Gece Kulübü – Devlet İlişkisinin Hastanenin 5. Katından Düşüşü

Gece Kulübü – Devlet İlişkisinin Hastanenin 5. Katından Düşüşü

Cemre Mor
Bağımsızlık Yolu Üyesi
cemre.ipciler@gmail.com


Seks köleliği, kadına yönelik şiddet tartışmasında kolaylıkla eksik bırakılan, ünlü şahısların yüzlerini morartarak oynadıkları ana akım kampanya videolarında ya da benzer reklam panolarında göremeyeceğiniz bir konudur. Devletin kadına yönelik şiddetin failleri ile – polis, yasalar ve yargı vasıtasıyla – yaptığı ittifakın baş tacı, yardım ve yataklığı aşıp doğrudan ellerini bulaştırdığı bir şiddet biçimidir...
Daha Mayıs ayında, "konsomatris" olarak çalıştırılmak üzere ülkeye getirilen bir kadın, Lefkoşa Devlet Hastanesi binasının 5. katından kaçmaya çalışırken düşerek yaralandı. Kadının pencereden kaçmaya çalışması, konsomatris olarak ülkeye getirilen kadınların devlet hastanesinde kilitli tutulması prosedürünün de bir kez daha ayyuka çıkmasına neden oldu.
Gece kulübü patronları tarafından konsomatrislik mesleğinde çalışmak ve müşterilerle birlikte masada oturup içki içmek üzere –yasal olarak bu şekilde tanımlanıyor – ön izinle Ercan Havaalanı üzerinden ülkeye getirilen kadınlar, havaalanına gelişte devletin sağlık görevlileri tarafından gece kulüpleriyle anlaşmalı taksilere bindirilerek hastaneye götürülürler. Hastaneye teslim edilen kadınlar, “deri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar” bölümünde, tahlilleri sonuçlanıncaya kadar kilit altında tutulur. Sağlıklı olanlar salıverilmez elbette, ertesi sabah gece kulübü gelip onları teslim alana kadar kilitli kalmaya devam eder. Peki, tutuklu veya gözaltında olmayan bir insan neden kilit altında olur? Eğer bu bir karantinaysa, ülkeye müteahhit, inşaat işçisi, finansçı, barmen, garson veya aşçı olarak gelen herkesi önce karantinaya alıp bir odaya kilitliyor muyuz? Bu ülkede konsomatrislik iş tanımından çok daha fazla insanların vücutlarına veya yemeklerine dokunmayı içeren mesleklerle ilgili çalışma izinleri veriliyor ama devlet hiçbirini havaalanından alıp hastanenin bir odasına kilitlemiyor. Devletin bu prosedürdeki amacının halk sağlığı değil kadınların kaçmasını engellemek olduğu tartışmasız olarak ortadadır. Peki, görev tanımında içki servisi bile olmayan konsomatrislere devlet neden HIV dahil birçok cinsel yolla veya başka şekilde vücut sıvısıyla bulaşan hastalık için test uyguluyor? Elbette ki devlet, yalan çalışma izni verdiği kadınların nasıl çalıştırılacaklarını odaya kapattığı kadınlardan bile daha iyi biliyor. Nitekim 5. kattan düşme olayı üzerine hastane önünde seks köleliği karşıtı eylem yapılmasını takiben Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Berksel bir gazeteye verdiği röportajda, yapılan kontrol sonucunda kadında hastalık saptandığını, bu nedenle geri gönderilmesine karar verildiğini; ancak çalışmaya “çok hevesli” olduğundan kadının geri gitmemek için kaçmaya çalıştığını ifade etmiştir. Başhekim yardımcısının açıklamalarının yasaya aykırı olarak “fuhuş” yaptırıldığının beyanı olduğunu ifade eden Baraka Kültür Merkezi, Berksel aleyhine suç duyurusunda bulunmuş, kadını getiren ve çalıştıracak olan gece kulübünün isminin açıklanmasını talep etmiştir; ancak hiçbir sonuç alınamamıştır.
Hastane çalışanlarının ağızdan ağıza dolaşan tanıklığına göre, birçok kadın seks işçiliği yapacağını bilse bile kendisini bekleyen koşulları, burada genellikle diğer kadınlardan öğrenir. Devletin kadınları sağlıklı da olsalar neden kilitli tuttuğu ile ilgili başka bir açıklama yoktur zaten. Ayrıca birçok serviste personel yetersizliği ve yavaşlık varken, ilgili klinikte hafta sonu bile nöbetçi çalıştırıldığı bilinmekte.
Yıllardır yaratılan Gece Kulübü düzeni, sadece pezevenklerin değil devletin de kazandığı bir sömürü ve hak ihlali düzenidir. İçişleri Bakanlığı getirilen her kadın için %10 harç alarak işe başlamakta, vergilerle de bu karlı ilişkiyi sürdürmektedir. Devlet kadın başına kestiği haracın karşılığında, hastanede gece kulübü adına gardiyanlık yapmakta, göstermelik baskın ve sağlık kontrollerinin örtemeyeceği kadar bariz şekilde seks köleliğine müdahil olmaktadır.
Pasaportlarına el konularak, borçlandırılarak, dilediği zaman gece kulübünden çıkma hakkı, cinsel ilişkide kendini hastalıklardan koruma hakkı olmayarak, yaptıkları işin esası kayıt altında olmayıp sağlıkları ve hatta hayatları tehlikede olarak çalıştırılan seks köleleri, devletin gece kulüpleri için kurduğu güvenli zincirde hayatta kalmaya çalışmaktadır. Öldürülen Judy Nafwelw ve Marianna Cojocaru, dayak yiyen, tecavüz edilen, hapsedilen isimsiz birçok kadın, devletin gece kulüpleriyle kurduğu kârlı ittifakın mağdurudur. Ancak devlet, hastanenin 5. katından gözlerimizin önüne düşen kârlı ittifakından bir nebze bile gocunmamıştır…

Dergiler Haberleri