Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80’inci Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun çözümünün “Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle tüketilmiş federasyon modeli üzerine inşa edilemez” dedi.
Erdoğan, bir kez daha uluslararsı toplumu KKTC’yi tanımaya davet etti.
Erdoğan, hidrokarbon konusunda Kıbrıs adasının batısında Türkiye’nin, adanın etrafında ise Kıbrıslı Türklerin meşru hakları olduğunu ifade etti. “Doğu Akdeniz Konferansı, müşterek zeminin bulunmasında önemli fayda sağlayacaktır” dedi, konferansın toplanması çağrısında bulundu.
"Birlikte daha iyi: Barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazlası" temasıyla New York’ta 80’inci kez düzenlenen genel kurul toplantısında 15’inci kez kürsüye çıkan Tayyip Erdoğan, ilk olarak Filistin’i tanıyan devlet sayısının giderek artmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın genel kurulda olamamasından dolayı üzüntü duyduğunu ifade etti.
Erdoğan, Filistin’i henüz tanıma kararı almayan ülkeleri de tanımaya davet etti.
Tayyip Erdoğan, Gazze’de her bir saatte bir çocuğun, acımasızca hayatını kaybettiğine vurgu yaptı.
Gazze’de ‘günlük hayatı’ gösteren fotoğraflar gösteren Erdoğan, Filistin’deki insanların yaşadığı acılara işaret etti, “Böyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi” diye sordu.
İsrail’in 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdüğüne ve Gazze’ye girişleri yasakladığını ancak soykırımı gizleyemediğini vurgulayan Erdoğan, soykırıma dikkat çeken BM Genel Sekreteri Guterres’i tebrik etti.
Erdoğan, “Gazze’de savaş yoktur. İki taraf yoktur. Bir tarafta ordu, diğer tarafta masum halk vardır” dedi.
Erdoğan, İsrail’deki Netanyahu yönetiminin antisemtizme yol açtığına dikkat çekti.
Suriye’deki yeni iktidara dikkat çeken Erdoğan, Suriye halkı kazandıkça dünyanın da kazanacağına vurgu yaptı.
Tayyip Erdoğan, İran ile ilgili nükleer dosyanın müzakerelerle çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Rusya – Ukrayna arasındaki sürece ev sahipliği yaptıklarını söyleyen Erdoğan, taraflar arasında barış müzakerelerinin modellerini belirlemeye çalıştıklarını ifade etti. Erdoğan, savaşın kazananı olmayacağını kaydetti.
Azeraycan – Ermenistan arasında da kalıcı barıştan dolayı memnuniyet duyduklarını ifade eden Erdoğan, iki ülke liderini ve ABD Başkanı Trump’ı tebrik etti.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin rayında ilerlediğini ifade eden Erdoğan, Somali ile Etiyopya arasındaki barış görüşmeleri konusunda da sürecin devam ettiğini kaydetti.
Ege ve Doğa Akdeniz’de istikrar görmek istediklerini söyleyen Erdoğan, her konuda yapıcı işbirliğine hazır olduklarını söyledi.
Erdoğan, “Türkiye ve KKTC’yi dışlayan projelerin başarılı olamayacağını vurgulamak istiyorum” dedi, Kıbrıs adasının batısında Türkiye’nin, adanın etrafında ise Kıbrıslı Türklerin meşru hakları olduğunu ifade etti.
Erdoğan, “Doğu Akdeniz Konferansı, müşterek zeminin bulunmasında önemli fayda sağlayacaktır” dedi, konferansın toplanması çağrısında bulundu.
Erdoğan, “Kıbrıs meselesinin çözümü, defalarca denenmiş ancak Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle tüketilmiş federasyon modeli üzerine inşa edilemez” dedi, “Kıbrıs adasında iki ayrı devlet, iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri, adanın eşit sahibidir ve azınlık olmayı kabul etmeyecektir” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır maruz bırakıldıkları haksız izolasyona son vermelidir. Son üç BM Genel Kurulu’nda yaptığım çağrıyı bir kez daha tekrarlıyorum; uluslarası toplumu KKTC’yi tanımaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.