Leave Us Alone/Bizi Rahat Bırakın

Leave Us Alone/Bizi Rahat Bırakın

Parmakların tetikten çekildiği gün Türkiye, Kıbrıs, İngiltere, İsveç ve Hindistan’da 32 mekânda açılan bir sergi...

 

Türkiyeli fotoğraf sanatçısı Niko Guido’nun Irak savaşının 10. yıldönümünde, insanın içini titreten ve düşündüren Irak savaşında yaralanmış insanlardan 24’ünün portrelerinden oluşan fotoğraf sergisi, Türkiye’deki 28 ille birlikte Hindistan, İsveç ve İngiltere ve Kuzey Kıbrıs’ta da aynı gün izlenime açıldı.

Savaş karşıtı bir barış projesi olan “Leave Us Alone/Bizi Rahat Bırakın” adlı serginin, 23 Mart’ta, tam da Türkiye’de PKK ile varılan uzlaşmayla parmakların tetiklerden çekildiği gün izlenime açılması, daha da anlam kazandı.

Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin (KTGB) ev sahipliği yaptığı sergi, 5 Nisan’a kadar gezilebilecek.

Niko Guido’nun, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün Amman’daki misafirhanesinde görüntülediği Iraklı savaş mağdurlarının hikayeleri de hem yazılı olarak, hem de tiyatrocuların seslendirmeleriyle sergide yer alıyor.

“Bize olan oldu, bari çocuklarımız yeni savaş görmesin” diyen savaş kurbanlarının 24 fotoğrafıyla, günün 24 saati ve her doğan güneşle yeni bir güne umutla uyanma simgeleniyor.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’ndeki serginin açılışını İki Toplumlu Kayıp Yakınları, Katliam ve Savaş Kurbanları Örgütü kurucuları, Avrupa Yurttaşlık Ödülü sahibi Kıbrıslı Türk Hüseyin Rüstem Akansoy ile Kıbrıslı Rum Petros Suppuris birlikte yaptı ve konuşmalarında barış çağrılarını yineledi.

Akansoy, “Birbirimizle paylaştıkça, dayanışma duyguları geliştikçe acı hafifleyebilir…Bu acıların panzehiri barıştır” derken, Suppuris, “Birbirimizin endişelerini ne kadar iyi anlarsak, sorunları çözmek o kadar kolaylaşır. Önce insanlar, sonra ada birleşir” ifadelerini kullandı.

 

* * *


Niko Guido’dan Suru'ya mektup... Her şeyi anlatıyor...

Sevgili Suru,

Yüzünü ilk gördüğümde içim burkuldu. Sana bakıyordum ama seni görmüyordum. Belki farkettin, fotoğraf makinamın arkasına saklanıyordum. Fotoğraf çekmesem bile çeker gibi yapıyordum. Sen ise bana gülümsedin. O an güzel gözlerini fark ettim. Yüzündeki yanık izleri yavaş yavaş yok olmaya başladı. Sonra geldin bana sarıldın. Dakikalarca öyle kalakaldık. Güzel gözlerinden, güzel yanaklarından öptüm. Yanmış yüzünü okşadım. Ellerimi tuttun, bırakmadın. Sonra kendimden utandım. Sana bakmamak, seni görmemek için ne yapacağımı şaşırmıştım. Sen, yüzün yanık diye hiç utanma olur mu! Çık sokaklara, dolaş insanların arasında. Utanması gereken birsi varsa sen değilsin. Benim, biziz, hepimiziz! Seni bu hale biz getirdik. Koruyamadık. Henüz üç yaşındaydın bomba patladığında. Yüzünün yanmamış halini hatırlamıyorsun bile. Senin yüzüne baktıkça para için, daha fazla zenginlik için ne kadar kötü olabileceğimizi daha iyi anlıyorum. Senden insanlık adına özür diliyorum. Bu savaş yüzünden aileni, akrabalarını, arkadaşlarını, geleceğini kaybettin. Tüm dünya gözlerini kapatsa da seni görmemek için, ben ve arkadaşlarım kapatmayacağız.
Sen üzülme güzeller güzeli, sen üzülme prensesim!
Gözlerimdeki yaşlar nihayet seni görebildiğim için. Bak, artık senin yüzüne bakarken gözlerimi kaçırmıyorum.
Çünkü sen çok güzelsin, biz ise çok çirkiniz. . .

Niko Guido

Dergiler Haberleri