Havva Şenol; “Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu”

Havva Şenol için tamamen tesadüf olarak başlayan bu macera, onun vazgeçilmezi oldu. Surlariçi ve Büyükhan’ın 2003 yılı öncesi ve sonrasını karşılaştıran Şenol, “Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu” dedi.

Fehime Alasya

El işlerine yatkın olan Havva Şenol, Büyükhan’da bir mekân sahibi olma hayalini yıllar önce gerçekleştirdi. Tamamen tesadüf olarak başlayan bu macera, onun vazgeçilmezi oldu.

Surlariçi ve Büyükhan’ın 2003 yılı öncesi ve sonrasını karşılaştıran Havva Şenol, “Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu” dedi.

Büyükhan’daki St. Sophia Gift Shop Cyprus isimli dükkânında Kıbrıs’a özgü el işleri, aksesuarlar, magnet, kartpostal, hediyelik eşya, sabun, işlemeli havlu gibi birçok ürün satışı yapan Şenol, kendi el emeği ürünleri turistlere dünyaya pazarlıyor.

Tüm ürünlerde buram buram Kıbrıs yer alırken, birçoğu özel yaratıcılık ve uyarlama…

Denizden toplanan taşlara, tığ işiyle örülen boncuklu anahtarlıklara dek pek çok ince iş Şenol’un süzgecinden geçiyor.

“Ürünlerin farklı olması için sürekli ne yaratabilirim diye düşünüyorum. Örneğin yerli yapım olan bir zeytin yağlı sabunu poşetinden tutun da yanındaki havlusuna dek süsleyerek pazarlıyoruz. Böyle daha çok ilgi çekiyor.”

“Küçük şeyler almayı tercih ediyorlar”

Büyük Han’ın en büyük taleplisi olan yabancı turistlerden memnuniyet dile getiren Şenol, Kıbrıs’ın kuzeyi ile güneyi arasındaki geçiş noktalarının açılmasının ardından yoğunluk yaşandığını anlattı.

Müşteri kitlesi içinde ilk sırayı yabancı turistlerin aldığını belirten Şenol, yerli halkın da özellikle hafta sonu talebinin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

Şenol, “Turistler burayı gezerken zaten büyük şeyler alamıyor. Ya taşımak istemiyor, ya ülkesine götürmekte zorlanıyor. Küçük şeyler almayı tercih ediyorlar. Örneğin kartpostallara çok büyük ilgi var. Sabunlar, magnetler, yerel motifli aksesuarlar gibi bazı ürünlere talepler çok iyi” dedi.

“Mevsimsel olarak çok etkileniyoruz”

İş yoğunluğunu etkileyen faktörlere de değinen Şenol, “Dövizin seyri bizim işlerimizi pek etkilemiyor. Mevsimsel olarak çok etkileniyoruz. Sıcak havalarda turist pek fazla olmuyor. En yoğun dönemlerimiz ilkbahar ve sonbahar zamanlarıdır.” dedi.

 

“Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu”

Surlariçi ve Büyükhan’ın 2003 yılı öncesi ve sonrasını karşılaştıran Şenol, “Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu” dedi.

Şenol,“Kıbrıs’ın kuzeyi ile güneyi arasındaki geçiş kapıları açıldıktan sonra burası çok canlandı. Akabinde yerli yatırımlar olmaya, bölge canlanmaya başladı. Unutulan Surlariçi yeniden hayat buldu. Rum tarafına gelen turistler de Türk tarafına gelen turistler de buraya geliyor. Yerli halkın ise burası yıllardır hafta sonu kahve içme mekânı oldu, bu yeni oluşum sayesinde daha da arttı.”

“Geçim kaynağı olarak tatmin edici bir durum olmayabilir ama…”

Dükkânın çok ciddi bir maddi getirisi olmadığını belirten Şenol, “Geçim kaynağı olarak tatmin edici bir durum olmayabilir ama dükkânım küçük küçük ürün satışlarıyla kendini idame ettiriyor” diyor. 

“Gezip görüp alışveriş de yapıyorlar”

Büyükhan’daki alışverişi turist gruplarının etkilediğini dile getiren Şenol, “Turist rehberleri burada turistlere serbest zaman veriyor, bu sayede esnaf desteklenmiş de oluyor. Gezip görüp alışveriş de yapıyorlar. Bu sayede piyasaya katkı oluyor. Bunun artması daha çok etkili olacak diye düşünüyorum…” şeklinde konuştu.

Dergiler Haberleri