CTP Mağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu: “Meclis’in çalışma disiplini hayal kırıklığı”

“Meclis’in çalışmaya başlama saatiyle ilgili disiplini son derece hayal kırıklığı. Çünkü hemen hemen bütün oturumlar belirlenen saatten daha geç saatte başlıyor.”

Fayka Arseven KİŞİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa milletvekili Şifa Çolakoğlu, yeni bir vekil olarak Meclis’in çalışma disiplini anlamında büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını, bunun da hükümetten kaynaklandığını söyledi.

Çolakoğlu, “Belediye seçimleri geliyor, seçim yasakları başlıyor ancak biz yavaş ilerleyen bir süreç içerisindeyiz. Halbuki hem ülkemizin hem de dünyanın yaşadığı şartlara bakacak olursak çok daha hızlı ve dinamik bir tempo içerisine girmemiz gerekiyordu” diye konuştu.

Birçok alanda sorunların yaşandığını kaydeden Çolakoğlu, özellikle eğitime dikkat çekti, “şuralar çöplüğü” değerlendirmesini yaptı. Çolakoğlu, “Ülkemiz eğitim şuraları çöplüğü, Çok fazla çalıştaylar, şuralar, kurultaylar yapıldı. Ama bunların uygulanabilirliği ne oldu, ne kadarını uygulayabildik?” diye sordu.

Bu hafta CTP Mağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu ile hem Meclis’i hem de gündemdekileri konuştuk.

“Meclis’in çalışmaya başlama saatiyle ilgili disiplini son derece hayal kırıklığı. Çünkü hemen hemen bütün oturumlar belirlenen saatten daha geç saatte başlıyor.”

  • YENİDÜZEN: Daha önce kamu görevlerinde bulundunuz. Bir dönem Kaymakam ve Gençlik Dairesi Müdürü oldunuz. Şu an vekil olarak Meclis’te görev aldınız. Meclis’teki izlenimleriniz nedir?
  • Şifa ÇOLAKOĞLU: Hem kaymakamlık hem bürokratlık yaptığım dönemde çalışma disiplinine önem veren bir yönetici oldum.  Örneğin kaymakamlık yaptığım dönemde mesai 8’de başlarsa ben 7.30-7.45 gibi içerde olup, güne başlardım. Keza Gençlik Dairesi Müdürlüğü yaptığım dönemde de mesai ve çalışma saatlerine önem verdim.
    Meclis’in çalışma saati ve disiplini açısından durum son derece hayal kırıklığı. Çünkü hemen hemen bütün oturumlar belirlenen saatten daha geç saatte başlıyor. En son 3 buçuk saate yakın bir bekleme yaşadık. Düşünün Mağusa’dan oturum saat 10’nda başlayacak diye geliyorsunuz ve 3 saati aşkın bir süre Meclis’in çalışmaya başlaması için birilerini bekliyorsunuz. Bunun sebebi hükümettir.
    Zaman gerçekten çok değerli… Zamanı programlayarak, verimli bir şekilde kullanmak çok önemli… Ne beklemeyi ne bekletmeyi sevmeyen biri olarak bu anlamda Meclis’in çalışma disiplininden memnun olduğumu söyleyemeyeceğim.

 “Yeni görev alan bir vekil olarak yasalar, komiteler ve bu yönde son derece istekli ve hevesli bu süreci yaşamak istiyorum.”

Son 2 hafta içerisinde yaşadıklarımıza bakacak olursak, açıkçası ileri ki zamanlarda meclis çalışmaları açısından bizi motive edici ve umut verici bir durum görmüyorum.  
Çünkü Meclis Başkanlığı seçiminden de başlayarak, hükümetin kendi içerisinde bir bütünlüğe sahip olmadığını görüyoruz. Bu bütünlüğe sahip olmayan ortamda Meclis, komite çalışmaları açısından nasıl birliktelik bütünlük olacak ve bu bize verimlilik olarak nasıl yansıyacak bilmiyorum.
Yeni görev alan bir vekil olarak yasalar, komiteler ve bu yönde son derece istekli ve hevesli bu süreci yaşamak istiyorum. Ancak bunu ne kadar yaşayabileceğimiz konusunda tereddütlüyüm. Umut ederim ilerleyen zamanlarda yanılırız. Çünkü halkımızın ekonomik ve sosyal anlamda ciddi beklentileri vardır. Önemli yasalar yapılması gerekiyor. Çözüm üretmemiz gereken çok sayıda sorun vardır.
 

  • YENİDÜZEN: Hükümette öyle bir gaile görüyor musunuz?
  • Şifa ÇOLAKOĞLU: Şu an görmüyorum. Hiç öyle bir gaile içerisinde olduklarını göremedik, bugüne kadar olan icraatlarıyla bunu hissetmedik. Seçimler 23 Ocak’ta bitti, neredeyse 2 aylık süreç oluyor ancak ülkenin sorunlarına dair tek bir adım atılmadı.
    Belediye seçimleri geliyor, seçim yasakları başlıyor ancak biz yavaş ilerleyen bir süreç içerisindeyiz. Halbuki ülkemizin ve dünyanın yaşadığı şartlara bakacak olursak çok daha hızlı ve dinamik çalışma içerisine girmemiz gerekiyordu. Ama hızlı ve dinamik anlamında şunu da demek istemiyorum; bir an önce yapalım, başlayalım da nasıl olursa olsun, iş ola yapalım değil.

 “Ülkemiz eğitim şuraları çöplüğü, Çok fazla çalıştaylar, şuralar, kurultaylar yapıldı. Ama bunların uygulanabilirliği ne oldu, ne kadarını uygulayabildik?”

  • YENİDÜZEN: Belediyelerle ilgili hazırlana yasa tasarısı hakkında düşünceniz nedir?
  • Şifa ÇOLAKOĞLU: Aldığımız duyumlar reform dedikleri bu yasa tasarısını Meclis’ten geçirecekleri yönündedir. Yerel Yönetim Reformu elbette ihtiyaç… Pek çok alanda reform ihtiyacı var, kamuda, yerel yönetimlerde… Çünkü kimi kamu kurumları halen 50 yıl önceki yapılanma ile hareket ediyorlar.
    Ancak seçime 2 ay kala ve yangından mal kaçırır gibi olmaz. Çünkü yerel yönetimlerin halka yansıması vardır. Doğrudan insanımızı etkiliyor. O nedenle ciddi bir reform süreci planlanmalıdır.
    En öncelikli günden ekonomi olmalıdır. Ekonomist değilim. Bu alanda yetkin, eğitimli arkadaşlarımız mevcuttur. Ama örneğin eğitimle ilgili söyleyecek sözüm vardır. Bugün hükümet programına baktığım zaman 49 maddenin sadece 2’sinde planlanmış ve programlanmış, önümüze tarih konulan bir süreç var. Onun dışındaki bütün maddeler -ecek, -acak içeriyor. Belli bir takvimleme, programlama yok. Nasıl yapılacağı ile ilgili bir detay yok. Şu yapılacak, şu edilecek ama nasıl yapılacak, kimlerle yapılacak, bunu kimlerle çalıştınız, kimler paydaş oldu bunlarla ilgili bir detaylandırma yok.  O yüzden eğitimle ilgili söyleyecek sözüm mutlaka vardır.
    Geçtiğimiz hafta eğitimle ilgili “21. yüzyılda nasıl bir öğretmen olmalı, eğitim nasıl şekillenmeli” diye çalıştay yapıldı. Bu çalıştaya partiyi temsilen katıldım. Güzel çalışmalar yapıldı. Eğitim nasıl şekillenmelidir bunlarla ilgili yazılmış dünya kadar makale vardır. Ben çalıştayda şunu söyledim; bizim ülkemiz eğitim şuraları çöplüğüdür. Çok fazla çalıştaylar, şuralar, kurultaylar yapıldı. Ama bunların uygulanabilirliği ne kadar oldu, ne kadarını uyguladık?
    Değerli çalışmalar yapılıyor, zaman harcanıyor, belli bütçe ayrılıyor ama neyini ne kadarını geçirebiliyoruz bunları düşünmemiz gerekir. Umarım bu çalıştay da bu mezarlık haline gelmiş şuralara katılmaz.
     
  • YENİDÜZEN: Bu kadar ekonomik çöküş içerisinde ve pandeminin etkileri devam ederken, dünyada krizler yaşanırken bizim önceliğimiz ne olmalıdır?
  • Şifa ÇOLAKOĞLU: Elektrik ve enerji sorunumuz var. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda ciddi bir yapılanma kaçınılmazdır, yatırım planları yapılmalıdır. Elektriğe yatırım sadece Cumhuriyetçi Türk Partili hükümetler döneminde yapıldı, ilk santral yapılırken de böyle oldu bugün de… Şimdi bakıyoruz, yeni jenaratör alımı için karar var ancak uygulanmadı. Bunun kaynağı da ayrılmışken, bu kaynak ne oldu? Nereye gitti? Nereye harcandı?
    Hükümete yönelik bir diğer önemli sorun güvensizliktir. Üç saat arayla farklı konuşuluyor, farklı davranılıyor, söz ve pratik uyuşmuyor, tutarsızlıklar dikkat çekiyor. İnsanların siyasete ve siyasetçiye karşı zaten ciddi anlamda güvensizliği, inançsızlığı vardır. Belki seçimlere yönelik boykotun en büyük nedenlerinden biri de budur.
    Ekonomiyle ilgili ciddi adımlar atılması ve önlemler alınması gerekirken, bu yönde de hiçbir hareket göremiyoruz. Hayat pahalılığı sürekli artıyor, çalışanların alım gücü eriyor, yeni asgari ücret bir haftada anlamsızlaştı.
    İnsanların alım gücünü siz yükseltemezseniz, belli bir seviyede tutamazsanız insanlar bir şeyleri almaktan vazgeçer duruma düşer. Bu sefer o döngü, çark kopar. İşçi durdurma noktasına gelinir, sosyal yatırımlar yapılmaz. Bu çarkı döndürmek için mutlaka alım gücünü korumak zorundasınız. Devlet desteği şarttır. Tıpkı daha önce yapıldığı gibi.
    Eski zamanda değiliz, kimse kendini güvende hissetmiyor. İşsizlik aldı başını gidiyor. Ülkede her bir bireyin alım gücü azaldı. Bugün evlerin avlularından tüp gaz çalınmaya başlandı.

 “Muhalefet toplumdan kopuk değil. Halkımız kendine dayatılanları kabul etmeden daha yüksek sesle kendini ifade etmelidir. Muhalefetin sadece CTP, HP, 21 vekille tüm sorunlara çare olabileceğini düşünmüyorum.”

  • YENİDÜZEN: Bu dönem CTP nasıl bir muhalefet izlemeli?
  • Şifa ÇOLAKOĞLU: Meclis’te bakanlara ya da hükümete bir soru yöneltiyorsunuz ama kimse yok! Nöbetçi bir vekil bırakıyor ve gidiyorlar. Tam bir nezaketsizlik... Hiçbir soruya da cevap alınamıyor. Ben şunu düşünüyorum; muhalefet bu toplumun içerisinden kopuk bir yapı değildir. Halkımız kendine dayatılanları kabul etmeden daha yüksek sesle kendini ifade etmelidir. Muhalefetin sadece CTP, HP, 21 vekille tüm sorunlara çare olabileceğini düşünmüyorum. Hepimize dayatılan bu yozlaşma karşısında kenetlenmeliyiz.
    Bu memlekette hatırlarsanız bankalar krizi olmuştu, ya da yargı ile ilgili müdahale oldu. Bununla ilgili halk bir anda bir sinerji oluşturdu ve sokağa indi. Gailemiz ortaksa o zaman mücadelemizin de ortak olması gerekir.
    Bu kadar elektrik zammı oldu, ben bakıyorum birkaç örgüt dışında beklenen ses gelmedi. Taşımacılık eylem yaptı, çocuklar okullara gidemedi, peki veliler çocuklarını alıp sokağa indi mi? Çok daha duyarlı, kararlı olmalıyız ve muhalefeti genişletmeliyiz.

 

Röportaj Haberleri