OTOPSİ

ODİSSESUS ELİTİS   

 

Ve gördüler ki zeytin kökünün altını damlamış kalbinin

            gizli oyuklarına.

 

Ve kimbilir kaç gece mum ışığında uyanık kalıp günün

            ağarmasını beklediği için, garip bir sıcaklık

            yayılmış bağırsaklarına.

 

Büyük yalnızlık saatlerinde ezberlemeye başladığı kuş

            çığlıkları, belli ki bir anda dökülüvermiş gövdesinden,

            bu yüzden bıçak daha derine işleyememiş.

 

Herhalde niyet etmek yetmiş kötülük için.

 

Gene belli ki, suçsuz insanların o korkunç konumunda

            karşılaşmış bu kötülükle. Gözleri açık, gururlu, o

            koca orman hâlâ yürüyor gibi gözlerinin lekesiz

            ağtabakalarında.

 

Beyinde bir şey yok göğün ölü yankısından başka.

 

Yalnız sol kulağının boşluğunda ince kum tanecikleri,

            deniz kabuklarında görülen. Demek ki sık sık deniz

            kıyısında yürümüş tek başına, aşkın acısı ve

            rüzgârın uğultusuyla.

 

Uyluklarındaki ateş parçalarına gelince, bunlardan

            anlaşılıyor ki, epeyce önünde gitmiş zamanın bir

            kadını kollarına aldığında.

 

Bu yıl erken meyve verecek ağaçlar.

ODİSSESUS ELİTİS   

Dergiler Haberleri