‘İki Parça’

Eğitimci Akile Ruh Ekizoğlu, yıllardır kaleme aldığı ve ‘Bahar’ ile ‘Hazan’ bölümlerinden oluşan şiir kitabını yayımladı

Didem MENTEŞ

Bir şiir kitabı; “İki Parça”… Kapağında yalnız bir sandal... Bir tarafı ‘bahar’ diğer tarafı ‘hazan’… Kapağında “Tanıdık, eski bir yalnızlık geçiyor sularımdan…” diyor…

Edebiyat dünyasına yeni bir şiir kitabı kazandıran isim Akile Ruh Ekizoğlu. 16 yıllık öğretmenlik hayatından sonra Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğrenim Dairesi’nde 5 yıldır müfettişlik yapan bir eğitmen. Nihat Ekizoğlu ile birlikte hazırladığı "Kendi Anlatımı ile Dr. Fazıl Küçük'ün Anıları” kitabının kısa bir süre önce yayımlanmasının ardından, geçtiğimiz Ekim ayında kendi şiir kitabını yazı dünyasına kazandırıyor. Küçüklüğünden beri kısa kısa öyküler, hikâyeler ve şiirler yazıyor. Hayalden somut bir gerçeğe dönüşen “İki Parça”, üniversite yıllarından beri yazdığı şiirlerinden seçilen bir kitap ve yazarın, duygu dünyasının ‘bahar’ı ve ‘hazan’ı ile kalplere dokunuyor. Soyut veya somut birçok şeyden besleniyor yazılarında. Market fişlerinin arkasına bile şiirler yazıyor. 43 yaşındaki Akile Ruh, 8 yıldır basım süreciyle ilgili birçok sorunla karşılaştığı ancak vazgeçmeyerek büyük bir çabayla bu yıl hayata geçirdiği ve 4’üncü çocuğum dediği “İki Parça” isimli şiir kitabını ADRES KIBRIS için anlattı. Kimi zaman hüzünlendi, kimi zaman gülümsedi ama heyecanı hiç dinmedi…

Bir öğretmenin cesaretlendirmesiyle başlıyor…

Aslen Hisarköy doğumlu olup çocukluğunu orada geçiren Akile Ruh, köyünün kendisine ilham veren bir yer olduğunu anlatıyor. Annesinin evinin kuş cıvıltılarının eksik olmadığı bir yer olup, yazmak için çok müsait bir yer olduğunu söylüyor. Çocukluğundan beri bir şeyler yazmaya başladığını söylüyor Akile Ruh, özellikle de ilkokul öğretmeni Aycan Volkan Kayalar’ın üzerinde büyük etkisi olduğunu anlatıyor. Ve öğretmenine kitabında da teşekkür ediyor.

“Öğretmenimiz çok sevgi dolu ve bizim yaratıcılığımızı ön plana çıkaran bir öğretmendi. Bize ‘şiir, öykü yazın’ diye cesaret vererek yüreklendirdi. İlk yazma denemelerim ilkokul 4’üncü sınıfta başladı. Doğayı çok severim ve ilk önce ‘İlkbahar’ adında uzun bir şiir ile yine bahar temalı kısa şiirler yazdım. “Kimsesiz Yavru Kedi” isimli bir öykü yazdım. 23 Nisan şiiri yazdım ve öğretmenim bana bunu törende okuttu. Kendi şiirimi okuduğum için çok onore oldum, müthiş bir özgüven kazandım. O yüzden öğretmenimin üzerimde çok fazla etkisi var.”

Bahar ve Hazan…

Doğayı çok sevdiği için kitabında da buna ilişkin bahar ve çiçek temalarını sıklıkla kullandığına değiniyor Akile Ruh. İnsana dair her türlü duygunun mısralar arasında yer aldığını söylüyor. Kitabında bahar, aşk, sevda, korku, ayrılık, özlem ve hatta ölüm temaları geçtiğini, hüznün de sevincin de kitapta yer aldığını anlatıyor. Bu nedenle kitabı ‘Bahar ve Hazan’ olarak ikiye ayırdığını ifade ediyor. Özellikle de Kıbrıs’ın ikiye bölünmüşlüğü ile toplumsal bir sorunu da ele alıyor.

“Kitabıma ‘İki Parça’ adını vermemin nedeni, duygu dünyamın ‘Bahar’ı ve ‘Hazan’ını yansıtan şiirlerimdir. ‘Bahar’ bölümünde daha pozitif, umut dolu duygularla yazdığım şiirleri, ‘Hazan’da ise hüzünleri, öfkeleri, hayal kırıklıkları ve insana dair benzer olumsuz duyguları içeren şiirlerimi topladım. Önce aklımda kitabın bölümleri oluştu, sonra adı...  Buna “İki Parça” gider dedim. İki Parça isimli şiirin ise özelliği şu; kitabın içerisindeki şiirlerden, teması en farklı olandır. Toplumsal bir sorunu ele alır; Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünü…

Özellikle Lefkoşa’nın bölünmüşlüğünden yola çıkarak, orda bir ayrılık temasını işledim. Bu şiire ilham veren ise 2004’de yapılan referandumun sonucuydu. Çünkü Kıbrıs’ın birleşmesi, iki toplumun bir araya gelmesiyle ilgili benim umudum vardı. Ama referandumdan sonra umutlarımı yitirdim. O umutsuzluk ve hayal kırıklığı sonrasında “İki Parça” şiiri geldi. Yine de şiirin sonunda umuda dair bir iz var…”

Bir yalnız sandal…

Kitabın kapağının ise yalnızlığı anlattığını söylüyor Akile Ruh Ekizoğlu. “Kapak için çok araştırdım. Grafikçi arkadaşlarım çok yardımcı oldu. Fotoğraf mı çizim mi kullanayım derken yaptığımız çalışmaların hiçbiri içime sinmedi. Bir gün yakın arkadaşım Yonca, Dt. Teksen Köroğlu’na muayeneye gitmiş. Kapaktaki fotoğrafı ilk kez orada görmüş. Bu fotoğraf doktor için de çok özeldir. Kimseye de verme niyeti yoktu. Arkadaşım bu fotoğrafı bir kitapta kapak olarak kullanabilir miyiz diye sorduğunda doktor, benimle ilgili biraz bilgi almış. Ondan, bu fotoğrafla ilgili görüşümü almasını, fotoğrafın bana ne hissettirdiğini öğrenmesini istemiş. Beni ilk önce fotoğrafta etkileyen şey, sandalın haliydi. Bu sandal, benim o zamanlar içinde bulunduğum ruh halini yansıtıyordu. Yalnız başına… Okyanus mu göl mü bilmiyorum ama tek başına ve yalnız... Bireyin yalnızlığı… Ama her şeye rağmen suyun yüzeyinde duruşu... Ayakta duruyorsun, hayatta kalıyorsun ve yaşamaya devam ediyorsun. Sandal, orada hem yalnız ve güçsüz hem de bir bakıma güçlü aslında. Bu fotoğraf bende böyle bir hissiyat uyandırdı. Ve doktor sağolsun, fotoğrafı kapakta kullanmamıza izin verdi. Bunun dışında fotoğrafta beni etkileyen şey sonbahar renklerinin hakim olmasıydı. Ben hüzün insanıyım. Beni, mevsimlerden daha çok sonbahar, makamlardan da hüzzam etkiler. Hüzzam da hüzün barındıran bir makamdır. Gün batarken hissedilen duygularla yazılmış şiirlerimde ve hüzün temasını işlediğim şiirlerimde hüzzamdan söz ettiğime şahit olacaksınız.”

“Her şeyden ilham alırım”

Şiirlerini nasıl yazdığını anlatıyor Akile Ruh, her şeyden ilham aldığını söylüyor. “Yerdeki bir yaprak da beni etkileyebilir, bir şarkı da,  bir gitar sesi de… ‘Ayrılık Şarkısı’ isimli şiirimi bir şarkıdaki gitar ve keman sesinden ilham alarak yazdım. Bir arkadaşım internette bir günbatımı fotoğrafı paylaştı bir gün ve bunun için şiir yazmamı istedi. Fotoğrafa daha bakar bakmaz etkilendim ve 5- 10 dakika içinde bir şiir yazdım. Yeter ki o duyguyu uyandırsın. Çünkü şiir demek; duygu demek… Her insanın yaşanmışlıkları var.  Görüp geçirdiği şeyler vardır, bunlarla ilgili duyguları vardır.

Şiirde ansızın o duygu gelir, üzerinize yapışır ve kaleme dökülür. Bazen aklıma tek bir cümle gelir onu yazarım ve orada kalır. O devam edecek bilirim, ta ki başka bir olay beni etkilesin, ilham versin ve o şiire devam edeyim. Arabada, evde her yerde kağıtlarım var, kalemler var. Kâğıt bulamadığım zaman market fişinin arkasına bile yazmışlığım var. Bir gün arabadayım, yağmur yağar, okaliptüs ağaçlarının yapraklarının kokusu öyle bir içime geçti ki, hemen yazmak için bir şeyler aradım. Arabada bulabildiğim tek şey market fişiydi, onun arkasına yazdım. Orada bitti, “İtiraf” şiiri çıktı: Havada yağmur kokusu/ İçimdeyse/ Tuhaf bir duygu/ Mevsimden diyeceğim ama/ Kandıramam ki kendimi/ Bu, düpedüz/ Seni kaybetme korkusu...”

8 yıllık bir süreç! Ve basımdan sonra akan gözyaşı…

8 yıl önce hazırlanmaya başlayan kitabın bazı elde olmayan nedenlerden dolayı geciktiğini anlatıyor Akile Ruh Ekizoğlu. “Kitabın başına çok şeyler geldi” diyerek, bu sürede daha çok sabretmeyi de öğrendiğini anlatıyor. İlk önce öykü olarak çıkarmayı düşündüğü kitabı, Öğretmen Akademisi’nde Edebiyat öğretmeni Kamuran Semra Eren’in önerisiyle şiir kitabına dönüştürdü. “Formatım ilk başta öyküydü, bu şiirler öyküler arasında serpiştirilmiş şiirlerdi. Şiirlere haksızlık etmeyeyim dedim. Hocam da şiir kitabı üzerinde çalışabileceğimi söyledi. Fikir hoş geldi. Şiirler de biriktikçe birikti. Geçtiğimiz Ocak ayında basım için yayınevlerini dolaştım ama dövizin yükselişinden dolayı bir süre şiir kitaplarının basımını finanse edemeyeceklerini söylediler. Ben de bu sebepten, Ekim ayında kendi imkânlarımla matbaada bastırdım. Kitaptaki şiirler üniversite yıllarımdan beri yazdığım şiirleri kapsıyor. Kitapta 27’si ‘Bahar’da, 38’i de ‘Hazan’da olmak üzere toplam 65 şiirim var. Kitabımı kızlarım Bilge ve Burcu’ya ithaf ederken de hayallerinden vazgeçmemelerini diledim… Çünkü bu kitap bir hayaldi. Ben ona inandım ve yürüdüm. 8 sene sonra kitabı elime aldığım gün gözyaşlarımı tutamadım… Şiir kitabım, kızlarım Bilge, Burcu ve ilk kitabım “Dr. Fazıl Küçük’ün Anıları”ndan sonra benim 4’üncü çocuğumdu ve elime aldığımda büyük bir heyecan yaşadım. Kitap, tam hayal ettiğim gibiydi.

“Kitabım miras kalacak”

Şiir kitabını da sosyal medya üzerinden duyurduğunu henüz bir tanıtım günü gerçekleştirmediğini belirtiyor Akile Ruh. Farklı bir konseptle kitap tanıtımını yapmayı planlıyor, şiir gecesi düzenlenmek için de bazı düşünceleri var... Şiir kitabına devlet kütüphanesi ile bazı kitabevlerinden ulaşılabileceğini aktarıyor.

Bu süreçte kendisine destek olan öğretmenlerine, ailesine, kızlarının babasına, arkadaşlarına ve dostlarına teşekkür ediyor. Bu kitabı, şair olma gailesiyle yazmadığını, kitaba herşeyden önce  kızlarına yönelik bir duygu ve söz mirası olarak baktığını ifade ediyor. Kıbrıs insanının da kitapta kendinden bir şeyler bulup benimsemesi ve sevmesi halinde, insanımıza da kalacak bir miras olacağını belirtiyor.

Edebiyatın yanı sıra bestelenmiş şarkıları da bulunuyor

Bu arada Akile Ruh Ekizoğlu’nun eğitim ile ilgili de yayımlanmış bilimsel araştırmaları ve konferans bildirilerinin yanı sıra Halkbilimi dergisinde yayımlanmış Kıbrıs masalları ve efsanaleriyle ilgili derleme çalışmaları da bulunuyor. Ayrıca çocuklara yönelik tasarlanan "Kendi Anlatımı ile Dr. Fazıl Küçük'ün Anıları' kitabının da iki yazarından biri olan Ekizoğlu, edebiyatın yanı sıra müziğe de ilgili duyuyor. Şarkı sözleri yazan ve besteler de yapan Akile Ruh Ekizoğlu’nun, görev yapmış olduğu Yedikonuk İlkokulu ve İnönü İlkokulu için bestelediği okul marşlarının yanı sıra Türk Sanat Müziği tarzında bestelenmiş şarkıları da bulunuyor.

 

 

 

Dergiler Haberleri