İçimdeki Ayaz

İçimdeki Ayaz

“Bu kitap korkularınızdan arınma, egonuzu sevgiye dönüştürme ve farkındalığınızı artırma yönünde bir ışık olacak…”
 

Özgül GÜRKUT

“Geçmişte insanların hayatta kalma korkuları vardı, modern çağda ise değersizlik, sevilmeme, onaylanmama, kaybetme ve bunlar gibi daha nice korkular eklendi buna. Yaşadığımız her an, her tecrübe izler bırakır bizde. İşte bu noktada egomuzun bizi ele geçirip yönetmesine izin verirsek, ruhumuzun özgür varoluşunu engellemiş oluruz.
İçimdeki Ayaz’da yazar, egomuzu nasıl kontrol altına alabileceğimizi birincil ağızdan ve kendi yaşam serüveninden yola çıkarak anlatıyor. Genç bir kadının, bir annenin, eşin ve iyi bir arkadaşın hayatını okurken ölüm, boşanma, çocuk eğitimi gibi zorluklar karşısında bir insanın nasıl mücadele ettiğine ve huzuru bulma yolculuğuna eşlik edeceksiniz.
Bu kitap korkularınızdan arınma, egonuzu sevgiye dönüştürme ve farkındalığınızı artırma yönünde bir ışık olacak…”

* *  *  *

Kişisel gelişim kitaplarına ve reikiye meraklı olanlar için yukarıdaki tanıtım yazısını okumak, kitabı rafa değil, sepete koymak için yeterli bence. Hele bu kitap Kıbrıslı Türk bir yazara aitse…
Yıllar önce gittiğim İngilizce kursunda öğretmenim de olan, gazeteci arkadaşım Özen’in ablası Özlem Çatal Eserer, sanırım kitabının türüyle, Kıbrıs’ta bir ilke imza attı.
Sayfaları çevirdikçe benzer olaylarla ne çok karşılaştığımı ancak çoğu kez farklı tepkiler verdiğimi; demek ki farklı da olabileceğini, hatta farklı olsaydı daha iyi olabileceğini anladım.
Özlem Çatal Eserer’in içtenlikle, yalın bir dille anlattığı olaylarda hayatından kesitlere eşlik ettikçe, bölüm bölüm olduğu için kolayca okuyacağınız kitapta materyalist yönünüz fazla ağır basıyorsa yazarın iyimserliğini biraz abartılı bulabilirsiniz. Neredeyse her yazının sonunda şükretmesini, “Bu kadar çok şükretmek de niye?” diye sorgulayabilirsiniz ama sonuçta hayatın “İçimdeki Ayaz”daki bakışla bir nebze de olsa kolaylaşabileceğini, daha keyifli hale gelebileceğini kabul edersiniz.

AYAZ VE BEŞLİKLER

“İçimdeki yolculuğu anlatmaya başlarken içimin; tam da ayazı yansıttığını hissettim. İçimdeki gel-gitlerin biraz soğuk, biraz hırçın, biraz güçlü, biraz da öfkeli olduğunu…” diye açıklıyor Özlem Çatal Eserer, kitabına neden “İçimdeki Ayaz” adını verdiğini.
Korkularını, yetersizliklerini severek olumluya dönüştürebiliyormuş insan! Bunu da yazarın “beşlikler” dediği tekerlememsi cümleleriyle öğreniyorum. Başınız her derde girdiğinde bunları uygulayabilirsiniz, iyi hissedeceksiniz. Örneğin şöyle:
“Ben her halimle yeterliyim.
Ben her halimle yeterli olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben her halimle yeterli olduğumu kabul ediyorum.
Ben her halimle yeterli olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben her halimle yeterli olduğum için şükrediyorum.”
*
Ben güvendeyim.
Ben güvende olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben güvende olduğumu kabul ediyorum.
Ben güvende olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben güvende olduğum için şükrediyorum.
*
Ben seviliyorum.
Ben sevildiğimi biliyor ve inanıyorum.
Ben sevildiğimi kabul ediyorum.
Ben sevildiğim için kendimi takdir ediyorum.
Ben sevildiğim için şükrediyorum.
Korkular konusunda da beşliklere başvurabiliyormuşuz. Parasızlık korkusu hangimizde yok ki! Kitapta bu konuda da bir mesaj var:
“Benim parasızlık korkum var.
Ben parasızlık korkumu kabul ediyorum.
Ben parasızlık korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben parasızlık korkumu seviyorum.”
*
Pembe sevgi enerjisi rengiymiş ve yazarın reiki hocası “Düşleyebildiğiniz en güzel, en yoğun pembeyi hayal edin” diyormuş hep.
Kitapta Şems-i Tebriz’den, Mevlana’dan, Mesnevi’den, Özdemir Asaf’tan, Osho’dan, Victor Hugo’dan, Paulo Coelho’dan, Ralph Koegel’den Türkçe ve İngilizce alıntılar da var.
Nazım Hikmet’in de “Salkım Söğüt” şiirine yer verilmiş.

“İçimdeki Ayaz”ın yazarı Özlem Çatal Eserer’le çok istememize rağmen bir kahve içimlik buluşup söyleşme fırsatı yaratamadık. O’nun Mağusa’da, benim Lefkoşa’da yaşamam da bu buluşmayı erteledikçe erteledi. İçimdeki Ayaz piyasaya çıkalı aylar geçtiği için daha fazla ertelemeyi istemedik ve bu röportajı internet aracılığıyla yazışarak yaptık.
Soru cevap formatıyla aşağıdaki metin çıktı ortaya…
Özgül Gürkut: Sizi tanıyabilir miyiz?
Özlem Çatal Eserer: 1970 yılında, Lefkoşa’da doğdum. ODTÜ Yabancı Dil Eğitimi bölümünden mezunum. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde master eğitimimi tamamladım. Halen Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İngilizce derslerine giriyorum.  Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var.

SEVGİ ENERJİSİ, ŞİFA ENERJİSİ REİKİ…

Ö.G.:  Ayrıca “reiki master”siniz. Bu konuda da bilgi verir misiniz?
Ö.Ç.E.:
2007 yılında 4 aşamalı olan Usui Reiki uyumlamasını, İstanbul’dan adamıza gelen hocam Nil Avunduk’tan aldım. Reiki sevgi enerjisi, şifa enerjisidir. Reiki, bu enerjiyi kullanma teknikleri ve felsefesidir. Hepimiz birer enerjiyiz ve içimizdeki enerjiyi aktive ederek şifa bulma ve tekâmül etme seçimimiz vardır. Bazılarımız buna hazırdır, bazılarımız da ileri bir tarihte kendilerini hazır hissedeceklerdir.

“BİR GECE KENDİ SATIRLARIMI YAZARKEN BULDUM KENDİMİ…”

Ö.G.: “İçimdeki Ayaz”ın yolculuğunu, nasıl ortaya çıktığını anlatır mısınız? Neden yazdınız bu kitabı?
Ö.Ç.E.:
2007 yılında Reiki Master olduktan yalnız 5 ay sonra bir gece kitap okurken, elimdeki kitabı bırakıp, kendi satırlarımı yazarken buldum kendimi.  4 sene gibi bir zaman sonra kitabımın ilk cildi tamamlanmış oldu.
Kitabı yazış nedenine gelince... Dizelerimde de anlattığım gibi, bir kitap yazayım diye başlamamıştı olay. Daha çok kendimi ifade ediş, hüzünlerimle sevinçlerimi paylaşma isteği, Reiki’yi tanıtma, tanıtırken de, ben başardıysam herkes başarabilir düşüncesiyle deneyimlerimi okuyucuyla paylaşma dileği.

Ö.G.: Birçok insanın çok benzerini yaşadığı olaylara pozitif bir bakışla yorum getirip kişisel gelişim kitabı yaratmışsınız. Çok Pollyannacı olduğunuz bölümler/olaylar var. Bir de sürekli şükretmeniz ilgimi çekti. Şükrettiğiniz şey, bir tanrının ötesinde mi?.. Bunu da biraz açar mısınız?

“ŞÜKRETMEYİ BİLDİM ÇÜNKÜ…”

Ö.Ç.E:  Yaşadığımız olaylar birbirine benzer. Fakat olaylara verdiğimiz tepkiler farklıdır. Polyanna’cılıktan çok, başıma gelen her olayı analiz etme –tabii bu, Reiki’nin bana kazandırdığı farkındalıkla oldu- bu deneyimin bana ne söylemek istediğini bulma ve bu aşamadan sonra nasıl hareket etme seçeneğini sundu. Sevincimden sonra da, hüznümden sonra da şükretmeyi bildim, çünkü tekâmülümüz için gerekli olayları üzerimize biz çekeriz. Bu ortamı sağladığı için de Yaradan’a şükürlerimi, şükranlarımı, teşekkürlerimi sunmayı bir borç bildim. Şükrettiğim varlık aslında Yaradan’ın ta kendisi. Adı ne olursa olsun; Allah, Tanrı, Yaradan, 99 isim, Rab, God, Deity, Almighty, Lord, Gott, Dios, Dieu, Le Crèateur, v.s.

Ö.G.: Kıbrıslı Türk yazarların Türkiye’deki yayınevlerinden kitap yayımlanması çok yaygın değil. Siz Türkiye’den bir yayıneviyle çalıştınız. Kitabın basım macerasını da özetler misiniz?
Ö.Ç.E.: 
Kitabımın Kıbrıs’ta değil de Türkiye’de yayımlanmasının tek amacı daha geniş kitlelere seslenebilmekti. İstanbul’dan dağıtım yapmak, buradan dağıtım yapmaktan maalesef daha kapsamlı, o yüzden bu yolu seçtim.
Önce birkaç yayınevine teklif sundum. Siyah İnci Yayınları cevap verince onlarla çalışmaya başladım.

Ö.G.: Kitap yayımlandıktan sonra okurlardan ne gibi yorumlar, geri dönüşler aldınız?
Ö.Ç.E.:
  Kitap yayımlandıktan sonra arkadaşlarımdan olumlu geri dönüşler aldım. Hepsinin ortak fikri kitabın samimi ve yalın bir dille yazılmış olduğu, cesaretle baskıya verildiği oldu. Hatta tanımadığım bir okurdan aldığım geri dönüş beni çok mutlu etti.

İNGİLİZCESİ YOLDA VE SIRADAKİLER…

Ö.G.: Sırada ne var?
Ö.Ç.E.:
  Sırada, kitabın ingilizce tercümesi “The Frost” var. Bunu “İçimdeki Rüzgâr” ve “İçimdeki Meltem”in takip etmesi dileğindeyim.

Dergiler Haberleri