulan bu kaynağın niye illa ki güneyden ortaklarla yürütülecek projelerde kullandırıldığını sorgulayabilirsiniz. Bu başka bir şeydir, projesini sunup bu kaynaklara erişebilen tüm dernek ve vakıflara karşı halkı kışkırtmak bambaşka bir şeydir.O zaman sormazlar mı size KKTC devleti sivil topluma yönelik ne katkı sağlıyor? Daha da önemlisi bu topraklarda Kıbrıslı Türklere sağlanan Türkiye kaynaklarından yararlanan pek çok dernek olduğunu duyuyoruz. Neye göre seçildikleri belli mi yani kriterler neler? Bugüne kadar kullandıkları miktar nedir? Kimlerin yararlandığının listesi var mıdır?
Devlet yönetiyorsanız, önce ülkenizde şeffaflığın, düzen ve intizamın sağlanması için çalışacaksınız.Bu ülkenin sivil toplumuna hiçbir kaynak ayıramayan bir devletin Başbakan Yardımcısı iseniz bari dış kaynakların en etkin ve verimli kullanımı için çalışın. AB'ci, Türkiye'ci diye sivil toplumu ve dolayısı ile halkı ikiye bölmeyin...
Tabi, müzakereler önemli bir safhadayken eski alışkanlıklarla bir şeyler yapma derdine düştünüz siyaseten. Bence hiç uğraşmayın, halka daha fazla "siyasetiniz batsın" dedirtmeyin...”
* * *
CTP Milletvekili Armağan Candan: “AB'yi diline dolayan UBP-DP hükümeti 5 aylık dönemde Meclis AB Uyum Komitesi'ni bir kere bile toplamadı”
“AB 2006 yılından bu yana Kıbrıs Türk toplumuna 402 milyon Euro aktarmış. Sivil toplum projelerine verilen ise 7.4 milyon Euro.Toplam AB katkısının %2'si bile değil.Peki %98'i oluşturan 395 milyon Euro nerelere aktarılmış? Altyapımıza, devletimize, belediyelerimize, özel sektörümüze, yasalarımızın çağdaşlaştırılmasına, okullarımıza, çiftçilerimize, sanayi işletmelerimize, KOBİlere, burslarla öğrencilerimize ve öğretmenlerimize, insan kaynaklarımızın geliştirilmesine, Dikmen çöplüğü derdinden kurtulmamıza, Haspolat arıtmanın iyileştirilmesine, kanalizasyonlarımıza, asbestli su borularımızın değiştirilmesine, yol ve trafik güvenliğimizin artırılmasına, hava kirliliğinin ölçülmesine, teknoloji ile donatılmış akıllı sınıflara,eko ve agro turizmin geliştirilmesine,mayınların temizlenmesine,geçiş kapılarının açılmasına,hayvancı ve tarımcılarımıza,çevremizin temizlenmesine,sosyal aktivite merkezlerimiz olmasına,organik tarıma,sütte soğuk zincirin kurulmasına,kültürel mirasımızın korunması ve geliştirilmesine, köy meydanlarımızın düzenlenmesine, yöresel ürünlerimizin desteklenmesine, ekogün festivallerinin yaygınlaşmasına, sahil düzenleme projelerine, yenilenebilir-güneş enerjisi üretimine, meslek okullarımıza sınıf ve donanım sağlanmasına, kayıp şahıslarımızın bulunmasına, bandabuliyalarımızın yenilenmesine, Bedestenin ve Büyük Hanın hayatımıza kazandırılmasına, Surlariçi'nde Osmanlı konaklarının restore edilmesine ve yıllarca hep ihmal ettiğimiz,eksik bıraktığımız birçok alana...Binlerce Kıbrıslı Türk bu projelerden doğrudan veya dolaylı yararlanmış,neyin ne olduğunu çok iyi biliyor...Şimdi hiç bunlar yokmuş gibi AB fonlarını bir tek sivil toplum kuruluşlarının projeleri üzerinden gündeme getirmek ve olayı reddediyoruza kadar bağlayıp daha önceleri yapmaya çalıştıkları gibi siyasi çıkar elde etmek ve gündem değiştirmek istiyorlar...Nafile...AB'nin ülkemize aktardığı bütün katkılar AB'nin diğer bütün dış yardım kuralları çerçevesinde gerçekleşmekte,izlenmekte,raporlanmakta ve ilan edilmektedir...
AB'yi diline dolayan UBP-DP hükümeti kurulduğundan bugüne geçen 5 aylık dönemde Meclis AB Uyum Komitesi'ni bir kere bile toplamamıştır.Komite olarak yaz tatilinde de toplanabilmek için meclisten karar çıkartmamıza rağmen.Niyet belli.Samimiyetsizlik ortada... Kıbrıs Türk halkının bir çözümle AB'nin saygın bir üyesi olarak çağdaş dünyadaki ve uluslararası sistem ve hukuk içindeki yerini almasını hiçbir güç engelleyemeyecektir...”
* * *
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı: “Denktaş'ın eli değmişken TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşları açıklasın”
“Serdar Denktaş'ın eli değmişken TC elçiliğinden de hibe ve yardım alan kurum kuruluşları açıklasınlar, bir de Sivil Savunma (SS) teşkilatı bütçesinden yapılan yardımlar, "katkı"lar açıklansın, örneğin İlahiyat Koleji'nin aldığı yardım, bağış vs dökümü yayınlasınlar ki bir "okul"cuktan üniversitesi de olan bir komplekse nasıl dönüştürüldüğü herkes anlasın... Bir de eli değmişken Vakıfların da yardımları ve kaynağı açıklansın... Yarım yamalak açıklama olmaz, değil?”
-------------------------