Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Sözcüsü Asım Akansoy, DAÜ-SEN’in Başbakan Ünal Üstel’e gönderdiği mektuptaki açıklamalara vurgu yaparak, “Sayın Ünal Üstel, Sayın Çavuşoğlu… DAÜ’de olup biten bu duruma gözlerinizi, kulaklarınızı kapatma lüksünüz yok!” dedi.
Kişisel sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Akansoy, DAÜ yönetiminin imzalanan protokole uyması gerektiğine dikkat çekerek, DAÜ’nün halkın üniversitesi olduğuna işaret etti, “Gençlerimizi kendi toprağında “ikinci sınıf öğrenci” konumuna iten bu çarpık düzenin hesabını vereceksiniz” ifadelerini kullandı.
Akansoy’un açıklaması şöyle:
Kendi memleketinde yabancı muamelesi görmek, bizim coğrafyanın kara yazgısı haline geldi. Şimdi bu hazin tabloya bir yenisini Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ekliyor.
Her bütçe dönemi aynı senaryo: DAÜ’nün mali krizi, kurtarılacak akademik gemi, verimlilik masalları… Geçtiğimiz Aralık ayında da benzer konuları dinledik. Masalarda büyük laflar, “kararlı adımlar”, “elini taşın altına koymak” naraları… Ama konu icraata gelince, yine fatura çalışanlara, bizim öğrencilere, bu toprağın insanına kesiliyor.
Protokol, 4 Nisan 2024’te imzalandı. Giderler %40-50 oranında kısıldı, kalan oran Rektörlük sorumluluğunda. Çalışanlar maaşlarından feragat etti, yeni istihdamlar durduruldu, var olan personele iş üstüne iş yüklendi. Devlet de mali destek sağladı. Kağıt üstünde her şey şahane.
Aralık ayında yapılan bütçe toplantısında Sayın Rektör’e açıkça sorduk:
“Genel olarak öğrencilerin ve özelde KKTC vatandaşı öğrencilerin burs düzenlemesi ne olacak? Bir ülkenin kendi gencine harç ödetmesi hangi akla hizmet? Bu ne zaman değişecek?”
Cevap: “Üzerinde çalışıyoruz.”
Meğer o çalışma bu rezaleti büyütmekmiş!
Bugün DAÜ SEN Başkanı Ercan Hoşkara , Başbakan Ünal Üstel’e kamuya açık mektup yazmak zorunda kalıyor. Niye? Çünkü üniversite yönetimi burs oranını yabancı öğrencilere %50’den %80’e çıkardı. Böylece ne oldu? Kıbrıslı Türk öğrenciler, kendi topraklarında, yabancı öğrencilere kıyasla iki kattan fazla harç ödemek zorunda bırakıldı.
Tarihte bir ilk!
Bu mudur devlet üniversitesi anlayışı?
Bu mudur gençlere umut?
Buradan sormak gerek: Kimlerin cebini dolduruyorsunuz? DAÜ yönetimi kimlerin çıkarına hizmet ediyor?
Sürdürülebilir ve güvenilir bir yapı için bir ilk adım olarak kendi görüşlerimi yazayım :
• Kıbrıslı Türk öğrenci kendi memleketinde üniversite harcı ödememeli.
• Yabancı öğrenciye sağlanan burs oranları, birkaç aracıya komisyon kazandırmak uğruna şişirilmemeli.
• DAÜ yönetimi kendi imzaladığı protokole uymalı.
• VYK ve Rektörlüğün uhtesinde olan ve partizanca verdildiği söylenen burslar açıklanmalı.
• Hizmet alımı adı altındaki tüm istihdamlar kamuoyuna açıklanmalı.
•Devlet üniversitesinin asıl misyonu ticari rant değil, nitelikli eğitim ve kamusal yarar olmalı.
•Açık, hesap veren, denetlenen, başarı kriteri akademik çalışmalar olan özerk bir DAÜ için çalışılmalıdır.
Ve buradan açık çağrı:
Sayın Ünal Üstel, Sayın Çavuşoğlu… DAÜ’de olup biten bu duruma gözlerinizi, kulaklarınızı kapatma lüksünüz yok!
Burası bu halkın üniversitesi.
Gençlerimizi kendi toprağında “ikinci sınıf öğrenci” konumuna iten bu çarpık düzenin hesabını vereceksiniz.
Bugün toplumun kendi arasında sorduğu soruyu ben de soruyorum:
“DAÜ kimin çiftliği oldu?”
Cevabınız yoksa bu halkın öfkesi vardır. Haberiniz olsun!