Didem Menteş
Zor endiydik enişi
Bolca yedik yemişi
Ne oldu da onuttuk
Zorlu geçen geçmişi
Köylerimizden göştük
Zorlu yollardan geşdik
Özgür olalım deyi
Ucurumlardan düştük
Kötü günneri gördük
Ağladık da bönürdük
Özgür olalım deyi
Gece gündüz yörüdük
Yazımıza bir maniyle başladık. Kıbrıs’a öz dopdolu bir mani kitabından bir maniyle… Kıbrıs’ın zengin kültürünü buram buram içine sindirmiş, gelenek ve göreneklerini yaşatmak için yıllardır araştırma yaparak derleyen bir ozanın eseri. Mani Pınarı…
Eski bayramlarda, oyunlarda, kız istemede ve birçok etkinlikte Kıbrıslıların birbirlerine söyleyerek güzelleştirdikleri, yaşamlarına tat veren manileri ölümsüzleştiren bir Kıbrıs aşığı, Hasan Paralı…
“Aşgın kitabı yoktur
Aşıklar kitap olur
Aşıkların hesabı
Kitabından sorulur”
Bu hafta sizlere Kıbrıs’a öz gelenek, görenek, adet ve lehçesine büyük önem vererek yıllardır araştırmalar yapan Hasan Paralı ve Mani Pınarı kitabından bahsedeceğiz. Hasan Paralı, Baf’ın Yakacık (Magunda) köyünde, 11 çocuklu bir ailenin, dördüncü çocuğu olarak 1944 yılında dünyaya gelir. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Poli Kurtuluş Lisesi’nde okuduktan sonra, o günkü şartlar nedeniyle eğitimini daha fazla ileriye taşıyamaz. Hayat okuluna başladığı ilk günlerde işçi olarak çalışmaya başlar. Hayatı boyunca birçok sosyal ve kültürel aktivitelere emek verir, araştırmalar yapar. Müziğe olan yakın ilgisi nedeniyle Kıbrıs havaları ile ilgili çok sayıda çalışmalar yapar. Mani Pınarı kitabında kendinden bahseden Paralı, şunlara yer verir: “Kıbrıs havalarıyla ilgili çok çalışmam oldu ancak dört satırın içine bir dünyanın sığdırıldığı, aşıkların aşkını, dertlilerin derdini, sevinçli olanın neşesini ve bunların toplamında bir toplumun kültürünün şifrelerini taşıyan manilerden çok etkilendim. Çok yaldızlı sözler bilmem. Size bunu yine manilerle anlatayım”:
Dam üstünde kediler
Ekmek verdim yediler
Bizim Hasan Paralı
Mani söyler dediler
Hasan Paralı mani söyler
Sevdiklerini eyler
Yoldan geçenner
Durur da O’nu diğner
Hasan Paralı’nın bu yıl kitaba döktüğü Mani Pınarı’dan birçok yazar ve araştırmacı övgüyle bahseder. Gökada Yayınları’ndan çıkan 176 sayfalık eserin, editörlüğünü Yakın Doğu Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Dr. Şevket Öznur yaptı. Dr. Şevket Öznur, eğitimci, araştırmacı -yazar olan Dr. Mahmut İslamoğlu ile birlikte Mani Pınarı için düşüncülerini şöyle vurguluyor: “Yaşayan kültür hazinelerimizden birisi olan Hasan Paralı, günümüzde halk anlatıcılığı geleneğini yaşatan son kaynak kişilerden birisidir. Sözlü kültürümüzü günümüze kadar türküleri ve manileriyle taşıyan sayın Paralı, geniş bilgi ve kültür birikimiyle dinleyenleri kendisine hayran bıraktırır. Bu yayında yer alan maniler Kıbrıs ağzıyla kaleme alınmış ender eserlerden biridir. Halk arasında bu manilere ‘Beyit’ denildiği de bilinmektedir. Sözlü Kıbrıs kültürünü yansıtan bu değerli çalışmayı yapan dostumuz sayın Hasan Paralı, Kıbrıs’ın iki ana dili olan Türkçe ve Rumcayı da pekiyi bilmektedir. Paralı 1974 yılına kadar Baf yöresinde yer alan düğünlere kemanı ile katılarak Kıbrıs'a ait söyleyiş özellikleriyle maniler, türküler söyleyerek halkı eğlendirmeye gayret etmiştir.”
Gazannarı gaynasın
Güzel gelsin oynasın
Gel yarim sevişelim
Gıyamete galmasın
Ayrıca bu eser için yazar Mustafa Gökçeoğlu ve emekli öğretmen ve yazar Bekir Kara da düşüncelerini aktarır. Gökçeoğlu, Kıbrıs’ın mani kültürünün çöken yapısına, bir mani kitabı koyarak ayağa kalkmasını sağladığını ifade etti. Bekir Kara ise Hasan Paralı’dan övgüyle bahsederken, “bu kitabı okurken; derinlemesine düşünürseniz, her satırının ‘eski pınarlar’ gibi akıcı ve eski masallar gibi tatlı ve düşündürücüdür” şeklinde yorumluyor.
Gendim Yakdım ocağı
Ateş sardı bacayı
Golunda uya galdım
Sıcak geldi gucağı
İpi dolu çamaşır
Gider gelir dolaşır
Maksat dolaşmak deyil
Ayartmaya çalışır
Tamburanın teline
Yazık yeni geline
Yürek can mı dayanır
Gaynananın diline
Ekmeyimiz dilinmez
Urubası ilinmez
Bu sevdanın sorası
Ne olacak bilinmez