Kaygılı bir ailenin kaygılı bir çocuğu olur

Kaygı bozukluğunda, ailelere düşen önemli görevlerden biri, çocuğunu gözlemlemesi ve hayatındaki olası değişimlerden önce onu buna hazırlamasıdır.

(Çocukluk Çağı Kaygı Bozuklukları)

Psikolog Firuz Doğgün

Kaygı, günlük hayatta herkesin yaşayabileceği bir duygudur ve bazı tehlikelere karşı tetikte olmamızı sağlar. Kaygı herkeste var olan normal bir duygudur. Fakat kaygının aşırılığı, kaygı bozukluğunu ortaya çıkarır. Yetişkinlerde olduğu gibi, çocukluk ve ergenlik döneminde de kaygı bozuklukları gözlemlenebilir. Çocuklarda kaygı bozukluklarının oluşma nedenlerine bakacak olursak; çoğunlukla, yetişkin insanlarda olduğu gibi, radikal bir değişiklik sonucunda duygu durumlarında değişiklikler göze çarpar.

KAYGILI BİR ÇOCUK NELER YAŞAR?

Örneğin birçoğunuz hatırlarsınız, çocukken sanki yatağımızın altında bize zarar verecek bir şey olduğunu düşünür korkar ya da ışık kapalıyken tek başımıza uyuyamazdık. Aslında bütün bunlara sebep anksiyete (kaygı) bozukluklarıdır.

Kaygı bozuklukları; Genel kaygı bozuklukları, obsesif - kompulsif bozukluk, sosyal kaygı, panik atak ve travma sonrası stres bozuklukları olarak sıralanabilir. Bunlar kişinin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkiler. Kaygı bozukluğu olan bir çocuğun, en az 6 ay süre boyunca belirtilerinin sürmesi gerekir. Bu da tanı koymayı kolaylaştırır.

ÇOCUĞUNUZU GÖZLEMLEYİN!

Kaygı bozukluğunda, ailelere düşen önemli görevlerden biri, çocuğunu gözlemlemesi ve hayatındaki olası değişimlerden önce onu buna hazırlamasıdır. Bunlara örnek olarak; yeni bir okula başlamak, okulda yeni arkadaşlar edinmek, anne ve babanın boşanması, yeni bir eve taşınmak, yeni bir kardeş sahibi olmak vb. verilebilir. Çocuğunuza yardımcı olmak için, beklentilerinizi yapabilecekleri ile sınırlayın. Çocuğunuzdan yapması zor şeyler beklemek onun kaygısını artıracaktır. Onu büyütürken, sevgi ve güven duygusu içinde büyütün ve ona iyi bir model olun.

KAYGILI BİR AİLENİN KAYGILI BİR ÇOCUĞU OLUR

Çocuklarınız için model teşkil ettiğinizi unutmayın. Gündeme getirdiğiniz sorunların ve yansıttığınız kaygının çocuklarınız tarafından hissedilebildiğini ve etkilendiklerini göz önünde bulundurun. Yaşantınızdaki iş stresi, para kaygısı, gelecek kaygısı, aile içi sorunlar ve benzeri kaygılar çocuğunuza etki edecektir. Bunun yanı sıra kaygı bozukluklarında genetik faktörlerin etkisini de yadsımamak gerekir.

TEDAVİ

Kaygı bozukluklarının tedavisinin yapılmaması durumunda, çocuğun sosyal adaptasyonu ve okul başarısı etkilenmektedir. Tedavi sürecinde yaşanan bozukluğun boyutlarına göre ilaç tedavisi veya psikoterapi etkin sonuçlar vermektedir. Bunun yanında, oyun terapisi de çocuğun tedavisine ve gelişimine olumlu yönde etki eder. Çocuğun içsel dünyasında yaşadıklarını, oyun sırasında verdiği duygusal tepkimeleri ile kolaylıkla anlayabilir ve gerçek hayattaki sorunları ile bağdaştırabiliriz. Sonuç olarak, çocuklardaki kaygının iyileştirilmesi ileriki dönemlerde yaşayacağı sorunların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Onlara vereceğiniz en büyük destek, her koşulda yanlarında olmaktan ve onları anlamaktan geçer.

Dergiler Haberleri