“Paraya Hayır” demek mümkün mü?

Oyun, seyirciyi bir yanda kapitalist sistemin en popüler aracı para,bir yanda da insanın etik değerleri arasında düşünmeye davet ediyor.

Murat OBENLER

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun seyirciyle buluşan son oyunu “Paraya Hayır” ekibinden yönetmen Osman Ateş ve oyuncular  Kurtuluş Altaylı, Aysel Açelya Bükülmez ile Fuat Zorali ile sohbet ettik. Paranın amaç mı araç mı olduğu üzerinden bir tartışmayı Flavia Coste’nin “Paraya Hayır” metni üzerinden topluma sunan LBT bunu eğlenceli bir reji ile harmanlıyor.

 

“ LBT gibi bir kurum olduğu için sadece oyunculuğa odaklandık. Oturmuş bir yapıda çalışmak çok güzel”

Özel bir tiyatroda yer alan tiyatrocular olarak Lefkoşa Belediye Tiyatrosu bünyesinde rol almak nasıl bir tecrübe sizler için?

Kurtuluş Altaylı: Bizler sırsıyla 2017-18-19 GAÜ Konservatuarı mezunları olarak hocamız Osman Ateş’in yönlendirmesiyle 2021 yılında Çekirdek Kadro’yu kurduk. Romeo ve Juliet-Bir Evlilik Zehirlenmesi” adlı oyunumuz ile  kendimizi topluma duyurma şansımız oldu. Oyunu LBT’den de izleyen kişiler oldu. Onların da takdiri  ile LBT bünyesinde Osman Ateş yönetmenliğinde bir oyun çıkarmamız teklif edildi. Ben,Fuat ,Açelya ve Osman hocamınızın araştırmaları sonucunda “Paraya Hayır” oyununu oynamaya karar verdik.

Aysel Açelya Bükülmez: Bizim Lefkoşa’da Sahne’de oynadığımız oyunu LTB Başkanı Mehmet Harmancı da izledi. Bizlerin bu ülkenin genç kuşak sahne sanatları mezunları olarak bu ülkede tiyatro yapma arzumuzu kendisine ilettik, oyunumuzu da izledi ve LBT’nin genç oyuncu ihtiyacı olduğu gerçeğini de göz önünde tutarak yeni dönem oyununda bizlerin de LBT bünyesinde oyun sahnelememizin yolunu açtı. Deniz Çakır ile çalışmalara başladık.2-3 ay çalışıp oyunu prömiyer noktasına getirdikten sonra Deniz ablamız bir kaza geçirdiği için oyuna Özgür Oktay dahil oldu. Bizim için büyük bir şans oldu çünkü bu ülkenin iki deneyimli kadın oyuncusu ile de çalışma fırsatı bulduk.

Aynı ekolden geldiğimiz ve daha önce de birçok oyunda birlikte rol aldığımızdan dolayı zorlanmadık. Bizim için çok keyifli bir süreç oldu. Ortada bir kurum da olduğu için bizler dekor, ışık,afiş vs. gibi şeylerle uğraşmadan sadece oyunculuğa odaklandık.Bu da çok önemli bir faktördür. Oturmuş bir yapıda çalışmak tabi ki çok güzel.

Fuat Zorali: Vallahi ben çok anlamadım o farkı.Çalışmalar başladı ve oyuncu olarak işimizi yapmaya başladık.

Oyun seçerken oyuncu üzerinden mi bir tercih yaptınız yoksa oyunu seçip sonrasında mı oyuncu seçeneklerini değerlendirdiniz?

Osman Ateş: Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun kadrosunu gençleştirirken Çekirdek Kadro ekibinden 3 erkek ve 1 kadın oyuncu düşündük. Fuat ve Açelya daha önceki Biedermann ve Kundakçılar adlı oyunumuzda da oynayacaklardı fakat pandemiden dolayı o projede yer alamadılar. Belediye Tiyatrosu olarak o gençlere bir borcumuz da olduğunu düşündük ve GAÜ Konservatuarı’nın ilk öğrencisi olan Kurtuluş Altaylı’yı da dahil ettik ve bu yeni oyunu çalışmaya başladık. Çekirdek Kadro’nun diğer ekibi de belki de çocuk oyununda yer alır. Sırayla gidiyoruz,yavaş yavaş yol alıyoruz.

“LBT’de oyun yapacaksanız sözü olan bir oyun yapmanız gerekiyor. Aynı zamanda yüzü gülen,eğlenceli ama her şeyi de tartışabilen bir metin düşündük”

Oyun seçimine gelecek olursak çok doğru,yerinde bir tercih olmuş. Daha yeni kuşaktan bir yazar,senarist,oyuncu ve yönetmen olan Flavia Coste’nin Paraya Hayır oyununu seçtiniz. Bu seçim kimin eseridir?

Ateş: Ben 18 yıldır LBT üyesiyim ve tiyatronun geleneğini,duruşunu,repertuar seçimini biliyorum. Çekirdek Kadro ise sadece politik taşlama,hiciv üzerinden ve toplumsal gerçekçi değil de farklı metinleri de değerlendiren bir kuruluş amacına sahip. LBT’de oyun yapacaksanız sözü olan bir oyun yapmanız gerekiyor. Aynı zamanda yüzü gülen,eğlenceli ama herşeyi de tartışabilen bir metin düşündük ve Flavia Coste’nin yazdığı metni seçtik.

“Oyunda paranın dönüştürücü gücünü görüyoruz”

Para gibi bir meseleyi çıkan bir piyango bileti üzerinden ve 4 kişi etrafında anlatmak bize gerçekten paranın insan üzerinde ne gibi etkileri olabileceğini sorgulatıyor.İnsan iradesi ile paranın gücünün birbirini yenmeye çalıştığı bir kapışmaya dönüyor oyun. Siz nasıl bakıyorsunuz oyuna?

Altaylı: Oyun Richard ile aynı sınıftan ve aynı kandan olan insanların arasındaki düşünce farklılıklarını anlatıyor. Oyunda bir çatışma var ama iki taraf da kendine göre çok haklı. Bir taraf “Bizim bu paraya ihtiyacımız yok,geçinebiliriz bu para olmadan da” diyor ama diğerleri “Daha iyi de olabilirdi ama” diyor.

Ateş: Paranın dönüştürücü gücünü de görüyoruz oyunda. Çalış,kazan ve mutlu ol,daha çok çalış,daha çok kazan  daha çok mutlu ol. Sistem bize bunu dayatıyor. Fakirler az ile yetinmeyi bilirken üst sınıflara baktığında zenginlik yarışı diye bir kavram olduğunu da görürüz.

“Richard’ın hem farkında olmadığı hem de korktuğu şey ise parayı alırsa bu büyük paranın kişiliğini dönüştüreceği meselesidir.” 

Ateş: Yazarın parayı tartıştırırken metin ile bu konuyu oldukça zorlaştırıyor (ki güzel olan da budur)çünkü paranın alınmasını isteyenler ile Richard zaman zaman ortak zeminde buluşabiliyor. Alınmasını isteyenler Richard’ın “Hayat azla yetinmektir, birbirini sevmektir,huzur ve mutluluktur” fikrine katılıyorlar ama “Çıktığı bir durumda almayalım mı?” diye soruyorlar.

Richard idealist bir insandır. Ama sistemi tek başına değiştiremez. Richard’ın hem farkında olmadığı hem de korktuğu şey ise parayı alırsa bu büyük paranın kişiliğini,karakterini dönüştüreceği meselesidir.
İki ay önce Richard bambaşka bir karakterdi. Paranın çıktığını farketmesiyle birlikte Richard değişmeye başlamıştır ama bu değişimin ne yönde olduğuna göre de önemlidir. Richard kendi içinde güzel bir yöne evrilmiştir. Eğer para, ailesi ve arkadaşını kötü yönde değiştirmeseydi o da karısına yardım etmeye başlayacağı,annesinin yanında olmaya başlayacağı bir döneme evriliyordu.

Ateş: “Para araçtır ama insanın etrafına kurulan düzende bu değişime uğruyor. Gerçeğe bakmak gerekiyor”

Para- Mutluluk ilişkisi de bu oyunun önemli konularından birisi.
Ateş: Ekonomi 101. İhtiyaçlar sınırsızdır. Para araçtır ama insanın etrafına kurulan düzende bu değişime uğruyor. Yaşamak için paraya ihtiyaç vardır. Gerçeğe bakmak gerekiyor. En yakın arkadaşı Etienne,eşi Claire ve annesi Rose de bu düzeni o kadar kanıksamış durumdadır ki onun yaptığı bu davranışı “A delirdi herhalde” diye yorumluyorlar. Onlara ütopik geliyor. Onlara Richard’ın belediye için yaptığı emekliler için kazıklı evleri projesi de ütopik geliyor ve bu yüzden ihalede kaybediyor ama Richard idealist birisidir.

Bu hikayede Richard zaten piyangoyu kazanıp zengin olmak için değil babasıyla olan bağını sürdürmek için oynuyordu.

Altaylı: Evet kazanmak için oynamıyordu.Babası ile olan bağı kurmak/tamamlamak istiyordu. 

“Seyirciyi düşündürmek çok önemlidir”

Oyunu izlerken yanımdaki arkadaşım ile bazen farklı tepkiler koyduk. O gülerken ben o durumda düşüncelere daldım veya tam tersi oldu, aynı anda da güldüğümüz oldu. Genel olarak siyah ve beyaz kadar farklı bir yaklaşımla oyuna ve paraya baktık. Bu da güzel bir şey olsa gerek.

Bükülmez: Seyirciyi düşündürmek çok önemlidir. Bir kişi bile “bunu alır mıydım?” diye kendine soruyorsa önemlidir. Kişisel görüşüm bu parayı almayı reddedecek bir insan olduğunu düşünmüyorum. Hem yaratacağı konfor,hem zaman bunu bana düşündürdüyor. Öğretmen olan,İki aylık çocuğa sahip birisi olan Claire karakterine baktığımızda o “parayı alıp zengin olalım,Hawailere gidelim” değil de evin,çocuğun masraflarını karşılayacak,yaşamlarını biraz kolaylaştıracak,biraz konfor alanı yaratacak bir duruma kapı açacağı için(bir nevi orta yol) parayı almayı tercih ediyor. Richard’ın geçinme anlayışı ile Claire’nin geçinme anlayışları değişiklik gösteriyor. Bu aile sistemin içindeki bir aile olduğu için de Claire bu parayı almak zorunda olduklarını düşünüyor.

Altaylı: Richard da “orta yol”un işe yaramayacağını ve eğer bu parayı alırsa onu kontrol edemeyeceğini düşünüyor. Bu paranın kendisi yanında eşini,annesini,arkadaşını nasıl değiştireceğini tahayyül edemiyor.Bu yüzden hiç riske etmek istemiyor.

“Sonuçta çok para mutluluk getirmiyor. Geçinebildiğiniz kadar, isteklerinizi yerine getirecek kadar parayla aynı mutluluğa ulaşılabilir”

Mutluluğu paradan bağımsız olarak düşünemeyeceğimiz bir sistem insanlığa dayatılıyor değil mi? Tektipleştirilen mutluluk formülü üstünden de tüm hayat büyük sistem ayarlayıcıları tarafından yönetiliyor.

Bükülmez: Biz oyunla ilgili konuşurken “Mutluluğun Formülü” adlı bir araştırma ile karşılaştık. Sonuçta çok para mutluluk getirmiyor. Bu para ile bir süre hayatınızın konforu değişse de para bitince yine eski düzene dönüyorsunuz. Önemli olan geçinebildiğiniz kadar, isteklerinizi yerine getirecek kadar parayla aynı mutluluğa ulaşılabilir. Yetinmeyi bilmek gerekir.

Ateş: Kalifornia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada insanlara paranın amaç-araç ilişkisini sordular. Gelir-gider dengen birbirini karşılıyorsa parayı amaç olarak değerlendirdiğinde kesinlikle daha fazla mutluluk getirmez. Yaptığın kısa yürüyüş,sosyalleşmek,egzersiz seni daha fazla mutlu edebilir.

Altaylı: "Ben oyundaki Richard gibi düşünüyorum. Oyunda da onunla özdeşleşmişken seyircilerin arasından tokat yediğimde “Oh”, almıyorum dediğimde “Ahmak”diyenler, öldüğümde gülenler oluyor. İlk başlarda alınganlık yapıyordum."

Oyun nasıl gidiyor?

Ateş: Çok güzel gider. Çok güzel reaksiyonlar alıyoruz. Sedat Simavi EML Müdürü oyunu izledi ve bütün okulu da oyuna getirmeye karar verdi.Gazeteci Cenk Mutluyakalı izlenimlerini yazdı. LTB’nin imkanlarına bağlı olarak oyun için Ocak ayında bir İstanbul turnesi (İstanbul Şehir Tiyatroları repertuarında) düşünüyoruz.

“Çekirdek Kadro olarak 27 Mart için yeni kalabalık bir prodüksiyon düşünüyoruz”

Bu ekibin tekrardan sahnede buluşacağı yeni oyun planları var mıdır?

Ateş: Çekirdek Kadro olarak “Romeo ve Juliet-Bir Evlilik Zehirlenmesi” oyunumuz 2. Sezonuna başlıyor. 27 Mart için yeni bir kalabalık prodüksiyon düşünüyoruz ve bunun için yakında kolları sıvıyoruz. LBT ile ilgili kısmında ise bu oyunla arkadaşlarımız proje bazında da olsa LBT’ye girmiş durumdadırlar. Önümüzdeki dönemde de bu projelerin devamını arzu ediyoruz.
Zorali: Çekimlerini 2022 sonunda tamamladığımız bir dizide rol aldık.Ayrıca yüksek lisansımı sürdürüyorum.
Altaylı:  Fi Kaynakçı’nın bitirme filmi olarak çektikleri “Bitta” adlı orta metraj filmde Açelya ile oynadık. Yine pandemi döneminde Uygar Erdim’in yönettiği radyo tiyatrosu “101.Oda” adlı projede yer  aldık. Açelya: Tiyatronun yanısıra GAÜ’de kendi okuduğum bölümde asistan hoca olarak devam ediyorum.

Röportaj Haberleri