Kıbrıs'ın iki efsanesi patlıcan dolması ve çilek reçeli

Kıbrıs mutfağı, adanın bereketli topraklarının, Akdeniz'in engin maviliğinin ve insanlarının sıcacık misafirperverliğinin adeta bir lezzet destanıdır.

Akdeniz rüzgârıyla yoğrulan tarifler:

Kıbrıs mutfağı, adanın bereketli topraklarının, Akdeniz'in engin maviliğinin ve insanlarının sıcacık misafirperverliğinin adeta bir lezzet destanıdır. Her bir yemek, geçmişten günümüze taşınan kültürel bir mirasın parçasıdır. Patlıcan dolması, Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına taşınmış bir gelenek olurken aynı zamanda, içindeki bol aromalı harcı ve yumuşacık patlıcan dokusuyla sofralarda bir yıldız gibi parlar. Yalnızca lezzetiyle değil, yapımı sırasında eve yayılan o iştah açıcı kokularıyla da ailece paylaşılan sıcak yemek anılarını hatırlatır. Diğer yandan, Yeşilırmak’ın dillere destan çileklerinden yapılan reçel, sadece bir tat değil, Akdeniz güneşiyle yoğrulmuş bir hikâyedir. Göz alıcı kırmızı rengi ve ağızda dağılan lezzetiyle bu reçel, Kıbrıs’ın doğal zenginliklerini ve emek dolu geleneğini sofralara taşır. Yeşilırmak çilekleri, güneşin sıcaklığı ve deniz rüzgarlarının serinliğiyle harmanlanır; böylece reçel yalnızca bir lezzet değil, adanın doğasına ve insanına duyulan sevginin de bir ifadesidir. Bugün, Kıbrıs mutfağının iki farklı ama bir o kadar da özel yüzünü keşfe çıkıyoruz. Bir yanda nostaljiyle dolu, buğulanan tencerelerden yayılan patlıcan dolmasının mis gibi kokusu, diğer yanda güneşin her bir tanesine dokunduğu çileklerden yapılan tatlı bir şölen... Hazırsanız, bu lezzet dolu yolculukta hem damağınızı hem de ruhunuzu doyuracak tariflerin kapısını aralayalım!

Patlıcan Dolması

Kıbrıs mutfağı, sadeliği ve lezzetiyle öne çıkan eşsiz yemekleriyle bilinir. Patlıcan dolması da bu mutfağın en sevilen yemeklerinden biridir. Ancak Kıbrıs’a özgü patlıcan dolması, abartılı malzemelerden çok, temel lezzetlerin öne çıktığı bir tarif olarak dikkat çeker. Adalıların el emeğiyle hazırladığı bu yemek, dostlarla paylaşılan sofralarda adeta birlik ve beraberliğin simgesidir. Kıbrıs mutfağının sadelikten gelen gücünü yansıtan patlıcan dolması, her lokmada adanın sıcak ruhunu hissettirir.

Malzemelerim

  • 5-6 adet patlıcan
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 200 gram orta yağlı kıyma
  • 1 adet orta boy soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1/5 demet maydanoz
  • 6yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 tatlı kaşığı nane

Nasıl Yapıyorum?

  1. Patlıcanlarımı güzelce yıkayıp ortadan ikiye bölüyorum. Eğer patlıcanlarım büyükse, üçe de bölüyorum. Tatlı kaşığı yardımıyla patlıcanların içini dikkatlice oyuyorum. Ardından tuzlu suda bekletiyorum. Acısı çıkan patlıcanların suyunu süzüyorum.
  2. Dolma harcı için pirinçleri güzelce yıkıyorum. Soğanı ve sarımsağı yemeklik doğrayıp, maydanozları ince ince kıyıyorum. Domatesi rendeliyorum. Bütün malzemeleri derin bir kapta güzelce karıştırıyorum.
  3. Harcı patlıcanlarımın içine doldurup, tencereye diziyorum. Dolmanın suyu için salçayı suda açtırıp, tuzunu ve yağını da ekliyorum. Karıştırıp, tencereye döküyorum.
  4. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte 50 dakika kadar pişiriyorum. Dolmalarım servise hazır.


Çilek Reçeli

Masmavi Akdeniz'in maviliğiyle çevrili, yemyeşil doğası ve sıcacık insanlarıyla Yeşilırmak köyü, Kıbrıs’ın huzur dolu köşelerinden biridir. Bu özel köy, sadece sakinliğiyle değil, dillere destan çilekleriyle de adından söz ettirir. Yeşilırmak çilekleri, güneşin sıcaklığı ve deniz rüzgarlarının serinliğiyle yoğrulmuş bir doğa mucizesidir. Eşsiz kokusu, parlak kırmızı rengi ve ağızda dağılan tadıyla hem sofraları süsler hem de tatlı bir hikâye anlatır. İşte, böylesine özel bir ürünle yapılan çilek reçeli, yalnızca bir lezzet değil, emeğin, geleneğin ve Kıbrıs topraklarının sıcak bir yansımasıdır. Bu yazıda, Yeşilırmak çileklerinden hazırlanan enfes bir çilek reçelinin tarifini adım adım paylaşacağım.

Malzemelerim:

  • 4 kilo Çilek
  • 2 kilo Şeker
  • 1 tatlı kaşığı margarin veya tereyağ
  • Yarım limon suyu

Nasıl Yapıyorum?

Öncelikle çileklerin yapraklarını ayıkladım, güzelce yıkayıp temizledim. Ardından çileklerin yarısını tencereye koydum ve üzerine şekerin yarısını eşit şekilde serptim. Kalan çilekleri de ekleyip, geri kalan şekeri üzerlerine serptim. Reçelin lezzetli olması için çileklerin kendi öz suyunu salmasını beklemek gerekiyor, bu yüzden tencerenin kapağını kapattım ve serin bir ortamda bir gece beklettim. Ertesi gün, suyunu salmış olan çilekleri ocağa aldım ve orta ateşte kaynamaya bıraktım. İyice kaynamaya başladığında, ocağın en küçük gözüne alıp kısık ateşte yavaş yavaş pişmeye bıraktım. Ara sıra mutlaka karıştırdım çünkü reçelin başında kontrollü olmak çok önemli. İlk etapta reçelin yavaş yavaş ve uzun süre pişmesi gerekiyor. Bu sırada tencerenin kapağını asla kapatmadım. Çilekler yumuşayıp reçel kıvamına gelmeye başladığında, oluşan köpükleri tamamen gidermek ve pürüzsüz bir reçel elde etmek için az miktarda tereyağı ekledim. Tereyağı eklemek istemeyenler eklemeyebilir, ancak eklediğinizde hiçbir şekilde hissedilmiyor ve reçelin daha güzel olmasını sağlıyor. Bu şekilde 5-10 dakika daha kaynattım. Reçel suyunu çekmeye başlayıp kıvama gelince, içine taze sıkılmış limon suyu ekledim ve bir 5-10 dakika daha kaynattım. Çileklerin bıraktığı su nedeniyle reçel biraz sulu görünse de, soğudukça kıvam alacağını bildiğim için çok fazla suyunu çektirmemeye dikkat ettim. Ancak tam kıvama gelmeden de ocaktan almadım. Reçel hazır olduktan sonra, sıcak sıcak kuru ve temiz kavanozlara doldurdum. Kavanozların içinde kesinlikle su kalmamasına dikkat ettim. Daha sonra kuru kapaklarla sıkıca kapatıp kavanozları ters çevirdim. Soğuduktan sonra kavanozların kapakları tutmuş oldu ve böylece uzun süre saklanabilecek reçellerim hazır hale geldi. Eğer reçeli hemen tüketecekseniz, sıcak reçeli kavanoza koyduktan sonra ağzını kapatmayın, yoksa küflenme yapabilir. Ayrıca reçeli daha az miktarda yapmak isterseniz, ölçüleri yarıya indirebilirsiniz, ancak çilekler piştikçe miktar azalacağı için bunu göz önünde bulundurmak önemli. Daha büyük miktarda reçel yapmak ise daha iyi sonuç verir çünkü çilekler topluca pişince hem kıvamı hem de lezzeti tam olur.

Haberler Haberleri