“Maraş ayağı uygulanmadan, limanlar ayağının uygulanması başlamayacak”

Kapalı Maraş’ın yasal sahiplerine devrine karşılık Ercan Havalimanı ve Mağusa Limanı’nın dünyaya açılması önerisi yine gündemde!

Güven Yaratıcı Önlemler’e yönelik Kıbrıslı Rum liderliği ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıkları tartışılıyor. Haftalık Kathimerini gazetesi, Avrupa Birliği (AB) kaynaklarına dayandırdığı haberinde, önerilere yönelik Türk tezlerini ortaya koydu.

Türk(iye) tarafının Güven Yaratıcı Önlemler dahil her türlü görüşmede iki tarafın “varlığının tanınması” gerektiğini söylediği belirtildi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Maraş’ın “tamamının” BM denetimine verilmesi odağındaki Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) paket teklifinin “geri dönüşü olmayan bir durum yaratma” hedefi taşıdığı, ancak Avrupalı diplomatlar tarafından nabzı yoklanan Türkiye’nin, bu teklifi 4 noktada boşa çıkaran tezler ortaya koyduğu basına yansıdı.

Haftalık Kathimerini AB kaynaklarından edindiği bilgilere dayandırdığı “Lefkoşa’nın GYÖ’lerini ‘Öldürüyorlar’… Ankara’nın Görüşme Formatı, Gümrük Birliği, Timbu (Ercan) Havaalanı ve Enerji İle İlgili  ‘İlk Okuması’ Olumsuz” başlıklı haberinde Avrupa Birliği diplomatik çevrelerinin aktardığına dayanarak

Türkiye’nin tezleri şöyle sıralandı:

“1-Görüşme Formatı: Türk tarafı, GYÖ’ler dahil her türlü görüşmede iki tarafın varlığının tanınması gerektiğini vurguluyor. Bu da egemen eşitliğe atıf yapıyor. Yani Türk tarafına göre herhangi bir GYÖ’nün görüşülmesine iki eşit egemen ortak/halk tarafından karar verilmesi ve uygulanması gerekir.

2-Ercan Havaalanı: Ercan Havaalanı’nın BM tarafından işleyişi Kuruluş Antlaşmaları temelinde, yani Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında olamaz.

3-Enerji: Kıbrıs’ın enerji kaynakları konusunda Türk tarafı hidrokarbonların iki egemen eşit ortak mantığında paylaşılması gerektiğinde ısrar ediyor ki bu, Lefkoşa’nın reddettiği bir şeydir. Türk tarafının hidrokarbonların paylaşılması talebi Brüksel ve Berlin tarafından yerine getirilmeye çalışılıyor ve halen alternatif seçenek, yeşil antlaşma olarak seçenekler belgesine konuldu.

4- Gümrük Birliği’nin Lefkoşa’nın GYÖ teklifi çerçevesinde modernizasyonuna dair nabız yoklamasında Türk çevreleri, Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun AB’nin yükümlülüğü olduğuna dikkat çekti. Türk çevreleri Avrupalı muhataplarına, güney de dahil AB’nin bütün üyelerinin oluru ile Türkiye-AB 2012 Beyanı’nda olumlu kabul edilmiş bir Komisyon önerisi bulunduğunu, dolayısıyla gümrük Birliği’nin modernizasyonunun AB üyelerinden birinin taleplerine esir edilemeyeceğini söyledi.”

‘AB’den destek için Brüksel’e’

Gazete Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Kapalı Maraş’ın BM’ye devredilmesi odağındaki GYÖ paket teklifine Türkiye’nin olumsuz tavrı karşısında AB’den destek bulmak için yarın (21 Şubat Pazartesi) Brüksel’e gideceğini yazdı.

Habere göre Kasulidis yarın görüşmesi beklenen, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e GYÖ paketinin parametrelerini anlatacak ve Brüksel’den, bu paketin ileri götürülmesi için yardım isteyecek.  Çoğu Avrupa üyesinin Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına olumsuz yaklaşıyor olması nedeniyle Kasulidis’in Borrell’e, “Türkiye gerek Maraş’ta gerek Doğu Akdeniz’de herhangi yeni bir faaliyette bulunmadığı sürece yönetimin, bu meselenin “şimdilik kenara bırakılmasına razı olduğunu” da söylemesi bekleniyor.

Fileleftheros Kasulidis’in Brüksel’e, Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis ve Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Kornilios Korniliu’nun Brüksel temaslarından çıkan “olumlu işaretler” ile AB’li ortaklarından GYÖ teklifine destek hareketleri ümidiyle gideceğini yazdı.

Habere göre yarın (pazartesi) önce Josep Borrell, daha sonra da İtalya Dışişleri Bakanı Luigi di Maio ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüşecek olan Kasulidis muhataplarına, güneydeki yönetimin, “talep ettikleri gibi Türkiye’ye yaptırımları unuttuğunu ve GYÖ’ler ileri götürdüğünü, şimdi bu GYÖ’lerin uygulanmasına yardım etme sırasının onlarda olduğunu” söyleyecek.

Güneydeki yönetimin GYÖ paketi:

“1-Maraş bölgesi, tamamı, BM denetimine geçsin, ardından, Güvenlik Konseyi kararlarına da uygun şekilde, kentin bütün yasal sakinlerinin dönüşüne izin verilsin.

2-Mağusa Limanı, Kıbrıs’ın kuzeyindeki ticarete müsaade edilmesi için AB yetkili organlarının denetimine geçsin.

3-Bugün uluslararası izinler olmadan işleyen Timbu (Ercan)  Havalimanı BM denetimine geçsin ve ardından bu statü altında, dünyaya açılsın ve uluslararası uçuşlara müsaade edilsin.”

“Hedef geri dönüşü olmayan bir durum yaratmak”

Gazete güneydeki hükümet çevrelerini kaynak göstererek bu teklifin, gerek Maraş gerek Ercan konusunda “geri dönüşü olmayan, yani: BM’nin baş aktörlüğünün idame ettirilerek bu bölgelerde denetim sağlayacağı ve paralelinde AB’nin de Mağusa Limanı’nı kontrol edeceği bir durum yaratma” hedefi taşıdığına dikkat çekti, özetle şunları aktardı:

“Hükümet, teklifin havaalanı ve liman ile ilgili yönünün, Maraş ile ilgili kararlar uygulanması kaydıyla uygulanmaya başlayacağını açıkça ortaya koyuyor. Her halükârda Lefkoşa, önce Maraş açılmaz ve BM kontrolüne geçmezse ne Timbu (Ercan) Havaalanı ne de Mağusa Limanı konusunun ilerlemesinin söz konusu olmadığını teyit ediyor.”

“Önceliğimiz Maraş’ı kurtarmak”

Yoannis Kasulidis dün sabah Glafkos Klerides Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada “iddialı paket ve cesur jest” diye nitelediği GYÖ paketini ileri götürürken önceliklerinin “Maraş’ı kurtarmak” olduğunu söyledi, “Türkiye’nin de karşılık olarak Ankara protokolünü uygulamaya hazır olması şartıyla. Bu gelişme otomatikman hava ve deniz limanlarının Kıbrıs bayraklı gemi ve uçaklara açılmasını gündeme getirecek” ifadesini kullandı. 

Dış politikalarının değişmediğini belirterek “ancak mantıklı olan, hedef ve isteklerin kolaylaşması için eylem ve taktiklerin gözden geçirilmesidir” diyen Kasulidis “Kıbrıs yeşil enerjiye dönüş modeli olabilir” dedi, yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekti. Kasulidis bunun için “verimsiz Yeşil Hat bölgelerinin sağladığı, iki toplum arasında işbirliğini de vurgulayabilecek fırsatlara” işaret etti. 

 

Güney Haberleri