Gaile’nin Gözüyle

Gaile’nin Gözüyle

 

• 23 Haziran Perşembe günü Britanya’da düzenlenen Avrupa Birliği referandumu Britanya’nın 43 senelik AB üyeliğinden çıkması yönünde sonuçlandı. Daha önce eşi görülmemiş bir sonuç teşkil eden oylama, Avrupa Birliği genelinde tedirginlikle karşılandı. AB’nin bütünlüğünü tehdit eden en derin kriz olarak yorumlanan oylama aynı zamanda başka AB üyesi ülkelerde de benzer referandumları tetikleyeceği ön görülüyor. Birleşik Krallık’ta iktidarda olan muhafazakar partiyi de krize sürükleyen sonuç, akabinde, AB üyeliğine devam etmeyi savunan Başbakan David Cameron’un partiden 80 milletvekilinin imzası ile istifası isteniyor. Öte yandan, göçmenlere karşı sert tavrı ile bilinen UKIP parti başkanı Nigel Farage, referandum gününü Britanya’nın ‘‘özgürlük günü’’ olarak ilan ederek en yakın zamanda referandum sonuçlarına sadık kalacak bir hükümetin kurulması gerektiğini savudu.  

• Geçtiğimiz Pazar günü Trodos’ta çıkan, çok geniş bir alana yayılan, köylerin boşaltılmasına, iki itfaiyecinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan dev yangın büyük bir çevre felaketi yaratmanın dışında, Kıbrıs’ta siyasi ve hukuki üstünlük sağlama mücadelesinin ne denli acımasız boyutlarda olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yangının söndürülmesi için Türkiye’nin yardım önerisini Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, yangın söndürme çalışmalarının koordineli bir şekilde yürütülmesi için Türkiye’nin “devlet operasyon planlaması”na dahil olması şartıyla kabul ettiklerini açıklamıştı. Buna karşılık Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yangına müdahale etmek için uçak ve helikopter göndermek istediklerini, ancak Kıbrıs Rum tarafının bundan avantaj elde edip Türk hava araçlarının güneydeki havaalanlarına inmelerini sağlamaya çalıştıklarını, Türkiye’nin ise böyle bir şeyi kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Konuyla ilgili olarak Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın açıklamaları dikkat çekiciydi. Akıncı şöyle konuştu: “Böylesi bir felaket karşısında araçların nasıl koordine edileceğinin, siyaseten ne anlama gelip gelmediğinin benim gözümde hiç bir anlamı yoktur. Bizlerin bu durumda rehberi, siyaset ve diplomasinin yerleşmiş kalıpları olamaz… ”

• KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin “TC Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasası”nı oy çokluğuyla kabul etmesinin ardından Yasa’ya yönelik tepkiler artarak devam etti. Reddediyoruz Platformu’na destek veren yaklaşık 2.000 kişi, Dereboyu’ndan başlattıkları yürüyüş ve protesto gösterilerini Cumhurbaşkanlığı ile Cumhuriyet Meclisi önünde devam ettirdi. Yasa’yla ilgili tepkiler ve Anayasa’ya aykırılık iddiaları karşısında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Anayasa’ya uygun olup olmadığı konusunda görüş vermesi talebiyle Yasa’yı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Konuyla ilgili olarak dikkat çekici bir diğer husus, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) Reddediyoruz Platformu öncülüğündeki eylemi izlememesi ve Platform’un bildirilerini haber bültenlerinden kaldırmasıydı. TAK Yönetim Kurulu Başkanı Emin Akkor, Hükümet’in TAK Müdürlüğü’ne yaptığı baskı sonucunda sansürün gerçekleştiğini, TAK Yönetim Kurulu’nun bilgisi ve onayı olmadan olup bitenin yaşandığını açıkladı. Bunlar olurken Pazartesi günkü oturumunda Cumhuriyet Meclisi’nin, “TC Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısı’nı oy çokluğuyla kabul etmesi, olan bitenin üzerine, deyim yerindeyse, “tüy dikti”.

• KKTC Yüksek İdare Mahkemesi, Hala Sultan İlahiyat Koleji’yle ilgili olarak KTÖS ve KTOEÖS tarafından açılan davada, Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’nin mesleğe yönelik eğitim verecek okullar açma yönünde yetkisinin olduğunu, buna karşılık Kolej’de mesleğe yönelik eğitim verilmediğini belirtti. Bundan hareketle Mahkeme, Kolej’de hâlihazırda okutulan müfredatla eğitim verilmesini yasaya aykırı buldu.    

• Aplıç ve Derinya sınır kapılarının açılmasına yönelik hazırlıklar kapsamında adanın kuzey ve güneyinde gerekli olan yol yapım çalışmalarıyla ilgili ihale süreci, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-Gelecek İçin Ortaklık’ın (UNDP-PFF) duyurusuyla başladı. Çalışmaların, Avrupa Birliği’nin finansmanıyla yapılacağı ve UNDP-PFF tarafından yürütüleceği açıklandı.

• Asgari Ücret Saptama Komisyonu, sendikaların ve çalışanların itirazlarına rağmen asgari ücreti, aylık brüt 1.834 TL olarak kabul etti. Böylece asgari ücrete yalnızca 104 TL zam yapıldı. Eski ücret 1.730 TL idi. İşçi kesimi ve sendikalar bu durumu “çalışanlarla alay edilmesi” olarak değerlendirdi. 

• Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, Mağusa İnisiyatifi, Kıbrıs Türk Kamu Taşımacıları Derneği ve DAÜ Akademik Personel Sendikası, DAÜ sınırları içerisinde 23.000 metrekarelik bir alana yapılmak istenen alış veriş merkezinin inşaatının durdurulması amacıyla eylem yaptı. Eyleme katılanlar eğitimin ticarete kaymaması gerektiğine vurgu yaptılar.

• 12 Haziran Rusya Milli Günü nedeniyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e, Başbakan Binali Yıldırım da Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev’e tebrik mesajı gönderdi.  Her iki tebrik mesajında “yakın zamanda Türkiye-Rusya ilişkilerinin hak edilen düzeye yükseltilmesi” temennisinde bulunuldu. Erdoğan’ın mektubuna yanıt Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov’dan geldi. Preskov, Rusya’nın Türkiye ile yeniden iyi ilişkiler kurmak istediğini, ama önce Ankara’nın bazı adımlar atması gerektiğini söyledi. Bu adımların başında, Kasım ayında Suriye sınırında Türkiye tarafından düşürülen Rusya’ya ait savaş uçağı için tazminat ödenmesi ve özür dilenmesi geliyordu. Türkiye ise, Rusya’yla ilişkileri normalleştirmek ama aynı zamanda “postu yere sermemek” arasında gidip gelen bir politika izlemeye sürdürdü. Bu politika Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin sözlerine de yansıdı. Zeybekci, 15 Haziran’da şöyle konuştu: “Rus pilotunun öldürülmesi meselesi son derece üzücü bir mesele. Özür dilemek diplomatik anlamda çok başka bir şeydir. Pişmanlık da değil, üzgünüz yani…” Bilindiği üzere, uçağın düşürmesinin ardından Ankara-Moskova ilişkileri kopma noktasına gelmiş, Rusya’nın aldığı sert yaptırım kararları ve Erdoğan’ın sert çıkışlarıyla iyice çıkmaza girmişti.

• Türkiye, Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun mimarı olduğu “Komşu ülkelerle sıfır sorun” siyasetine geri dönüş adımları atmaya yöneldi.  2011 yılına kadar uygulanan ve kayda değer başarılar elde edilen “Komşu ülkelerle sıfır sorun” siyaseti, önce Suriye iç savaşına, ardından da bölgedeki diğer gelişmelere karşı Türkiye’nin müdahaleci dış politikasıyla ve kullandığı sert güçle çökmüş, Türkiye, “Komşu ülkelerle sıfır sorun”dan “Sıfır Komşu”ya doğru yol almıştı. Bölgedeki yalnızlığının etkisini gittikçe hisseden ve dış politikası çıkmaza giren Türkiye, Başbakan Binali Yıldırım ile bu yalnızlığı gidermeyi amaçlayan yeni bir dış politika hedefi ortaya koydu. 16 Haziran’da yaptığı açıklamada Yıldırım şöyle konuştu: “Bölgede ve dünyada dostlarını artıran, düşmanlarını azaltan bir dış politika anlayışıyla bölgesel iş birliğini güçlendireceğiz ve bölgesel kalkınmayı komşularımızla birlikte gerçekleştireceğiz…” Bu açıklamadan sonra pratikte Türkiye’nin nasıl bir dış politika izleyeceği ve bu politikanın Kıbrıs sorununu nasıl etkileyeceği tartışılırken Trodos’taki yangınla ilgili olarak Türkiye’nin sergilediği tavır Kıbrıs konusunda fazla bir iyimserliğe yer olmadığını gösterdi.  

• İtalya’daki kısmi yerel seçimlerde başkent Roma’da belediye başkanlığına muhalefetteki Beş Yıldız Hareketi’nin adayı Virginia Raggi seçildi. Böylece Raggi, Roma’nın ilk kadın belediye başkanı oldu.

• 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü nedeniyle BM Mülteciler Yüksek Komiserliği çarpıcı bir rapor hazırladı. Raporda, 2015 yılında 5 milyondan fazla kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı, zorla yerlerinden edilenlerin sayısının 65.3 milyona ulaştığı, bu rakamın yarısını çocukların oluşturduğu belirtildi. Bu rakamın üçte ikisini (40.8 milyon) ülke içinde yerlerinden edilen kişilerin oluşturduğu aktarılan raporda, 21.3 milyon kişinin mülteci konumunda olduğuna, 3.2 milyon kişinin de gelişmiş ülkelere sığınma başvurunda bulunduğuna dikkat çekildi. Dünya genelindeki göçlerin en fazla Suriye, Afganistan ve Somali’den kaynaklandığı belirtilen raporda, dakikada yaklaşık 24 kişinin evini terk etmek zorunda kaldığının da altı çizildi.

Dergiler Haberleri