“Çok acı çektim, şiddet gördüm, Kadın Sığınma Evi’nde kaldım ama yılmadım”

Oyuncu Oycan Nasiboğlu, 20 Kasım’daki tiyatro performansı ile hayatını, transseksüel olarak yaşadığı zorlukları anlatacak. Şimdiye kadar 500 bilet sattığını söyleyen Nasiboğlu’nun hedefi 1000 kişiye ulaşabilmek.

Lefkoşalı oyuncu Oycan Nasiboğlu, 20 Kasım’da sergileyeceği performans ile hayatını, transseksüel olarak yaşadığı zorlukları, çektiği sıkıntıları ve bunun nasıl üstesinden geldiğini anlatacak. Şimdiye kadar 500 bilet satan Nasiboğlu, 1000 kişiye ulaşmayı hedefliyor.

Böbrek hastalığı nedeniyle çalışamayan Nasiboğlu, “Şu anda devletten işsizlik maaşı yardımı alıyorum. Hastalığım öncesinde, oyunculukla uğraşıyordum” diyor.

“Hem derneğe kazanç sağlamak hem de farkındalık yaratmak istedim”

Rol hayatına başlayışını anlatan Nasiboğlu, “Oyunculuğa palyaçoluktan başladım. Doğum günlerine ve etkinliklere gidiyordum. Sonrasında ise tiyatroculuğa başladım. Gösteriler, Hacivat karagöz oyunları, çocuklara gösteriler gibi birçok alanda rol aldım” diyor.

Kıyafet modeli yarışmalarına da katıldığını ifade eden Nasiboğlu, “Bu süreçte Kuir Kıbrıs Derneği ile de tanıştım. Derneğimizin diğer derneklerden daha az bütçe ile ayakta kaldığı kanısına vardım. Üyelerimiz kendilerini tanıtmak ve anlatmakta zorluk yaşayabiliyor. Böylece, aklıma bir fikir geldi ve transseksüellerden oluşan bir tiyatro oyunu sergilemek, hem derneğe kazanç sağlamak hem de farkındalık yaratmak istedim. Ama bu fikre pek fazla yanaşan olmadı. Ben de, ‘ben tek başıma da yaparım’ diyerek kendi hayat hikayemi paylaşmak istedim” diye anlatıyor.

“Çok acı çektim, şiddet gördüm, Kadın Sığınma Evi’nde kaldım ama yılmadım”

Nasiboğlu, amacının ‘bir ders vermek’ olduğunu belirterek, “Ben bu acıları yaşadım, şiddeti gördüm. Kadın Sığınma Evi’nde kalmak zorunda kaldım. Ama yılmadım, güçlüyüm. İnsanlar dalga geçiyor takmıyorum, hiçbir zaman yıkılmamak gerektiğini anlatmaya çalışıyorum” şeklinde konuşuyor. Dernekle tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini ifade eden Oycan, “Haklarımı öğrendim, daha çok bilgilendim, yasaları anladım, alabileceğim yardımları kavradım. Kendimde günden güne gelişim görüyorum. Kendime güvenim her zaman tamdı, ama dernek sayesinde haklarımı da tamamen anladım” diyor.

“Bana maddi manevi destek olanlar oldu…”

Nasiboğlu’nun performansı, Oycan’ın Dünyası, 20 Kasım Çarşamba günü Lefkoşa’da Arabahmet Kültür ve Sanat Evi’nde akşam 7 ile 8 arası gösterilecek. “Biletlerimiz 30 TL ve hem kapıda, hem derneğimizde hem de Deniz Plazada satılıyor. 500 kişilik biletlerimiz satıldı ancak benim amacım 1000 kişiye ulaşmak. Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’ya sonsuz teşekkür ediyorum çünkü biletlerimi satmam konusunda bana çok yardımcı oldu. Başbakanlık, Serdar Denktaş, Papuç Diyarı, Olgun Shoes, Köfte Baz, Esra Kuaför… Bu kişi ve işletmeler bana maddi manevi çok destekte bulundu. Ne kadar teşekkür etsem azdır” diye devam ediyor.

“Toplum bir şeyi kınamak istiyorsa, kadına şiddeti kınamakla başlasın”

Nasiboğlu, performansında çocukluğundan beri yaşadığı zorlukları ve önyargıyı anlatacak, “Okullarda başlayan önyargı ve dışlanmadan başlayıp, şimdiye kadar çektiğim tüm sıkıntıları anlatacağım. Tek başıma sunacağım. Erdoğan Kavaz, provama gelerek tavsiyelerde bulundu, çok güzel rol yaptığımı söyledi. Ona da çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuşuyor. Nasiboğlu, en büyük hayalinin oyunculuk kariyerinde kendisini geliştirmek ve televizyonda yer almak olduğunu ifade ediyor. “Birçok arkadaşımız, toplum içindeki sözlü, fiziksel veya psikolojik tacizden dolayı bazı bölgelere ve mekanlara gitmekten çekiniyor. Kendilerini soyutluyorlar. Ancak ben iç çekinmeden, istediğim her yere gidiyorum. Sorun yaşadığımda mecburen polise başvuruyorum. Arkadaşlarımızın da, çekinmemesini, korkmamasını istiyorum” diyor.

“Hiç kimse dört dörtlük değil. Kimsenin bir diğerini dışlamaya hakkı yok. Ben bir suç işlemedim, yüz kızartıcı bir şey yapmadım, kendi bedenimle ilgili bir kararı kendim alıyorum. Toplum bir şeyi kınamak istiyorsa, kadına şiddeti kınamakla başlasın” diye konuşuyor.

 

“Bazı akrabalarım beni tamamen dışlıyor, beni tanımadıklarını söylüyorlar”

İki ay önce Kadın Sığınma Evi’nde kalan Nasiboğlu, ailesi ile yaşadığı tartışmalar sonrası evden ayrılmak zorunda kalmış. “Son iki aydır annemde bir sıcaklık hissediyorum, doğum günü partisi vardı, istemiyorum gelme demişti… Ama sonrasında odama geldi ve ‘hadi hazırlan seni de götüreyim’ dedi ve beraber seçtik elbisemizi. Ailemin çevresi anne ve babama sıkça bana daha olumlu davranmaları gerektiğini söylüyor. Yani aslında ailem bir baskı görmüyor. Bazı akrabalarım ise beni tamamen dışlıyor, beni tanımadıklarını söylüyorlar” diye anlatıyor.

“Halkımızdan tek isteğim, ayrımcılık yapmasınlar”

Nasiboğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Tiyatro performansımı destekleyen ve destekleyecek herkese teşekkür ediyorum. Halkımızdan tek isteğim, ayrımcılık yapmasınlar. İnsanların yaşam ve var olma haklarına saygı duysunlar…”

Özel Haber Haberleri