CTP: İhalede ne dolaplar dönüyor

"Ortada bu kadar ciddi iddialar varken ve bu iddialar henüz açıklığa kavuşturulmamışken sözleşmenin bugün imzalanmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir"

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)  Güzelyurt hastane ihalesi ile ilgili açıklama yaptı. İhale sürecinde yaşananları özetleyen CTP, Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’na bağlı Merkezi İhale Komisyonu arasında yaşanan görüş ayrılığının anlaşılmaz olduğunu vurguladı.

Sözleşmenin bugün saat 16.00’da Sağlık Bakanlığı’nda imzalanacağına dikkat çeken CTP, açıklamasında, “ortada bu kadar ciddi iddialar varken ve bu iddialar henüz açıklığa kavuşturulmamışken sözleşmenin bugün imzalanmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Konunun takipçisi olacağına işaret eden CTP’nin açıklamasının tam metni şöyle:

Hükümet, dokuz aydan beridir hiç durmadan sergilediği basiretsiz ve hukuk tanımaz tavrını “Yeni Güzelyurt Hastanesi” ihalesiyle sürdürdü. İhale sürecinde yaşananlar şöyle özetlenebilir:

 1. 28 Aralık 2016'da "Yeni Güzelyurt Hastanesi" ile ilgili ihale açıldı.

2. 3 Ocak 2017'de Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığı'na, ihalenin hukuka aykırı gerçekleştirildiğini, bu nedenle iptal edilmesi gerektiğini bildirdi.

3. 5 Ocak 2017'de, Merkezi İhale Komisyonu Başkanı, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği'ne, Sağlık Bakanlığı'nın talebine katılmadığını ancak Bakanlık öyle istedi diye ihalenin iptal edildiğini bildirdi.

4. İhalenin iptal kararının iptali için dava açıldı ve idare adına savcılık, ihalenin iptal kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek ihalenin iptal edilmesinin iptali için mahkemeye hüküm yazdırdı.

5. 3 Ocak 2017'de ihalenin hukuka aykırı olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı, 20 Şubat 2017'de (bugün) saat 16:00'da Bakanlıkta imza töreni düzenleneceğini bildirdi.

Yukarıda aktarılan özet, hükümetin, bütün birimleriyle, tam bir aymazlık içerisinde bulunduğunun göstergesidir.

Her şeyden önce “Yeni Güzelyurt Hastanesi” gibi Güzelyurtluların heyecanla bekledikleri bir projenin ihale süreciyle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’na bağlı Merkezi İhale Komisyonu arasında hukuka uygunluk ile ilgili olarak yaşanan görüş ayrılığı anlaşılabilir gibi değildir. Merkezi idare içerisinde yaşanan bu görüş ayrılığının gereği Savcılık’tan görüş alınmasıdır ki anlaşılan bu görüşün alınmadığıdır.

Değinilmesi gereken ikinci nokta, Sağlık Bakanlığı’nın hukuka aykırılık iddiasına katılmadığını belirten Merkezi İhale Komisyonu’nun, hukuka aykırı olmadığını düşündüğü bir işlemi iptal etmesidir. İdare hukuku ilkelerine göre idarenin kendi işlemini iptal edebilmesinin koşulu, o işlemin hukuka aykırı olduğunu düşünmesidir. Merkezi İhale Komisyonu burada açıkça hukuka aykırı olduğunu düşünmediği bir işlemi iptal ederek ciddi bir bilgisizlik içinde olduğunu göstermiştir.

Üçüncü nokta, idarenin kendi iptal ettiği bir ihalenin iptaline karşı açılan davada, savcılık aracılığıyla, iptal kararının iptaline ilişkin hüküm yazılmasını mahkemeden istemesidir. İhalenin iptal edilmemesi gerektiğini düşünen bir idare ihaleyi iptal etmez. İptal ediyorsa, sonra dönüp iptal kararının hükümsüz olduğuna ilişkin mahkeme kararı yazılmasını talep etmez. Önce iptal edip, sonra da açılan davada iptalin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek bu yönde hüküm yazılmasını talep etmek, başka bir şey değilse, ciddi bir basiretsizliktir.

Dördüncü nokta, Sağlık Bakanlığı’nın kendisinin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği ihalenin sonucuna uygun sözleşmeyi bugün imzalayacağını açıklamasıdır. Bu durumda Sağlık Bakanlığı ya hukuki tespitte ciddi bir hata yapmıştır ki o zaman bu konudaki bilgisizliğini açıklamalı ve kamuoyundan özür dilemelidir, ya da bile bile hukuka aykırı bir işlem yapmaktadır ki bunun açıklanması mümkün değildir.

Bütün bunların üzerine Maliye Bakanı Sayın Denktaş, bugün yapılan Meclis oturumunda, ortada birtakım “dolaplar döndüğünü” ileri sürerek konuyla ilgili bir Meclis Araştırma Komitesi kurulmasını talep etmiştir. İhale süreçlerinin siyasi sorumluluğunu taşıyan kişi olarak Maliye Bakanı’nın bu iddiası son derece ciddidir ve açıklanmaya muhtaçtır. Bu şartlar altında ortada birtakım “dolaplar” dönüyorsa, bu “dolaplar”ın dönmesine en masum ifadeyle araç olan kim veya kimlerdir? Sağlık Bakanlığı mı, Merkezi İhale Komisyonu mu, yoksa hepsi mi?

Bu noktada Meclis Araştırma Komisyonu’nun Meclis’te oy birliğiyle kurulması önemlidir. Ancak ortada bu kadar ciddi iddialar varken ve bu iddialar henüz açıklığa kavuşturulmamışken sözleşmenin bugün imzalanmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Bu süreçte tüm birimleriyle birlikte büyük bir basiretsizlik gösterdiği ortada olan hükümetin, kendi iddiası olan “dönen dolaplar”ı açığa çıkarmaksızın bu konuda yapacağı her işlemin şaibeli olacağını belirtir, bu konunun peşini bırakmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

 

 

 

Siyaset Haberleri