Mamülcüoğlu; En çok devlet dairesine gittiğimde sinirlenirim

Mamülcüoğlu; En çok devlet dairesine gittiğimde sinirlenirim

 


Levent Özdağ

Mamülcüoğlu, 1914 yılından bu yana 100 yılı aşkın bir süredir pastacılık üzerinde hizmet veren bir çınar. 3 kuşaktır süren bu geleneğin son üyesi Enver Mamülcüoğlu esnaflığın aileden gelen bir gelenek olduğunu ve ‘Mamülcüoğlu’ isminin bir marka olduğunu söylüyor.

• Esnaflık veya bir esnafın gün içinde yaşadığı duygular nasıldır?
• “Esnaflık bizim için ülke şartlarında gerçekten zor ve Kıbrıs’ta çalışan esnafların çok zeki olduğunu düşünürüm. Bu kadar sıkıntıya, bürokratik engellere rağmen ayakta kalabilmeleri insanüstü bir çaba ile mümkündür. Benim için esnaf kavramı insanlara en iyiyi vermeye çalışan, işini en yüksekte tutmaya çalışan insandır. Esnaflık en başta dürüstlüktür. Bizim öğrendiğimiz babadan, dededen dürüstlük üzerine kuruludur. Üniversite ve master eğitimi yapmamdan sonra yine de esnaflığı seçtim çünkü kendimizin bir marka değeri vardı. Mesleğimizi sevmemizin nedeni genlerimizden gelen işimizi ve üretmeyi sevmemizdendir.”

• Esnafların sıkıntıları nelerdir?
• “Piyasamızdaki esnaflığın daha dirayetli olması ve piyasada dolaşan ürünlerin ve nakdin daha istikrarlı olması ile ancak ayakta kalma durumu olabilir. Çünkü doğru dürüst projeler gerekir. Sadece öğrenci ve askerden kanalize edilen parayı beklersek sıkıntı duyarız. Onlar da sezonluktur. Memur kesiminin kazandığının çoğu ya Türkiye’deki tatil beldelerine ya alışverişe ya da Güney’e alışverişe gider. Bu da esnafın çöküntüye uğramasına neden olur.”

• Hiç düşününüz mü, masa başı bir işim olsaydı diye?
• “Fırsatım çok oldu ama hiç düşünmedim. 2001’de üniversiteyi bitirdiğimde güzel bir derece ile mezun oldum, çok kolay masa başı bir işe girebilirdim. Şimdi de üst düzey seviyede olurdum. Kendi işimizi, kendi mesleğimizi ve üretkenliği tercih ettim. Bir noktada oturup hep aynı yerde olmaktansa daha üretken bir işim olmasını tercih ettim.”

“BALIK YEMEK DEĞİL BALIK TUTMAK”

• Yetki sahibi olsaydınız esnaf için neyi değiştirmek isterdiniz?
• “Esnafların çoğu bankalarda kredi borçları var yüklü miktarda. Yerli üretime teşfiği, piyasada mal ve servislerin yasalarla iyileştirilmesi gerekir. Bu noktalarla kredi veririz ne isterlerse yapsınlar mantığı ile değil projele seviyesinde kredi vermedir. En basit tanımı balık yemeği değil balık tutmayı öğretmek mantığı ile hareket etmek gerekir. Küçük toplumları yönetmek daha kolay olmalı çok mu zor burayı yönetmek. Öncelikle döviz ile alınacak borçları yasaklarım. Tüm aldığımız şeyler dövize endeksli. Benzer ada ülkelerindeki sistemi araştırıp uygulamak da olabilir. Devlet mesela gümrüklerinde iyileştirme de yapabilir. Bürokratik yolları düzeltse esnafın yolu düzelir diye düşünürüm.”

• İş saatinde veya özel hayatınızda en mutlu olduğunuz an nedir?
• “Başta söylediğim gibi üretken olup insanları kendi mesleğimizle ilgili mutlu etmedir. Öncelik benim için geri dönüşümlerde olan mutluluk ve beğenidir. Mesleğimi daha iyi icra etmek ön şartımdır. Lefkoşa’daki müşterileri baz aldığımızda kalite arayışı içinde olduklarını gözlemliyoruz. Biz de bunu en iyi şekilde, en kaliteye getirmeye çalışıyoruz.

“YAŞAMAK İSTEDİĞİM ÜLKEDEYİM”

• Çocukluğunuzdan bu yana esnaflığın içindesiniz. Çocukluğunuzdaki Kıbrıs için ne söylemek istersiniz?
• “Çocukluğumuzdaki Kıbrıs, biz Surlariçi’nde doğup büyüdük. Oradaki ilişkiler, münasebetler ve güvenlik en üst seviyede idi. Yine o zamanın esnafların da ilişkileri, yardımlaşması olsun bu insan ilişkilerinin bir getirisi idi. Şu anda değişen insan yapısı ve değişen insan ekonomisi insanların kimyasını değiştirmektedir. Değişen insan kimyası farklı ve olumsuz şekilde devam etmektedir.”

• Hayalinizde bir ülke var mı, nasıl bir ülkede yaşamak isterdiniz?
• “Yaşamak istediğim ülkenin içerisindeyim zaten. Biraz daha şartlar iyi olsa. Yaşadığımız ülke en güvenlikli ve yaşama seviyesi rahat olan bir toprak üzerinde yaşıyoruz. Birçok Avrupa ülkesinde bulundum. Dünya’nın her ülkesinde ekonomik ve politik sıkıntılar vardır. Önemli olan bunu kendi içinde elemine etmek ve kolektif bir şekilde hayatını sürdürmeye çalışmaktır.”

• En fazla nelere öfkelenilirsiniz?
• “Beni en çok sinirlendiren olay devlet dairesine gittiğim zamandır. Maalesef kamu düzeninin sürdürebilir yaşam standardı içerisinde olmayan seviyede olması. Beni öfkelendirir.  Sosyo ekonomik durumda, dünya seviyelerinde olmamamız ve hak etmediğimiz bir durumda olmamız beni sinirlendirir. Daha güzel bir devlet düzeninde olmamızı istiyorum.”

• Pastacılık hakkında neler söylemek istersiniz?
• “Bizim 5 çeşit özel üretimimiz var ve bu çeşitleri sadece aile fertleri bilir. Aile fertleri içerisinde sır olarak işlenir. İşçiliğin bir kısmını bizimle çalışan ustalarımıza gösteriyoruz. Onun dışındaki ana malzemelerin püf noktaları bizde gizli. Kimsede yok iken veya bir tane özel üretim varken bizde 5 çeşit vardır. Dedemizden, nenemizden öğrendiğimiz en yüksek kalitede bir de el yapımı ile üretim yapıyoruz. Pastacılığın tarihi daha çok Fransa’da anılır ama esas tatlıyı keşif Arap yarımadasında oldu. Fransa’da gelişme süreci oldu.”

Dergiler Haberleri