My Muse Design

My Muse Design


Stella Aciman

Ayakkabı ve çanta biz kadınların vazgeçemedikleri iki nesnedir, aynı zamanda güzel bir kıyafetin tamamlayıcı unsurlarıdır. Bazen bir ayakkabıyı beğenir ve alırız ama öyle bir renktir ki, hiçbir çantamıza uymaz, dolayısıyla ayakkabı rafa kalkar. Sizleri bilemem ama bu olay benim çok defa başıma gelmiştir. Özellikle gece kıyafetlerinde, çok sık yaşanan bir sorun olarak karşımıza çıkar. Tasarımcı Cemaliye Kasap da benim gibi düşünenlere bir çare olarak çıkmış ortaya ve kişiye özel çantaları yapmaya başlamış. Kumaş, deri ve nakış, onun yaratıcılığıyla birleşince ortaya şık, kullanışlı çantalar çıkmış. Henüz yolun başında ama inançlı, azimli, çalışkan bir genç kız…

Kendinizi tanıtır mısınız?
DAÜ’ nün uygulamalı Matematik ve Bilgisayar bölümünü bitirdim. Okurken bir taraftan da Telsim’in çağrı merkezinde çalışıyordum. WEB sayfaları tasarladığım için, tasarım hep hayatımdaydı. Tasarımla ilgili bir bölümde okumayı çok istemiştim. İçimde hep olan tasarımcı yönümü web design olarak geliştirdim.

Bilgisayardan çanta tasarımına geçiş nasıl oldu?
Erkek arkadaşım Sınger dikiş makinelerinin satışını yapıyor. Dükkânın her yerinde makineler var. Onları görünce ‘ben neler yapabilirim?’ diye düşünmeye başladım. O arada Telsim’den ayrılarak özel bir bankada çalışmaya başladım. Sürekli bir şeyler tasarlayınca, sürekli düşünür oluyorsunuz. Bir de şu var; ben hiç memur mantığında olamadım. Yani oturayım, işimi yapayım ve paramı alıp gideyim, bu bana göre değil. Hep kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Herkes bana ‘nasıl bu kadar çalışabiliyorsun?’ diye sorar. İsteyince oluyor… Ben altı saat uyusam, o bile fazla benim için.

“ÇANTADA KARAR KILDIM”

Sonra…
Önce gömlek ve etek üretmeyi düşündüm. Biraz terziliğe giriyor ama tam olarak değil. Kendi tasarımınızı yaratmak ve hayata geçirmek, bu çok güzel bir duygu. Neler yapabilirim diye düşünürken,   kadın, erkek diye ayırmadan bir şeyler yapayım dedim. Çanta ayrı bir tarz, ne giyerseniz giyin, yanında aldığınız bir çanta sizi yansıtır. Aynen ayakkabı gibi… O yüzden de tasarım derken beni yansıtsın istedim. Çantanın altında Cemaliye yazmasın ama ‘bunu Cemaliye yaptı’ desinler. Bir çanta meraklısı olarak klasik hatlı çantalardan satın almazdım. Çok fazla para da harcamazdım çantalara ama tarzıma göre değişik çantalar alırdım. İşte tüm bunlardan dolayı çanta tasarımını seçtim. Şu anda da nasıl geliştirebilirim üzerinde düşünüyorum.

Modelleri nasıl belirliyorsunuz?
Şu anda klaç diye bir model var. Bu çantaların sapları yok, dik dörtken şeklinde.  Keten, döşemelik ve dokumalardan seçilen kumaşlardan yapılıyor. Hem gündüz hem gece kullanabileceğimiz çantalar olmasını istediğim için kumaşları da buna göre seçiyorum. Pintarest adlı sitenin yanı sıra sürekli araştırıyorum, işime yarayacak modelleri buluyorum ama asla aynılarını yapmıyorum, kendimden bir şeyler katıyorum ve karşıma özgün modeller çıkıyor. İlk başlarda basit modellerle başladım, elim iyice alışınca farklı, çok fazla ortalarda görülmeyen modeller ortaya çıkmaya başladı.

Askısız çantaları kullanmak zor değil mi?
Kıbrıs’ta, askısız çanta kullanan pek fazla insan göremezsiniz. Ama Türkiye’de sapsız çantalar kullanan çok fazla insan var. Nasıl rahat ediyorlar diye düşünürken baktım ki yaptığım çantaları alanlar rahatlıkla kullanıyor.

ESNAFA DESTEK

Kumaşları nereden alıyorsunuz?
Kıbrıs’ta tasarımlarıma göre kumaş bulmakta zorlanıyorum ama Türkiye’den temin etmek yerine buradaki mağazaları desteklemek gerekir diye düşünüyorum ve kumaşlarımı onlardan alıyorum.

Çantalarınıza talep nasıl?
Şu anda talep iyi… Tanıdığım insanlardan ziyade hiç tanımadıklarımdan ürünlerime talep geldiğinde çok mutlu oluyorum. Şu an için 22-25 yaşlarında müşteri kitlem daha fazla. Ama arkadaşlarımın annelerinden de çok güzel sözler duyuyorum ve onlardan da artık talep gelmeye başladı. Annemin zevkine çok güvenirim. Bir modeli beğendiği ve bana da yap dediğinde doğru çantayı yaptığımı anlarım. Modellerim, aslında her yaştan insana hitap eder duruma geldi artık. Aslında bu işi önceleri kendimi mutlu etmek için hobi olarak yapmaya başlamıştım ama çantaları gören yakın çevrem, ‘ben de isterim’ diye söylemeye başlayınca iş farklı boyutlara geldi.

Ve devreye Facebook girdi…
Evet, biraz kurumsallaşmak istedim. Yakın çevremden farklı olarak, beni hiç tanımayan insanlardan gelecek siparişleri beklemeye başladım. Ve geldi de… İngiltere’den bir haber aldım mesela; geldikleri zaman benim çantalarımdan almak isterlermiş. Çok mutlu oluyorum tabii ki bunları duyunca. Yani kendi tarzlarını yansıtan çantalara sahip olmak isteyenler bana ulaşabilirler.

DİKİŞ MAKİNASI VE SONRASI

Tek başına mı yapıyorsunuz çantaları?
İlk başlarda erkek arkadaşım, abisi, ablasının yardımları oldu çünkü onlar Sınger dikiş makinelerinin arasında büyüdüler. Dolayısıyla dikişi çok iyi biliyorlar. Ben neler yapabilirim diye düşünürken, nasıl yapabilirime döndü olay. Onlardan makineleri öğrenmeye başladım. Onlardan aldığım yorumlarla kendimi geliştirdim. Orada bir saat kalır, sonra makineyi alır eve gelirdim ve saatlerce çalışırdım.

Bir çantayı ne kadar sürede yapıyorsunuz?
Modeline göre değişiyor ama 30-60 dakika arasında bitirebiliyorum.

Kişiye özel üretim yapıyorsunuz diyebilir miyiz?
İlk başta bir örnek yaparım ki o benim olur. O örneği Facebook’a koyarım. Benim yarattıklarım ‘My Muse Design’ olarak çıktı, bu arada muse ilham demek.  Benim ilhamım olarak yaptığım her çantayı bir bölüme koydum. Herhangi biri benden farklı bir şey istemişse onu da yapıyorum ama onu ‘your muse’ olarak başka bir bölüme koyuyorum.

YURTDIŞI İÇİN ZAMAN KOLLAMAK

Yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?
Herkes gibi ben de yurtdışına açılmak isterim ama şu an için henüz erken ama ileriki yıllardaki hedefim çantalarımı yurtdışında görmek. Hobi olarak başladığım bu işte hedefim, benim keyif alarak yarattığım ürünleri, kişilerin de keyif alarak kullanmalarıdır.

Bir genç olarak, Kıbrıs’ta yaşamak nasıl bir duygu?
Ben Kıbrıs’ı çok seven biriyim ve burada yaşamaktan dolayı çok mutluyum. Biz Kıbrıs’ta ‘aman çok sıkıldım’ diyerek çok şikayet ederiz ama ben onlardan değilim. Ben burada yapılacak çok şeyin olduğuna inanırım, sadece içimizde biraz enerji, birazcık da istek olmalı. Benim bir arkadaş grubum var, biz onlarla her hafta sonu bir yerlere gideriz. Çünkü hiç görmediğim köyler var burada. Mesela anneannemin kaldığı İncirli köyünü çoğu insan bilmez, ben her ne kadar orayı biliyorsam da arkadaşlarımla oraya gidip çevreyi gezmek çok hoşuma gidiyor, dolayısıyla onlar da Kıbrıs’ın bir parçasını görmüş oluyorlar. İllaki yurtdışına gitmek gerekmiyor, küçük Ada’mızı her şekliyle kullanmak ve bilmek lazım.

 

Dergiler Haberleri