"Herkese var da öğrencilere mi yok ?"

CTP Gençlik Örgütü, hükümete “derhal çıktıkları yoldan geri dönmeleri” çağrısında bulundu.

 Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü, “hükümetin, öğrencilerin burslarını kestiğini, fakat daha farklı alanlarda sınırsız harcamalardan kaçınmadığını” savunarak “hükümet, ‘’öğrenci düşmanı’’ imajına sahip olmuş ve bundan hiç hicap duymamıştır” ifadesini kullandı.

CTP Gençlik Örgütü, hükümete “derhal çıktıkları yoldan geri dönmeleri” çağrısında bulundu.

CTP Gençlik Örgütü Genel Başkanı Şehan Tomgüsehan, yaptığı yazılı açıklamada, “Gençlerin bugününü ve yarınlarını anlam verilmez bir şekilde körelten mevcut zihniyeti, bizler çok iyi tanıyoruz. Bu amaçsız, öngörüsüz ve günü birlik politikalar ile kendi zümresel ve pozisyonel çıkarlarını üzerinden hareket eden yönetim erkini, yani çok parçalı az tabanlı UBP-DP hükümetini, çok iyi biliyoruz” görüşlerini savundu.

Açıklamanın tam metni şöyle:

KKTC’deki ara eleman açığının ve çalışma izniyle yabancıların bu açığı kapatıyor oluşunun ciddiyetle ele alınması gereken bir konu olduğunu söyleyen Tomgüsehan, şunları kaydetti:

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü Kurulduğu ilk günden bugüne dek adamızda ve dünyamızda gençleri ilgilendiren her türlü soruna ses vermiş ve hakları için mücadele etmiştir. Tabi ki gençliğin en büyük kitlesi olan öğrencilerin de sorunları örgütümüzü doğrudan ilgilendirmektedir.

Gençlerin bugününü ve yarınlarını anlam verilmez bir şekilde körelten mevcut zihniyeti, bizler çok iyi tanıyoruz. Bu amaçsız, öngörüsüz ve günü birlik politikalar ile kendi zümresel ve pozisyonel çıkarlarını üzerinden hareket eden yönetim erkini, yani çok parçalı az tabanlı UBP-DP hükümetini, çok iyi biliyoruz.

KKTC’deki ara eleman açığı ve çalışma izniyle yabancıların bu açığı kapatıyor oluşu ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamaya göre 93 bin Sosyal Sigortalıdan 42 bini yabancı uyruklu olmakla birlikte, Ülkemizde işsiz sayısı 12 bini aşmıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi  Sosyo – Ekonomik politikalar alanında yanlışlar olduğu muhakkaktır.

Mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmemiş olması, ara elaman açığını gün geçtikçe artırmaktadır. Öte yandan yükseköğrenime geçiş standartlarının düşük ve çok kolay oluşu geleceğimize ve günümüze dair tamiri güç sorunlar yaratmaktadır.  Gelinen aşamada orta öğrenimini tamamlayan her öğrenci neredeyse otomatik olarak yükseköğrenime yönelmekte, bu da adamızda en çok ihtiyaç duyduğumuz mesleki ve teknik eğitim talebini azaltmaktadır. Bir de buna uzun yıllardır süre gelen askerlik olgusunu da eklersek sorun yapıcı ve vizyoner politikalar ile çözülmesi gerekliğinin gözler önüne getirmektedir.

Burs politikasını ilk tahlilde çözümlemek için, eleman ihtiyacımıza, öğrencilerin başarı durumuna ve ailenin ekonomik durumuna bakılarak tekrardan oluşturulmalıdır.

1.            Tüm lise mezunlarının yükseköğrenime geçişini özendirmeyecek fakat lisansüstü ve doktora öğrencilerini desteklemeli.

2.            İhtiyaca göre mesleki ve teknik alanlara, gelecek garantili iş alanları yaratarak öğrencilerin teşviklerini artırmalı.

3.            Başarı ödüllendirecek burs ve harçlık modelleri geliştirilmeli (başarının tanımı tekrardan ele alınmalı. Okullar ve alanlar arasında ilişkiler kurulmalı ve zorluk dereceleri teknik çalışmalar ile belirlenmeli başarı kavramı sübjektiften çıkartılmalı)

4.            Ekonomik anlamda gerçekten ihtiyaçlı yükseköğrenim gören öğrencileri destekleyici burs ve harçlık politikaları belirlenmeli.  İhtiyaçlıların belirlenmesi için ehil denetleme ve takip ekipleri geliştirilmeli.

2016-2018 Yapısal Dönüşüm Programı, bu iki temel konudan (iş gücü planlaması ve mali disiplin) hareketle burs politikasının gözden geçirilmesini öngörmektedir. Programa göre öncelikli olarak burs harcamalarını azaltacak şekilde burs kriterlerinin değiştirilmesi planlanmıştır.

Bu ifadeden anlaşılacağı üzere esas eylem burs kriterlerine dönük olmalıdır.

1 Mart 2017 itibariyle yürürlüğe giren burs tüzüğündeki değişiklikler ise ağırlıklı olarak bursları azaltma özelliği taşımakta, burs kriterlerine ilişkin ise sadece doktora düzeyindeki öğrencilerin ortalamasının da gözetileceği üzerinde durulmaktadır.

Burs kriterlerini yeterince düzenlemeksizin, ülkenin gerçek ihtiyaçlarına göre burs uygulamalarını güncellemeksizin, tüm lise mezunlarının otomatik yükseköğrenime geçişini özendirmekten vazgeçilmeksizin, başarı ölçütlerini gözden geçirmeksizin ve ekonomik anlamda gerçekten ihtiyaçlı olan öğrencileri destekleyecek daha güvenilir bir denetleme mekanizması kurulmaksızın sırf burs harcamalarını kâğıt üzerinde azaltmaya dönük bursları oransal olarak azaltma girişimi tam manasıyla kolaycılıktır.

Hükümetin ve Eğitim Bakanlığının kamuoyunu bilgilendirmeksizin burs tüzüğünde yaptığı bu değişiklikler, sadece göz boyamaya dönüktür ve esas sorunu ortadan kaldırmayacaktır.

Bir başka deyişle, burslar belirli oranlarda azaltılmış olsa da işgücü planlaması boyutunda da mali disiplin boyutunda da sorunlar yerli yerinde durmaktadır. Yine yükseköğrenime geçiş özendirilmekte ve yine zaman içinde öğrenci sayısındaki artışa bağlı olarak bütçe kaleminin aşılacağı durumlarla karşılaşılacağı görülmektedir.

Bu düzenlemeyle hükümet sadece ama sadece kısa vadede 2017 bütçesinde öngörülen 30 milyon TL’lik kaynak ile yılsonu itibariyle burs ödemelerinin gerçekleştirilebilmesini yani açık oluşmaksızın ve burs ödemelerinde gecikmeler olmaksızın kaynağın kullanımını

hedeflemiştir. Orta ve uzun vadede ise yeni burs politikası ihtiyacı͟ aynen yerli yerinde durmaktadır.

Yapısal Dönüşüm Programı, Eylül 2017 itibariyle kredi uygulamasına geçişi de öngörmektedir. Yine Eylül 2017’de kredi uygulamasına geçiş aşamasında burs tüzüğünün yeniden düzenlenmesi gerekecektir.

Konunun sosyal boyutu göz ardı edilmeksizin başarı burslarının devam ettirileceği, destek bursunun ise kredi sistemine göre veyahut da ekonomik kriterler ışığında hibrit bir modele göre düzenleneceği yeni bir yapı, olması gerekendir.

Eylül 2017 öncesinde politik çerçevesi Yapısal Dönüşüm Programı’nda belirlenen kredi uygulanmasına geçişin ilke ve prensiplerini oluşturmak, geçiş sürecini tasarlamak ve yeni uygulamanın sorunsuz bir biçimde başlatılmasını sağlamak üzere Eğitim Bakanlığının ilgili tim paydaşlarla ortak çalışmalar yürütmesi, bu konuda siyasi partilerin, siyasi parti gençlik örgütlerinin ve diğer duyarlı toplum kesimlerinin görüş ve önerilerini alınarak değerlendirilmesi siyasi açıdan büyük önem taşımaktadır. İşgücü planlamamıza ve mali disiplin ilkesine uygun şekilde burs uygulamalarının yeniden düzenlenmesi, diyalog ve katılımcılık ilkesinden uzaklaşılmaksızın hayata geçirilmelidir.

Sonuç olarak, Hükümet 1 Mart 2017 tarihi itibari ile yürürlüğe giren tüzük değişikliği ile sadece kısa vadede burslar belirli oranlarda azaltmayı öngörmüş, konunu işgücü planlaması başta olmak üzere önemli siyasi ve toplumun geleceğini ilgilendiren boyutlarına ilişkin hiçbir çaba ortaya koymamış ve hiçbir açıklamada da bulunmamıştır.

Öğrencilerin burslarını kesen fakat daha farklı alanlarda sınırsız harcamalardan kaçınmayan hükümet,  ‘’öğrenci düşmanı’’ imajını sahip olmuş ve bundan hiç hicap duymamıştır.

Herkese ve her şeye var da öğrencilere mi yok ? Sorgulaması hem öğrenciler hem de kamuoyu tarafından yapılmaktadır.

Biz Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü olarak çok parçalı az tabanlı azınlık hükümetine derhal çıktıkları yoldan geri dönmeleri çağrısında bulunuyoruz.

 

 

Siyaset Haberleri