Harikalar Diyarından Bir Fotoğrafçı: Lewis Carroll

Fotoğraf sanatı, 19. yüzyılda sadece sanat tarihinin görsel referanslarını değil edebi metinleri de kurgusal yapısında sık sık kullanmıştır. Bugün, çağdaş kurgusal fotoğraf da benzer referanslar ile hareket eder.

Seçkin Tercan
tercans@yahoo.com

Fotoğraf 19. yüzyılda toplumları harikalar diyarında yolculuğa davet eden büyülü bir görsel araç olmuştu. Sunduğu gerçeklik etkisi ve optik yanılsamasıyla ilk etapta bir güven duygusu yaratırken bir süre sonra fotoğrafın da bir anlamda yalan söyleyebileceğinin farkına varıldı. Bu yeni teknik kısa zamanda içerdiği öznel göstergeler nedeniyle sanatsal bir çehre kazandı. 19. yüzyıl fotoğrafının kurgusal yaklaşımı resim sanatı ve tiyatroyla ilişkilendirilmiş, edebi eserler de bu kurguların önemli bir kısmını oluşturmuştur. Alice Harikalar Diyarında (Alice in Wonderland) romanının yazarı Lewis Carroll da fotoğrafı kendi hayal dünyasının çıkış düzlemi olarak kullanmış ve hikayelerine konu olan çocuklar fotoğraflarında yer bulmuştur. Carroll, çocuklarla kurduğu yakın ilişkiyi onları fotoğraflayarak sürdürmüş ve çocuklara yönelik edebi eserler yazmıştır. Alice Liddell’ın hem öğretmeni hem de aile dostu olan Carroll’ın öğrencisine anlattığı öyküler bir süre sonra kitaplaşmıştır. Alice Harikalar Diyarında romanına isim veren Alice Liddell’ı, Carroll’ın fotoğraflarında farklı kurgusal hallerde görmek mümkündür. Lewis Carroll ismiyle bilinen Charles Lutwidge Dodgson tarafından 1865 yılında yazılan ve John Tenniel’ın çizimlerini yaptığı bu Viktorya dönemi romanı, hem çocukların hem de yetişkinlerin ilgisini çekmiş kurgusal bir yapıttır. Kraliçe Viktorya ve Oscar Wilde da romanın sıkı hayranları arasındadır. (1) Carroll, kariyerini sadece çocuk kitapları üzerine şekillendirmemiş, iyi bir fotoğraf sanatçısı olarak da döneminde tanınmıştır. Kendisi fotoğrafçılığı hobi olarak görmüş olsa dahi çağdaşlarıyla karşılaştırılınca gerek içerik bakımından gerekse teknik açıdan başarılı bir fotoğraf diline sahiptir.

Carroll’ın yaşadığı dönemde sanayileşme ile birlikte çocukların yaşamları belirgin biçimde zorluklarla doludur. Çocukların işçi olarak çalıştırılması bugün olduğu kadar geçmişte de ciddi bir meseledir. Sanayi devrimiyle birlikte çocuklar, kimi zaman aileleriyle birlikte kimi zaman da yalnız başlarına küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlamışlardır. Çocuklara ödenen ücretlerin düşük olması sıklıkla tercih edilmelerinin öncelikli nedenidir. Özellikle 19. yüzyılda İngiltere ve diğer ülkelerde çocuk işçilerin artması toplumsal bir soruna dönüşmüştür. Çocukların ağır iş koşullarına dayanıksızlığı kısa sürede ölümlerine sebep olmuş ve bu durum uzun yıllar boyunca görmezden gelinmiştir. Sanayileşmenin önemli yapı taşlarından biri olan kömür madenciliği çocukların en sık suistimal edildiği sektördür. Çocukların küçük bedenlerinin madenlerde çalışmak ve dar alanlara ulaşmak için elverişli olması çok kötü koşullarda çalışmalarının önünü açmıştır.

İngiliz edebiyatında 19. yüzyılda yaşanan sosyal olgulara dair tespitler aranırsa en doğru isimlerden biri Charles Dickens olacaktır. Özellikle Oliver Twist romanı dönemin çocuk sorununa vurgu yapan klasik eserlerden biri olarak karşımıza çıkar ve çocuklar için içinden çıkılmaz bir dönemin temsilini oluşturur. Alice Harikalar Diyarında romanında da Alice’in düştüğü tavşan yuvası esasında çocuklar için bir kaçış noktası olarak görülebileceği gibi, zorunlu çalışma mekanlarına gönderme yapar nitelikte de değerlendirilebilir. Alice’in geçtiği tünel de maden ocaklarının dar kanallarına benzer.

Alice Liddell, The Beggar Maid (Dilenci Kız), 1859, Lewis Carroll.

19. yüzyılda sanayileşmenin getirdikleri ile birlikte yeni icatlar yapılmış ve bu icatlar insanların hayatına hızlıca dahil olmuştur. Alice de düştüğü fantastik diyarda sürekli yeni şeylere tanıklık eder ve bunları sorgular. Aynı dönemde fotoğraf da devrim niteliğindeki yeniliklerden birisidir. Carroll için ise fotoğraf hayal dünyasının somut yansıması gibidir ve fotoğraflarında yer alan çocuklar ifadeleriyle yetişkin insanları andırır. Sanayileşen ülkede çocukların yetişkinler gibi çalıştırılması ve tüketilmesi onları hüzünlü, aynı zamanda donuk bir çehreye büründürmüştür. Bunun sebebi dönemin fotoğraf tekniğinin uzun pozlandırmadan kaynaklı yavaşlığı sebebiyle olabileceği gibi Carroll’ın beklentileri yönünde de olabilir.

Alice öyküde yeni bir dünyaya geçiş yapar ve yazar bir anlamda Viktorya döneminin gerçeklik takıntısına bu dünya ile karşı çıkar. Sanatçı, Alice Liddell’ın fotoğraflarında gerçekleştirdiği bazı kurguları İngiliz edebiyatından referans alarak oluşturmuştur. Her ne kadar aldığı referanslar edebi metinlere dayansa da esasında fotoğraflarında Viktorya döneminde İngiltere’de yaşanan çocuk sorununa dair bir temsil de yaratır. Alice’in 1858 tarihli Dilenci Kız (The Beggar Maid) isimli fotoğrafı Alfred Tennyson’ın 1842 tarihli aynı isimli şiirine gönderme yapar. Bir ortaçağ efsanesine dayanan bu şiirin fotografik temsili sadece bu edebi yapıta gönderme yapar nitelikte değildir. Carroll, bu noktada özellikle dönemin mağdur edilen çocuklarına da değinmiş olur.(2) Çocuk işçiler yıldızı parlayan Viktorya İngilteresi’nde sanayi devriminin getirdiği kapanması zor gediklerden biridir.  Carroll’ın Dilenci Kız (The Beggar Maid) isimli fotoğrafı bir anlamda Alice üzerinden dönemin çocuklarının büyük çoğunluğunun içinde bulunduğu durumu paylaşır. Üzerindeki yırtık beyaz kıyafet, elleri ve ayaklarındaki çıplaklık onu bir dilenci kılığına sokar. Beden dilindeki el detayı özellikle tercih edilmiş bir eyleme işaret eder. Muhtaç durumdaki insanların bir beklenti ile açtıkları ellerini ifade etmek üzere kurgulanmış bu detay belirgin biçimde bir yapaylık barındırır. Alice’in izleyene doğrudan bakması ve yüzünde gözlenen özgüven, esasında bir çocuk olarak sadece katıldığı bu kurgusal oyunun bir parçası olduğunu gösterir.

1865 yılında Alice Harikalar Diyarında romanını yazan Carroll, o tarihe kadar birçok fotoğraf çekmiş ve bunlar yine kurgusal öykü barındıran görseller olmuştur. Bir çocuk öyküsü gibi görünse de özünde Viktorya döneminde yaşanan toplumsal durumu eleştiren ve bunu çocukların gözünden fantastik bir kurguyla işleyen yazar fotoğraflarında da benzer bir kurgusal dil kullanmıştır. 1875 tarihli Aziz George ve Ejderha (Saint George and the Dragon) isimli fotoğrafı önceki yüzyıllarda sanat tarihinde birçok esere defalarca konu olmuştur. Bu alegoriyi çocuklarla tekrar sahneleyerek hikayeye yeni bir boyut kazandıran Carroll, bir anlamda çocukları tekrar yetişkinlerin dünyasına sokmaktadır. Fotoğraf incelendiğinde çocuklara özel bir özgünlüğe sahip olduğu aşikardır. Sallanan at fotoğraftaki önemli göstergelerden biri olarak şiddet barındıran bir öyküde gerçek olmayanın ve çocuksuluğun temsilini üstlenir.   

St. George and the Dragon, 1875, Lewis Carroll.

19. yüzyılda yaşanan çocuk işçi sorunu sadece İngiltere’ye özel değildir. Amerika’da da benzer sıkıntılara rastlanır. Özellikle Lewis Hine’ın çocuk işçiler üzerine yaptığı fotoğraf çalışmaları sosyal belgesel fotoğrafın toplumla kurduğu ilişkinin önemli dönüm noktalarından biridir. Fakat Hine’ın fotoğrafları sosyal bir sorumluluk üzerinden yapılanırken, Viktorya döneminde çocuklar üzerine yapılan fotoğraf çalışmaları daha çok romantik anlamıyla estetik gösterme haline sahiptir. Bir çözüm önermek ya da bir duyarlılık yaratmak endişesine sahip oldukları pek de söylenemez.

19. yüzyıl fotoğrafı edebiyatla yakın ilişki içinde olmuştur ve görsel yapılanmasını sık sık edebi eserleri referans alarak kurgulamıştır. Dönemin önemli fotoğraf sanatçıları Julia Margaret Cameron, Henry Peach Robinson ve Oscar Gustave Rejlander’in eserlerinde de edebi referanslar görmek mümkündür. Özellikle Cameron, şair Alfred Tennyson’la kurduğu yakın iletişim sebebiyle edebiyatla içi içe olmuştur. Rejlander’in 1860 tarihli Zor Zamanlar (Hard Times) isimli eseri ise Charles Dickens’in aynı isimli romanına doğrudan bir gönderme yapar. Robinson ise 1858 tarihli bir fotoğraf serisinde Kırmızı Başlıklı Kız (Red Riding Hood) masalını kurgulamıştır. Carroll’ın edebiyat ve fotoğrafla kurduğu kurgusal ilişkinin aksine, çağdaşları halihazırda yazılmış eserlerin görselleşmesini amaçlamıştır. Carroll, Alice Harikalar Diyarında romanını fotoğraf üretmeyi sürdürdüğü dönemde yazmıştır. Kitabının el yazması kopyasının son sayfasına Alice Liddell’ın bir portre fotoğrafını yerleştirmiştir.(3) Tamamı resimlerle süslenen kitabın içinde bu fotoğraf, kurgusal hikayenin gerçek yaşamla olan bağını simgeler gibidir. Her ne kadar yazar, hikayenin Alice Liddell ile bir bağlantısı olmadığını dile getirmiş olsa da bu portre fotoğrafı somut bir bağlantıyı gösterir 

Alice Harikalar Diyarında (Alice in Wonderland) MS.1859, Lewis Carroll.

Carroll, 1880 yılında yaşadığı bir olumsuzluk sebebiyle fotoğrafa tamamen veda etmiştir. Kendisi fotoğraf teknolojisinin değişimini bahane etse de, Oxford’da çektiği bir kız çocuğunun nü fotoğrafı, çocuğun ailesinin çekimde bulunmasına rağmen ciddi bir kriz yaratmış, sanatçının fotoğraftan koparak sadece yazmaya yönelmesine sebep olmuştur. Yılda ortalama bin mektup yazan Carroll’ın yazma konusundaki pratiği uç noktalarda seyretmiş ve tuttuğu günlükler özellikle fotoğrafla ilişkisine dair duygusal detaylarla doludur. (4)

Fotoğraf sanatı, 19. yüzyılda sadece sanat tarihinin görsel referanslarını değil edebi metinleri de kurgusal yapısında sık sık kullanmıştır. Bugün, çağdaş kurgusal fotoğraf da benzer referanslar ile hareket eder. Yazılı olan birçok edebi eser, sanatçıyı etkilediği kadar fotoğraflara da alt yapı oluşturacaktır. Lewis Carroll’ın fotoğrafla kurduğu ilişki yazdığı öyküler ve hayal dünyasının uzantısı niteliğinde olmuştur. Edebiyat, fotoğrafın geçmişten günümüze izleyenle kuracağı öznel paylaşımın gizemli düzlemi olarak varlığını devam ettirecektir.


Dipnotlar:

1 – Hacking, Juliet, Photography The Whole Story, Thames & Hudson, Sf. 110

2 – Hacking, Juliet, Photography The Whole Story, Thames & Hudson, Sf. 111

3 – Gernsheim, Helmut, Lewis Carroll Photographer, Dover Pub., Sf.89 

4 – Gernsheim, Helmut, Lewis Carroll Photographer, Dover Pub., Sf.5 

Kaynakça:

– Frizot, Michael, A New History of Photography, Köneman, Köln, 1998.

Gernsheim, Helmut, Lewis Carroll Photographer, Dover Pub., New York, 1969. 

– Hacking, Juliet, Photography The Whole Story, Thames & Hudson, Londra, 2012.

– Newhall, Beaumont, The History of Photography, MOMA, New York, 1949.

– Pauli, Lori, Acting The Part, Photography As Theather, Merrell, New York, 2006.

Dergiler Haberleri