“Cebinde 5 TL’si yok, adada… Böyle serbestlik olur mu?”

CHP’nin eski Kocaeli milletvekili, 3 dönem Tavşancıl Belediye Başkanı Salih Gün, uzun yıllardır Kıbrıs’ı, Kıbrıs siyasetini yakından takip ediyor.

CHP’nin eski Kocaeli milletvekili, 3 dönem Tavşancıl Belediye Başkanı Salih Gün, uzun yıllardır Kıbrıs’ı, Kıbrıs siyasetini yakından takip ediyor. 1999 yılından beri KKTC vatandaşı da olan Gün’den önemli YENİDÜZEN’e özel açıklamalar:

 

Fayka Arseven KİŞİ

Cumhuriyetçi Halk Partisi (CHP) eski Kocaeli Milletvekili, 3 dönem Tavşancıl Belediyesi Başkanı Salih Gün, uzun yıllardır Kıbrıs sevdalısı, Kıbrıs siyasetini, gündemini yakından takip ediyor. Çeşitli dönemlerde Kıbrıs’ta yaşadı, iş yaşamında bulundu.
Siyasilere önemli uyarılarda bulunan Gün, “Kıbrıs’ın politikacıları burayı çok kolay idare etmek için, Türkiye’den yardım alabilmek için Tayyip Erdoğan’ın politikasına boyun eğerse Türkiye ile birlikte Kıbrıs da batar” vurgusunda bulundu.
1999 yılından itibaren KKTC  vatandaşı da olan Gün ile Dome Otel’de buluştuk. Biraz Kıbrıs siyasetinden biraz Gün’ün Kıbrıs sevdasından konuştuk.

 “1999 yılından itibaren KKTC vatandaşıyım. Hırsızlığın, arsızlığın olmadığı dönemde geldim onun için Kıbrıs’ı çok seviyorum. Vatandaş olmama rağmen, burada evim olmasına rağmen bir kere Kıbrıs’ta seçimlere katılmayı, oy vermeyi düşünmedim.”

  • YENİDÜZEN: : Vatandaşlık konusu sürekli gündemi meşgul ediyor. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
  • Salih GÜN: 1989 yılından beri Kıbrıs’a gelip gidiyorum. 1999 yılından itibaren KKTC vatandaşıyım. Hemen hemen her ay geliyorum. Kıbrıs’ı çok seviyorum. Kıbrıs’ın kültürlü insanlarını seviyorum. Hırsızlığın, arsızlığın olmadığı dönemde geldim onun için Kıbrıs’ı çok seviyorum. Vatandaş olmama rağmen, burada evim olmasına rağmen bir kere Kıbrıs’ta seçimlere katılmayı, oy vermeyi düşünmedim.
    15 yıl Kocaeli belediye başkanlığı da yaptım. Bir dönem Kocaeli milletvekiliydim. 45 derece sıcakta siz duruyorsunuz. Eğer burada yağmur yağıyorsa, sel felaketine siz muhatap oluyorsunuz. Burada eğer şehircilik yanlış yapılıyorsa siz muhatap oluyorsunuz. Sokağını, caddesini çok iyi bilmediğim bir konuda ben burada gelip affedersiniz ama ukalalık yapıp oy kullanmam. Burada yaşayan mutlulukları ve zorluklarıyla karşılaşan öz ve öz Kıbrıslılardır. Bazı artistlere verilmiş bir sürü vatandaşlıklar var, seçim arifesinde uçağa binip geliyorlar. Ben şov yapmayı sevmem.
     
  • YENİDÜZEN: : Yeni bir hükümet kuruldu. İddialar o ki hükümetin Türkiye’nin istediği, şekillendirdiği… Sizin değerlendirmeniz nelerdir?
  • Salih GÜN: Ersin Tatar, Show TV Yönetim Kurulu’ndan bugüne kadar aile dostumuz. Fikirlerimiz ayrıdır ama arkadaşız. Kıbrıs’ta bir sürü eksiklik var. Hükümetin yaptığına dil uzatacak kadar bu işi bilen de değilim.  Bizden başka Kıbrıs’ı tanıyan yok. Bizim de Kıbrıs’tan başka dostumuz yok. Ama Eğer üzerine basarak söylüyorum; Kıbrıs’ın politikacıları burayı çok kolay idare etmek için, Türkiye’den yardım alabilmek için Tayyip Erdoğan’ın politikasına boyun eğerse Türkiye ile birlikte Kıbrıs da batar. Politika çok ince bir sanattır. Susmak kazandırır, konuşmayı erken yapmak kaybettirir.

 “Kıbrıs’ı Türkiye’den gelenler ve Kıbrıs’ın eski kodamanları Kıbrıs’ı pay etmesin, Kıbrıslıya Kıbrıs yeter.”

  • YENİDÜZEN: : Şuan Kıbrıs müzakerelerinde bir ilerleme yok, Türkiye’deki tehlikeden de bahsettiniz, Kıbrıslılar ne yapmalı?
  • Salih GÜN: Kıbrıs’ı Türkiye’den gelenler ve Kıbrıs’ın eski kodamanları pay etmesin, Kıbrıslıya Kıbrıs yeter. Buraya gelen ‘büyük yatırımcı’ acaba o günkü ekonomik durumuyla şuan Kıbrıs’ın yarısını işgal etmiş durumdadır. Çünkü tutuyorsunuz X şahısın işi olsun diye günlük kararlar alıyorsunuz. X şahıs menfaat elde ederken, mağdurlar da oluyor. Peki böyle adalet olur mu?
    Kumarhaneler çok iyi değerlendirilsin burada kayıt dışı, fişsiz yapılan işlerin vergisini alsınlar, biraz sıkı politika ile burası ayakta kalır.

 “Kendi öz üretimlerine değer verilmelidir, yerli üretici korunmalıdır. Bugün bazı şeyler için radikal kararlar üretilmelidir. Yani buradaki üreticine de firmana da çalışanına da sahip çıkacaksın.”

Kendi öz üretimlerine değer verilmelidir, yerli üretici korunmalıdır. Bugün bazı şeyler için radikal kararlar üretilmelidir. Buradaki üreticine de firmana da çalışanına da sahip çıkacaksın. Örneğin dışardaki firmaya diyeceksin ki; ‘burada çimento 4 TL, 4 TL’den getirirsen olur. Senden de şu kadar vergi alırım.’ Yağmur yağdığında gemi gelmediğinde, çimentoya ulaşamadığında senin öz kaynağın ülkendeki firmadır. Kıbrıs turizmde de, üniversite konusunda da yanlış şeyler yapıyor.
Turizmde Yunanistan’ın bilmem ne adalarının reklamını yapacağına acenteler ülkenin reklamını daha fazla yapsınlar. Onların işi de bu ama bu konularda milliyetçi olacaksın. En önce burası diyeceksin. Burada 100 binin üzerinde öğrenci var. Eğer Afrika’dan gelenlerin yüzde 5’i bile bazı kötü şeyler için geliyorsa buraya büyük zarar verir. Tabi bir de öğrenciler için özel bilet uygulaması olmalıdır. Onlar için çok düşük ücrete bilet fiyatları belirlenmelidir. Harçlar da yeniden gözden geçirilmelidir… Yoksa yarın üniversiteler boş kalır. Bir de plansız bir üniversite yapılaşması var.

 “Eskiden ülkeye girerken ‘kaç paran var’ diye sorulurdu. Şimdi cebinde 5 TL’si yok, adada… Böyle serbestlik olur mu?”

Kıbrıslılara büyük imkan tanınmalıdır. Dışardan gelenler ucuz çalışıyor diye Afganistan, Pakistan, Tataristan, Gürcistan’dan işçi getiriliyor. Eskiden ben buraya gelirken nerede kalacaksın diye sorarlardı. Adres gösterirdim ya da rezerve yaptırdığım oteli söylerdim. ‘Kaç paran var’ diye sorulurdu. Şimdi cebinde 5 TL’si yok, adada… Böyle serbestlik olur mu? Buranın özelliğini tutacaksın.
Ama Yargı Kıbrıs’ta Türkiye’den iyidir. O olsun ayakta kaldı.
Yani kısacası Kıbrıs TV kanallarını, gazetelerini de çok yakından takip ederim. Gördüğüm, okuduğum haberler gerçekten dehşet. Gündüz vakti adam öldürme, darp, soygun… Bu benim hayranı olduğum Kıbrıs değil. Üzülüyorum, gelecek için Kıbrıs için üzülüyorum.

 “TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın politikası burayı batırır, gözden düşürür, içeride huzursuzluk yaratır. Kolaycılığı seçen politikacılar ‘Erdoğan’dan para alacam burayı idare edeceğim’ derse kolayca yıkılır.”

  • YENİDÜZEN: : Kıbrıslı-Türkiyeli kıyaslaması vardı. Uzun yıllardır Kıbrıs’a gidip geliyorsunuz. Sizin gözleminiz nedir?
  • Salih GÜN: Benim Kıbrıs’ta o kadar çok arkadaşım oldu ki bunu hiç hissetmedim. Özellikle belediye başkanı olduğum dönemlerde Kıbrıs’taki belediye başkanları ile çok yakın temasta bulundum, işbirliği yaptım. Çok güzel anılar biriktirdim. Örneğin bir okula gitmiştim. Atatürk büstü portakal kadar… Çok üzülmüştüm hemen imkanlar yarattım ve 7 büst yaptırdım. Bunları da Eğitim Bakanlığı’na yolladım. ‘Siz olmayan okullara verebilirsiniz’ dedim. Sonra bir gün o dönemki Eğitim Bakanı Altınay’dan bir telefon geldi. ‘Hemen Kıbrıs’a geliniz” diye. ‘Gelemem’ dediysem de o kadar bir ısrar etti ki geldim. Aldılar beni BRT’ye götürdüler. 7 okulu temsilen 10’ar kişi bana plaket ve çiçek takdimi yaptı. Onlar beni çok onurlandırmıştı. Çünkü biz birbirimize katkı yapmalıyız. Bir şekilde paslaşırsak eğer sağ kalırız. Yoksa yineliyorum; Tayip Erdoğan’ın politikası burayı batırır, gözden düşürür, içeride huzursuzluk yaratır. Kolaycılığı seçen politikacılar Erdoğan’dan  para alacam burayı idare edeceğim derse kolayca yıkılır.  Kıbrıs’taki dostlarım ile halen daha dostluğum sürüyor. O yüzden ben bu ayırımı hiçbir zaman hissetmedim.

Röportaj Haberleri