“Gastronomi sanattır”

Yirmi üç yaşındaki Çizem Doygun, tamamen kendi el emeği olan birçok pasta ve yiyecek üreterek, sosyal medya hesabından ve stanttan satışa sunuyor…

Dila ŞİMŞEK

Yirmi üç yaşındaki Çizem Doygun, tamamen kendi el emeği olan birçok çeşit pasta, unlu mamül, her meyvenin reçelini ve geleneksel ürünler hazırlayıp satışa sunuyor ve bundan çok büyük keyif alıyor. Küçüklüğünden beri yemek yapmaya olan tutkusuyla, gastronomi okuyan Doygun, sosyal medya aracılığıyla ürünlerini sergiliyor, kazancını sağlıyor.

“Küçükken en büyük eğlencem buydu”

Çizem Doygun, çocukken annesinin, anneanne ve babaannesinin mutfakta yemek yapışını izler, kalan malzemelerle kendisi de bir şeyler yapmaya çalışırmış… Yemek yapmaya hep ilgisi olan Doygun, kreşe giderken bile, mutfak dersine ailesinin yaptığı yemekleri götürür, arkadaşları beğenince mutlu olurmuş. “Büyüdükçe, evde pişen yemeğe katkı koymaya başladım. Sonrasında ise tatlılar yaptım… Bu ilgi ve yetenek aslında bende doğallıkla gelişti. Çünkü evdeyken bile, yemek programlarını izlerken bulurdum kendimi…” diyor.

“Gastronomi okumak bana ders değil, eğlence gibi geldi”

Daha sonrasında ise gastronomi okumaya karar verdiğini söyleyen Doygun, derslere başlayıp, daha önceki gözlemlerinin ve birikiminin de katkısını görmeye başladığını anlatıyor. Yeteneğini okulla da destekleyen Doygun, böylelikle kendisini geliştirerek, şeref belgesiyle mezun olmuş. Bölümünü ve yaptığı işi çok seven Doygun, okula giderken kendisini derse değil de, çok sevdiği ve eğlendiği şeyi yapıyor gibi hissettiğini dile getiriyor.

“Şakayla paylaştığım fotoğraf, şimdi yaptığım mesleğe döndü”

Doygun, bir gün yaptığı pastalardan birini sosyal medya hesabında paylaşıp, şakayla ‘sipariş alınır’ notu düştüğünü anlatıyor… Sonrasında gerçekten birisinin sipariş vermesiyle şaşıran Doygun, “Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Ama kendimi denemek için yapmayı kabul ettim. Başta sermayem olmadığı ve elim daha az yatkın olduğu için zorlandım, pastayı yapmak çok uzun zamanımı aldı. Sonrasında bir iki derken, devam ettim” diye konuşuyor. Kendisine sosyal medya hesabı açarak yaptığı ürünleri tanıtan Doygun, daha sonrasında da Mağusa’daki City Mall’de bir stant açarak, her Salı ürünlerini satışa sunmaya başlamış. “Kendime ufak çaplı bir kitle oluşturduğum için çok mutluyum… Standa gelenlerin ne sevdiğini öğrenip, onlar için özel şeyler de hazırlamaya başladım. Bunu fark ettiklerinde çok seviniyorlar. Benim için hem iletişim tecrübesi oldu, hem de kendime sosyal medya dışında bir ağ yarattım… Zaten stantta benimle sohbet edip, ne okuduğumu, tüm ürünleri kendi emeğimle yaptığımı öğrenince işimi ne kadar büyük bir tutkuyla yaptığımı da görüyorlar” diyor.

“Umarım bir gün kendime ait bir işletmem olur”

Hâlâ mesleğinde yolun başında olduğunu ve kendisini daha da geliştirmek istediğini vurgulayan Doygun, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaptığım meslek, el emeği olduğu için, sadece diploma değil, kendini geliştirme ve yeni şeyler öğrenme gerektiriyor. En büyük hedefim ise, bir gün kendime ait bir yer açarak, ürünlerimi tatmak isteyen insanları orada karşılamak… Bazen ne yazık ki mesleğimi küçümseyen, zaten herkesin yemek yaptığını söyleyen insanlarla karşılaşıyorum. Ancak yemek yapmak, çok çaba ve emek isteyen, zorlu bir sanattır.”

 

Özel Haber Haberleri