Güneyden basın özetleri (15.8.2023)

PIK tarafından tercüme edilen Kıbrıs (güney) basın özetleri...

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Yasal önlemler – Yabancıların Kıbrıs Rum mülklerini satın almasına yönelik tepki planı” başlıkları altında veriler habere göre; Rus, İsrailli ve İranlıların başta Mağusa bölgesi olmak üzere işgal altındaki bölgede yasa dışı mülk alımı Kıbrıs Hükümetini tepki planı oluşturmaya itti. Tartışılan önlemler arasında işgal altındaki bölgede mevcut olan bazı boşlukların kapatılmasını hedefleyen ve siyasi faydalar da sağlayacak tedbirler de yer alıyor. İsrailli yurttaşların işgal bölgesindeki faaliyetleri konusunda Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in Benjamin Netaniahu’yu 28 Ağustos’ta bilgilendirmesi bekleniyor.

*

Alithia gazetesinin ana haberi “Mülkiyet sorunu böyle çözülür – Çalışma Grubu eski Başkanı Alithia’ya konuştu” başlıkları altında veriliyor.

Haberin özet kısmında şöyle yazıyor:

Hristofyas Hükümeti döneminde 2008 ile 2010 yılları arasında mülkiyet çalışma ekibinde üye olarak yer alan, 2010 ile 2012 yıllarında ekibin başkanlığını yürüten Andreas Simeu Alithia’ya konuştu. Simeuu noktalara vurgu yaptı.

“Yüz yüze görüşmelerde öyle görünüyor ki gelişme kaydedildi ama bu tutanaklarda yer almadı”.

“Bu süre boyunca yaşadıklarım müzakere sürecinin büyük ölçüde negatif olduğunu gösterdi”.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis eğer inanılır ve güvenilir olmak istiyorsa, bir yandan “tüm yakınlaşmalardan” söz edip, öte yandan Guteres’in üzerinde anlaşma sağlanmış olduğu düşüncesinde olduğu yakınlaşmalardan bazılarını ala kart biçimde reddedemez.

“Eski arazlara sağlanan tedavinin yeni acılara yol açmayacağının garanti altına alınması gereklidir”.

Habere göre:

Kıbrıs sorunu müzakerelerinde mülkiyet konusu çalışma ekibi başkanı Andreas Simeu Alithia’ya konuştu.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi Kıbrıs sorunuyla ilgili.

“Kıbrıs sorunundaki en uzun süreli çıkmazın aşılması için hazır olduğumuzu göstermeliyiz – Çözüm müzakerelerin başlamasıyla başarılabilir” başlıkları altında verilen haberde ön sayfada şunlar yer alıyor:

AKEL dün Derinya’da işgalin ikinci aşamasına karşı protesto eylemi düzenledi.

Stefanos Stefanu: Yeni kuşakların geleceği sadece çözüm vasıtasıyla garanti altına alınabilir.

Bölücü işgal statükosu Kıbrıs halkının bütünü için kabul edilemez ve tehlikelidir.

Gazetenin üçüncü sayfasında geniş bir biçimde verilen habere göre AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu işgalin ikinci aşamasını protesto mitingindeki konuşmasında bir kez daha çözüm hedefine bağlı kalmayı önerdi. Stefanos Stefanu Derinya’da Düşenler ve Kayıplar Anıtına çelenk koydu ve barikatta BM Genel Sekreterine yönelik muhtıra verdi. Konuşması sırasında sorumlulara karşı çok sert bir dil kullanan Stefanos Stefanu Mağusa’nın terk edilmesine özellikle vurgu yaptı. “Mağusa’yı ve Kıbrıs’ın başka kentlerini karşı koymadan Türkiye’nin eline teslim eden darbeciler bu yetmezmiş gibi ertesi gün Mağusa halkına “geri dönün çağrısında bulunarak çok sayıda Kıbrıslı Rum’un tutuklanmasına ve bugüne kadar çoğunun halen kayıp olmasına yol açtı” dedi.

Partinin çözüm mücadelesinin devamına yönelik bağlılığını ve hazır durumda olduğunu vurgulayan AKEL Genel Sekreteri “Bugün içinde bulunduğumuz safhada Kıbrıs sorununun çözümü Kran Montana’da kesildiği noktadan başlayacak müzakerelerin Guteres çerçevesi temelinde ve uzun yıllar boyunca ısrarlı ve zorlu çabalarla elde edilen tüm müzakere kazanımlarının korunmasıyla başarılabilir” dedi. Biz bölünmeyle asla uzlaşmayacağız. Çünkü bölünme halkımız için, tüm Kıbrıslı Rumlar ve tüm Kıbrıslı Türkler için yeni maceralara sürüklenmek olur” dedi ve çözüm olmadan ülkemizin geleceği olamayacağının altını çizdi.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

“Sağlık Bakanı ambulansları geri istedi – Popi Kanari Maliye Bakanlığının Ulusal Ambulans Hizmetleri Servisine çelme taktığını iddia etti” başlıkları altındaki ana haberinde ön sayfasında şöyle yazıyor:

Maliye Bakanlığının devlet bütçesini bahane ederek Sağlık Bakanlığı idaresi altında Ulusal Ambulans Hizmetleri kurulmasına engel teşkil ettiğini savunan Sağlık Bakanı Popi Kanari özünde iki Bakanlık arasındaki ilişkileri ateşe verdi.

Maliye Bakanlığının bu hizmetlerin maliyetinin devlet tarafından üstlenilmesini kabul etmediğini söyleyen Sağlık Bakanı Kanari, bu arada ambulans görevlilerini hemen hemen tamamının maaşının Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığına vurgu yaptı.

“Ulusal Ambulans Hizmetleri Servisi Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu idaresi altına girmemeliydi” diyen Sağlık Bakanı başka hiçbir ülkede bu servisin herhangi bir sağlık kuruluşuna bağlı olmadığını hatırlattı.

*

Ve Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer bazı haberlerinden kısa seçmeler...

Politis gazetesinden:

“EuroAsia Interconnector teslim olmuyor - Avrupa Yatırım Bankasının dikkate aldığı varsayımları kuşkuyla karşılıyor”

Proje Uygulama Kuruluşu Avrupa Yatırım Bankasının bir yandan bir enerji depolama sisteminin kurulmasını öngörürken öte yandan dikkate alınan varsayımların doğruluğunu kuşkuyla karşıladığını belirten bir açıklama yaptı. Proje Uygulama Kuruluşu elektrik bağlantısının akü seçiminden daha iyi bir seçenek olduğunu savundu.

*

“”ktiZO” konut planına ilgi büyük – İlk aşamada 43 apartman”

11 Ağustos’a kadar olan dönemde Kent Planlama ve Konut Dairesinde oluşturulan komitede 20 apartmanda olan 183 daire için toplamda 101 başvuru incelendi.

*

Filelefteros’tan kısa kısa:

“Bella Pais mezarlığının durumu tüyler ürpertici”

Onu çevreleyen avlu duvarının içinde Hristiyanların, dışında ise Müslümanların ruhlarının dinlendiği mezarlığın etrafında inşaat patlaması yaşanıyor.

*

“Dizi devam ediyor –Elektrik Kurumunun elektrik kabloları Av Dairesini endişelendiriyor”

Αv Dairesi inceleme yapılmadan kalkınma çalışmaları, binalar, su pompaları ve depoların elektrifikasyonuna izin verildiğini şikayet etti.

*

“Lefkoşa terk edildi”

Meryem Ana’nın ölüm yıldönümü yortusu tatilinin de olması nedeniyle kent boşaldı. Lefkoşa’da ne trafik kaosu ne ses kirliliği ne de baskı ritimleri var.

Dereceler bugün de tavan yapıyor. Halk sahillere ve dağlık bölgeleri tercih etti.

*

Haravgi gazetesinden:

“Ortak acılar tarihin yaşayan şahitleridir – Tonis Angastinyotis’in ortak acıları dillendiren kitabı”

Eleni Konstandinu’ya demeç veren “Bir hikayeyi anlatmak için bin ses gerekir” adlı kitabın yazarı Tonis Angastinyotis “Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin anlatısını, Kıbrıslı Türklerin de Kıbrıslı Rumların anlatısına kendini bırakabilmeli. Kıbrıslı Rumlar Sandallar, Atlılar, Muratağa’yı öğrenmeli, Kıbrıslı Türkler de Palekitro, Aşa ve Aya’yı. Tarihsel gerçekler halının altına saklanamaz” diyor. “Bir hikayeyi anlatmak için bin ses gerekir” karşımıza, ülkemizde sivil insanlara karşı işlenen en ağır ve kan dondurucu suçları getiriyor.

*

“Akama için telafi edici tedbirler tartıda”

Önümüzdeki 21 Ağustos, Pazartesi günü, Akama konusunda ortak yetki sahibi Bakanlar, Kabineye sunacakları telafi edici tedbir öneresinden etkilenen köyleri bilgilendirecek. Telafi edici önlemlerin 1 Eylül’den önce resmiyet kazanması bekleniyor.

*

“97 yıldır ülkemiz ve insanlarımız için mücadele”

Haberden iki kısa alıntı…

Bugün Kıbrıs Komünist Partisi’nin 97. kuruluş yıldönümü. 14-15 Ağustos 1926'da, komünist öncülerden oluşan bir grup insan, Limasol'da Vassiliou Makedonos caddesindeki mütevazi bir evde Halk Hareketi'nin temellerini resmen atmış oldu. Kıbrıs Komünist Partisi, Ekim Devrimi'nin etkisiyle ve en önemlisi, İngiliz sömürgeciliğinin ilk yıllarında kapitalizmin gelişmesinin bir sonucu olarak işçi sınıfının ortaya çıkışı ve gelişmesi olan yeni ekonomik ve sosyal verilerin ürünüydü. Bu işçi sınıfı, acımasız sömürünün sefil koşulları altında yaşayıp çalışırken köylünün yaşadığı yoksulluk sonucunda sayısı da artıyordu. İngiliz sömürgecisinin zulmü, yerel burjuvazinin, tefecilerin, toprak ağalarının ve Kilise'nin zulmünü tamamlıyordu.

1. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte diktatörlük önlemlerinin gevşetilmesi, komünistlerin yasal işlem için 1941'de diğer demokratik unsurlarla birlikte AKEL'i kurmalarını sağladı. İki parti 1944 yılına kadar biri yasadışı, diğeri yasal olmak üzere bir arada yaşadı. 1944 yılında KKP'nin feshedilmesine karar verildi ve AKEL, işçilerin ve halkımızın tüm kazanımlarında en büyük katkıyı sağlayan, işçi mücadelelerinde tek ve tartışılmaz yol göstericisi olarak kaldı. KKP ve AKEL, işçi sınıfının devrimci partisi ve sınıfın iddialı gücü olarak ülkenin umudu, işçilerin ve halk kitlelerinin çıkarlarının savunucusuydu ve öyle olmaya devam ediyor. Yeniden birleşme ve sosyal özgürleşme için.

Güney Haberleri