“Enerji politikası belirlenmeli”

KTMMOB Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Saymanı Mert Girgen, Uzun süredir artarak devam eden elektrik enerjisi sorununun çözülebilmesi için kapsamlı bir strateji ve eylem planına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

 

Ödül AŞIK ÜLKER

KTMMOB Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Saymanı Mert Girgen, AKSA ile sözleşmenin 2024’te biteceğinin bilindiğini ancak gerekli yatırımların yapılmadığını söyleyerek, “Enerji politikamızı oluşturmadık ve sözleşmenin bitiş tarihi geldi çattı. Uzun süredir artarak devam eden elektrik enerjisi sorununun çözülebilmesi için kapsamlı bir strateji ve eylem planına ihtiyaç var” dedi.

Girgen, AKSA ile imzalanacağı konuşulan uzun süreli anlaşmanın içeriğine dair duyduklarında kendilerini huzursuz eden noktalar olduğunu kaydederek, uzun vadeli bir anlaşmanın bugün itibarıyla Kıbrıs Türk halkı için iyi olmayacağını belirtti.

Türkiye ile olası bir enterkonnekte bağlantıyla ilgili alım garantisiz bir anlaşma olması gerektiğini de vurgulayan Girgen, akademisyenlerin, konusunda uzman kişilerin, iş insanlarının katkı koyabileceği, aktif bir Enerji Üst Kurulu oluşturulması gerektiğinin de altını çizdi. Enerji politikalarının Enerji Üst Kurulu tarafından belirlenmesinin önemine dikkat çeken Mert Girgen, kurulun bağımsız, liyakata göre konusunda uzman, meslek odalarının uzman temsilcilerinden ve sivil toplum örgütlerinden oluşturulması gerektiğini belirtti.

“Kapsamlı bir strateji ve eylem planına ihtiyaç var”

Soru: Elektrik konusunda bugünkü noktaya nasıl gelindi?

Girgen: Enerji konusunda sürdürülebilir bir politikanın oluşturulmaması, hükümetlerin, siyasi mekanizmaların gerekli tedbirleri ve kararları almakta yetersiz kalması bizleri bu günlere getirdi. Yıllardır devletin enerji üzerine politikalar oluşturması gerektiğini söylüyoruz ama yapılmadı. Enerji Dairesi yok, enerjide karar verici bir merci yok. Enerji Bakanlığımız var ama kadrolar oluşturlmadı. Tüm bunların getirdiği sıkıntılardan dolayı bugüne geldik. AKSA ile sözleşmenin 2024’te biteceğini biliyorduk, bununla ilgili bir çalışma başlatılması gerektiğini de yıllardır söylüyoruz. Bu konuda gerekli yatırımlar yapılmadı. Enerji politikamızı oluşturmadık ve sözleşmenin bitiş tarihi geldi çattı. Uzun süredir artarak devam eden elektrik enerjisi sorununun çözülebilmesi için kapsamlı bir strateji ve eylem planına ihtiyaç var.

Ne yapılabilir?

Soru: Bu aşamada neler yapılabilir?

Girgen: Opsiyonlardan biri, önce kendi yapımız olan KIB-TEK’in sürüdürülebilir bir yapıya kavuşması için gerekli yatırımların  yapılması, ardından kısa vade için, ki sözleşmede +3 yıl uzatma opsiyonu vardır, bu maddeyi yürürülüğe koyarak, detaylı yatırım ve maliyet analizleri çalışılması, gerçek yatırımın nasıl şekilleneceği konusunda devlet politikamızın oluşturulmasıdır. İkincisi ihaleye çıkmaktır, ama ihaleye çıkıldığında ihale sürecinin tamamlanması, yeni santralin kurulması zaman ister. Beklentimiz +3 yıllık uzatmanın yapılması ve daha verimli bir anlaşma için, mümkünse uluslararası bir ihaleye çıkılsın ve daha iyi şartlarda bir sözleşme yapılsın.

AKSA ile yapılan sözleşmenin çok yanlış tarafları var, özellikle alım garantisi çok bağlayıcı faktördür. Alım garantisinin olmaması, kira şartlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yıllar içerisinde AKSA’ya çok ciddi paralar ödedik. Bunların sorgulanması ve farklı bir ihalenin yapılması arzusundayız. Ayrıca baz santral, kendi santrallerimiz olmalı. KIB-TEK’in Teknecik’teki santralleri güçlendirilmeli ve artırılmalıdır.

“Yenilenebilir enerji konusunda da sıkıntılarımız var”

Soru: KTMMOB olarak bir panel düzenlediniz ve ayrıca bir çalışma yaptınız...

Girgen: KTMMOB olarak ülkemizdeki gelişmelere olan hassasiyetimiz doğrultusunda, akademisyenler, devlet, konusunda uzman kişiler ve KIB-TEK yetkililerinin katılımıyla konunun tüm taraflarının fikirlerinin dinleneceği bir panel yaptık. Ardından El-Sen’in KTMMOB’ye yapmış olduğu yazılı talebiyle bir çalışma grubu oluşturduk ve elektrik enerjisi konusunda tespit ve önerileri içeren bir “ön rapor” hazırladık ve kamuoyu ile paylaştık.

Süreç içerisinde daha kapsamlı değerlendirme ve çalışma yapılması gerekir. Farklı yakıt çeşitleri kullanabilir miyiz? Santrallerimizi dönüştürebilir miyiz? Bunların araştırılması, fizibilite raporlarının hazırlanması lazım ki, ona göre yatırım modellemesi yapılsın. Yenilenebilir enerji konusunda da sıkıntılarımız var. Şu anda şebeke, daha fazla yenilenebilir enerji karşılayabilecek durumda değil. Yıllardır enerjide devlet politikası olmadığı için, yenilenebilir enerjide de tıkanma noktasına geldik. Güneş enerjisi uygulamaları mevcut durumda şebekeye ciddi olumsuz etkiler yaratıyor. Süreç içerisinde yapılan yanlış izinlendirme ve uygulamalar, şebeke yönetimi ve depolamayı da içerecek şekilde, acilen revize edilmeli. Orta vadede, yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisinin, kullanımı için gerekli iletim hatlarının iyileştirilmesiyle ilgili önlemler de alınmalı, yatırımlar yapılmalıdır.

“Enerji Üst Kurulu yasa çalışması meclise gönderildi fakat...”

Enerji gibi konularda devlet politikaları oluşturulmalı, bu doğrultuda hareket edilmeli. Farklı yenilenebilir enerji modelleri uygulanabilir mi? Depolamalı sistemler kullanılabilir mi? Tüm bunların araştırılması gerekir. Bu konuda bakanlığın, “Enerji Üst Kurulu” yasa çalışması meclise gönderildi. Murad edilen, bu kurumun bağımsız, liyakata göre konusunda uzman, meslek odalarının uzman temsilcilerinden ve sivil toplum örgütlerinden oluşan bir kurul oluşulmasıdır. Fakat yasa taslağını incelediğimiz zaman, sadece danışman bir kurum olarak ön görülmesi, tarafımızdan uzun vadede sağlıklı çalışmayacak bir kurgu olarak yorumlanmaktadır. KTMMOB ve ilgili odalar olarak bu yönde görüşlerimizi ilettik. 

“Güneyle enterkonnekte bağlantımızı hiçbir zaman koparmamamız lazım”

Soru: Açıkladığınız ön raporda, Kıbrıs’ın güneyiyle 2016 yılında kurulmuş olan enterkonnekte bağlantının devamlılığının sağlanması gerektiğine dikkat çektiniz. Bunun önemini açıklar mısınız?

Girgen: Güneyle enterkonnekte bağlantımızı hiçbir zaman koparmamamız lazım. Bunun da bir devlet politikası haline gelmesi gerekir. Enerji şebekemizin güvenliği açısından, güneyle bağlantı tamamen kalıcı şekilde sağlanmalıdır. Bunu, politik olarak da kabullenmeli ve karşı tarafa da kabul ettirmeliyiz. Güney ile şebekelerimizin enterkonnekte bağlı kalması iki tarafın da şebeke stabilitesi açısından önem arz etmektedir.

“Türkiye ile enterkonnekte bağlantı, alım garantisiz bir anlaşma ile olmalıdır”

Soru: Euroasia projesinin hayata geçmesi durumunda, iki taraf arasındaki bağlantı nasıl etkilenir?

Girgen: İsrail, Güney Kıbrıs, Girit, Yunanistan hattı konuşuluyor, imzaların atıldığını basından takip ediyoruz. Bu, dünyada şu an için örneği olmayan, çok pahalı bir projedir. Gerçekleşmesi halinde, bizi olumsuz etkileyecebilir. Avrupa Enerji Birliği  ENTSO-E, şebekelerin, AB dışındaki ülkelere bağlanılması konusuna sıcak bakmıyor. Güney Kıbrıs’a da bu konuda problem çıkarabilir ve kuzeyle bağlantıyı koparması istenebilir. Şebeke olarak, ayrı göründüğümüz için kopmamız istenebilir. Türkiye ile Kıbrıs’ın kuzeyi arasındaki enterkonnekte bağlantının en büyük sorunlarından biri de ENTSO-E’nin buna karşı olmasıdır. Ama bir gerçek vardır ki, Türkiye ile 70-80 kilometrelik bir mesafede bağlanmak varken, 1200 kilometrelik hat döşemek mantıklı değildir. Finansal, ekonomik olarak mantıklı değildir. Türkiye ile KKTC devletleri arasında enterkonnekte bağlantı, alım garantisiz bir anlaşma ile olmalıdır. Bunun böyle olması, şebeke güvenliğimiz ve ülkeler arası enerji transferleri açısından daha mantıklıdır.

“Yapılacak anlaşmaların şartları ve içerikleri önemli”

Soru: Hükümet, bir yılı değerlendirdiği bir basın toplantısı yaptı. Hükümetin enerji konusundaki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hükümet enterkonnekte bağlantıdan, yenilenebilir enerjiden, KIB-TEK’in güçlendirilmesinden bahsetti ama AKSA ile sözleşme konusunu hiç anmadı...

Girgen: Hükümetin açıklaması çok yuvarlak bir açıklama oldu. Hiçbir mühendis enterkonnekte bağlantıya kötü demez. Önemli olan, anlaşmaların süre, maliyet, içerik ve şartlarıdır. Büyük bir şebekeye bağlı olmak, şebeke arz güvenliğini sağlamak, frekans stabilitesini sağlamak çok önemli faktörlerdir. Bunu tabii ki isteriz, ama yapılacak anlaşmaların şartları ve içerikleri önemlidir.

Bunun yanında “KIB-TEK’i yaşatacağız” denildi, hangi şartlarda? “Yerel santrallar korunacak” denildi. Beklentimiz, kendimize ait santrallerimizin baz santraller olmasıdır. Ancak yapılan yanlış anlaşmalarla, bizim santrallerimiz yıllar içerisinde maalesef baz santral konumundan çıkmıştır. Bundan dolayı halk daha fazla para ödüyor. Şu anda bizim üretimimizde, özellikle 17.5 megavatlık santrallerde ürettiğimiz enerji en ucuz enerjidir. Buhar santralleri, sistemin stabilitesi, güçlü kalabilmesi açısından çok önemlidir. Ama bunların teknolojilerinin yenilenerek, güçlendirilerek varlıklarını sürdürmeleri gerekmektedir.

“Enerji Verimliliği Yasası’nı geçiremedik, ayıbımızdır”

Soru: Aslında genelde üretim boyutuna odaklanıyoruz. Ön raporunuzda iletim hatlarına da dikkat çektiniz...

Girgen: Enerji krizini aşmak, sadece üretim değil, iletim ve tüketim bacağının da yapılandırılması ile mümkün olabilir. Üretim konusundaki eksiklikler ve sıkıntılar değerlendirilirken, iletim hatlarının ve talep yönetiminin de düşünülmesi şarttır. Bir çok noktada çok ciddi enerji kayıplarımız vardır. Maalesef tüketimde de çok ciddi sıkıntılar vardır. Enerji Verimliliği Yasası’nı geçiremedik, bu çok büyük bir ayıbımızdır. Binaların enerji tasarruflu yapılması gerekir. Binaların enerji karnelerinin çıkarılması ve bu doğrultuda faturalandırma yapılmalıdır. Dünyanın çok gerisinde kaldık. KTMMOB bünyesinde ilgili odaların uzmanları ile “Yapı Isı Verimliliği Tüzüğü” komisyon çalışmasını başlatmış bulunmaktayız.

“Hiç düşünmeden, beklemeden, yarın değil bugün yapmalıyız”

Soru: Yaz için kısa sürede yatırımın tamamlanmasının mümkün olmadığını, yapılabilecek en etkin uygulamanın tüm santrallerin bakımlarının tamamlanması olduğunu söylüyorsunuz. Elektrik konusunda yaz ayları nasıl geçecek?

Girgen: Yazdaki pik zamanlardaki ihtiyacı üretecek gücümüz olmayabilir ama enterkonnekte bağlı olduğumuz güneyden, çok pahalı da olsa, kısıtlı zaman için bir miktar enerji alabiliyoruz. Hiçbir ünitemiz arıza yapmazsa, yazı sorunsuz atlatabiliriz. Böyle düşünmek, mühendislik açısından, çok yanlış bir olaydır. Mühendis olarak bizler, her santralimizde bir yedekleme olmasını destekleriz. Tedbirli olmak açısından, soğuk ve sıcak yedeğimiz bulunmalıdır. Ayrıca santralleri bakıma alabilmek için soğuk ve sıcak yedeklerin bulunması gerekir. Santrallerdeki bakımlar aksamıştır, Teknecik’te onarılmamış santrallerimiz vardır. Bunların aktif hale getirilmeleri lazım. Hiç düşünmeden, beklemeden, yarın değil bugün yapmalıyız.

“Önümüzdeki günlerde ne olacağını göreceğiz”

Soru: Kamu İhale Yasası’ndaki değişiklik sonrasında, toplumda AKSA ile uzun süreli anlaşma imzalanacağına dair endişe arttı. EL-SEN de AKSA ile yeni sözleşmeye olanak sağlayan Kamu İhale Yasası’ndaki değişiklik hakkında Anayasa Mahkemesi’nde dava dosyaladı…

Girgen: Biz de, AKSA ile anlaşma yapılması konusunda KIB-TEK’in yetkilendirildiğini duyuyoruz. KIB-TEK tarafı, gündemlerinde böyle bir konunun olmadığını, iki haftadır AKSA ile görüşmediğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde ne olacağını göreceğiz. Uzun süreli anlaşmanın şartları çok önemlidir. Duyduğumuz içeriklerde bizi huzursuz eden noktalar vardır. Uzun vadeli bir anlaşma yapılmasının bugün itibarı ile Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Türk devleti için iyi olacağını düşünmüyoruz.

“Aktif bir Enerji Üst Kurulu”

Soru: Yaptığınız tespitler ve öneriler sonrasında yetkililer sizinle temasa geçti mi?

Girgen: Biz, gerek El-Sen, gerekse hükümetteki ilgili bakanla sürekli görüşüyoruz. Artık beklediğimiz adım atılmasıdır. Olumlu adım atılması halinde katkı koymaya hazırız.

Öncelikle Enerji Üst Kurulu ve Enerji Dairesi Kurulum Yasa Tasarısı’nın meclise gönderildiğini duyuyoruz. Hantal yapıda bir Enerji Üst Kurulu’nun hayata geçmesini istemiyoruz. Akademisyenlerin, konusunda uzman kişilerin, iş insanlarının katkı koyabileceği, aktif bir Enerji Üst Kurulu olmasını istiyoruz. Enerji Üst Kurulu enerji politikalarımızı belirlemeli. Enerji politikalarımız belirlendikten sonra, yatırım çeşitliliğimiz o doğrultuda yapılmalıdır.

 

Röportaj Haberleri