Madiba’nın ardından

Madiba’nın ardından


Ulaş Gökçe
ulas.gokce@yandex.ru

Bir hayata bin tane hayat sığdıran Nelson Mandela’yı uğurluyoruz. Kararlılığın, inanmışlığın, 95 yıl süren bir hayat boyunca ilkeli duruşun, kendiyle çelişmemenin sembolünü uğurluyoruz.

60’lı yıllardan itibaren Güney Afrika’da beyazların tahakkümüne karşı yürütülen mücadelenin, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bayrağı haline gelen Mandela 1990 yılında özgür bırakılmasının ardından bir başka mücadelenin bayrağı haline gelir. Yıllarca Mandela’nın mücadelesine destek veren herkes Mandela’dan geçmişin hesabını sormasını, ‘emperyalizmin artığı beyazları’ Afrika’dan kovmasını bekliyordu. Ancak Mandela, 20 Nisan 1964 tarihinde Pretoria Mahkemesinde verdiği sözü tutmayı tercih ederek siyah, beyaz, kadın, erkek her türlü tahakküme karşı çıktı.

Hapisten çıktığı 1990 yılından Güney Afrika Devlet Başkanı seçildiği 1994 yılına kadar Mandela, ülkedeki iç savaşı sona erdirmek, yeni, çağdaş ve tüm etnik grupların kendilerini güvende hissedebilecekleri bir anayasa için yoğun uğraş verir. Bu süre içinde tüm ülkeyi dolaşan Mandela, silahların yok edilmesi ve intikam arayışlarının bırakılması için olağanüstü bir çaba harcadı. Mandela bu uğraşında başarılı da oldu. Yine bu süre içerisinde tüm dünyayı dolaşan Mandela hem bugüne kadarki ırkçılık karşıtı mücadelede Güney Afrikalıların yanında olan halklara teşekkürlerini sundu, hem de yeniden inşa edilen ülkesine destek aradı ve buldu.

1994 yılında Devlet Başkanlığı görevine başlayan Mandela ekonomiden dışlanmış ve topraksız siyahlara yönelik ciddi sosyal politikalar hayata geçirdi. Mandela’nın başkanlığı döneminde fakir kesimlere, herhangi bir ülke tarihinde görülmemiş şekilde yardım edildi. Mandela’nın beş yıllık devlet başkanlığı döneminde

• Çocuklar ve annelere ücretsiz sağlık hizmetleri yürürlüğe girdi
• 5 milyon okul öğrencisine ücretsiz yiyecek uygulaması başlatıldı
• 3 milyon insanın evine su, 2 milyon vatandaşın evine elektrik bağlandı
• 3 milyon insanın kullanımı için 750 bin ev inşa edildi

Mandela’ya yönelik eleştiriler Güney Afrika’da siyahların halen devam eden topraksızlık ve ekonomik sorunları üzerine yoğunlaşıyor. Ancak Güney Afrika gibi oldukça fazla etnik ve siyasi sorunu olan ülkede Mandela’nın ve yoldaşlarının yöntemleri dışındaki keskin uygulamalar ülkedeki ayrılıkçı hareketleri kışkırtabilir ve iç savaşı yeniden başlatabilirdi. Ancak Mandela, Afrika Uluslar Kongresi, Güney Afrika Komünist Partisi ve onlarca yıl eşitlik ve demokrasi mücadelesi veren güçler barış, uzlaşı ve yavaş ancak güvenli geçiş dönemini tercih ettiler. Bu bir zafiyet, teslimiyet değil bilinçli bir siyasi tercihti.

Tüm yaşamı örnek olan Mandela 1999 yılında kendi isteğiyle devlet başkanlığı görevini bırakır. Mandela’nın bu davranışı, inanmış bir mücadele insanı için makamın nihai bir hedef olmadığını gösteriyor.
Mandela görevden ayrıldıktan sonraki 14 yıl hem ülke, hem de dünya siyasetindeki merkezi şahsiyetlerden biri olmaya devam etti. Mandela bu süre içerisinde ülkesindeki AIDS hastaları ve fakirler için milyarlarca doların toplanması için öncülük yapmış, tüm dünyada bu sorunlara ilginin artması için öncülük etmişti. Bunun yanında Mandela ve arkadaşları uzlaşı, yakınlaşma ve barış siyasetlerinin tüm dünyada etnik sorunların aşılmasında bir örnek olarak kullanması için büyük çaba harcamışlardır.

Tolstoy’un öğrencisi Gandhi’nin ülküsünün bayrağı haline gelen Mandela bize iktidarın herkesi bozmayabileceğini, iktidarın bir intikam fırsatı değil bir barış, uzlaşı, halkın refahını artırmak için bir araç olabileceğini gösterdi. Gerçek bir devrimcinin inancını bir ömür boyu taşıyabileceğini gösterdi. 27 yıl hapis yatıp sol memenin altındaki cevahiri, yani insanlığa, güzel günlere olan inancını ve sevgisini kaybetmeyen Madiba, iktidarın, feylesofun, devrimcinin gülebileceğini, güldürebileceğini, kendisiyle alay edebilecek kadar açık yürekli olabileceğini gösterdi.
Mandela yaşarken biz de yaşıyorduk. Tek başına bu bile bir mutluluk vesilesi olabilir. Bir başka mutluluk ise hapiste sevdiğimiz, inandığımız bir devrimcinin dünyanın en önemli liderlerinden bir haline gelip ideallerinden taviz vermeyerek, bozulmayarak hayallerimizi yıkmamasıdır.

Elveda Madiba, seni her zaman seveceğiz ve örnek alacağız!

Dergiler Haberleri