“Bu sistemsizliğin, bu plansızlığın, bu ihmalin sonuçlarının bedellerini çocuklarımız ödüyor”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Kanal SİM’de yayınlanan Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu ‘Geniş Açı’ programına katıldı.

Lema GÖZAY

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Kanal SİM’de yayınlanan Meyil Adakul’un hazırlayıp sunduğu ‘Geniş Açı’ programına katıldı.

Geçtiğimiz hafta Mağusa’da bir ortaokulda öğrenciler arasında meydana geldiği öne sürülen tecavüz iddiasına ilişkin konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, öğretmen eksikliklerine yönelik bir buçuk yıldan fazla süredir eylemlilik gerçekleştirdiklerini hatırlatarak bakanlığın tek bir adım atmadığını vurguladı.

“Tecavüz girişimi olayı meselesindeki çocukların sınıfı 43 kişiden oluşuyor”

Eylem, tecavüz girişimi olayının yaşandığı ortaokulda, 44 kişilik sınıflar olduğuna dikkat çekerken, rehber öğretmen kadrosunun da eksik olduğunu ve ilgili çocukların rehber öğretmenlerinin 16 Şubat itibariyle göreve başladığını belirterek şunları söyledi:  “Okullarımızda bu yaşanıyor olanların aslında uyarısını bir buçuk yıldan fazla süredir yapıyoruz. Okulların açıldığı dönemde, Çanakkale Ortaokulu’nda 44 kişilik sınıflar olduğuyla ilgili açıklama, eylem yaptık ve bakanlığı göreve çağırdık. Ancak tek bir adım atılmadı. Mesela bu tecavüz girişimi olayı meselesindeki çocukların sınıfı 43 kişiden oluşuyor. Ve en önemli mesele nedir? Rehber öğretmen kadrosu eksikti ve bu çocukların rehber öğretmeni 16 Şubat’ta göreve başladı. Çünkü Ocak sonu atamalar yapıldı. Bu konuyu defalarca dile getirdik. Eylül ayından itibaren eksik kadrolarla başladı eğitim birinci dönemin sonuna kadar. Sınavlara giremeye öğrenciler oldu, zorla öğretmenin sınıfları birleştirip 40 kişiye çıkarttığı müzik ve beden eğitimi dersleriyle öğretmeni zorla başka yere görevlendirilip bu öğretmen açığı kapatılmaya çalıştığı şeyler yaptı bakanlık. Ancak ne yazık ki öğretmen ataması yapmadı”   

Öğretmen atamaları yapılmamasına ilişkin “Yetki yok, kadrolar yok” gerekçesi verildiğini belirten Eylem, 16 Şubat’ta göreve başlayan rehber öğretmenin olaya dâhil olan öğrencilerin sınıf içi davranışlarında da sıkıntı olduğunu gözlemlediğini ve sendikaya da aktardığını kaydederek, “İlgili sınıfa dair sınıf içi davranışlarda sıkıntı olduğu bilgimiz var ama çözümsüz bırakıldı” dedi.

“Bu sistemsizliğin, bu plansızlığın, bu ihmalin sonucu budur”

Eylem, özellikle bölge halkı ve ailelerin çok tedirgin ve tepkili olduğunu ve bu konuda onlarla birlikte olduklarını kaydederken, yaşanılanların “sistemsizliğin, plansızlığı ve ihmalin sonucu olduğunu” vurguladı. Kadrolar eksik olmasına rağmen tam gün dayatması yapıldığını belirten Eylem, “Bu siyasi bir karardır ve bedelini de çocuklarımız ödüyor. Bu çocukların suçu değildir bu yaşananlar. Bunların içeride bulundukları ve çözümsüz bırakılan sistemdir. Sağlık ve eğitim ne yazık ki gözden çıkarılmış vaziyettedir. Rant ve peşkeş, torpil düzeninin bir parçası haline getirilmiştir eğitimde” ifadelerini kullandı.

KTOEÖS olarak geçen yıl anket çalışması yaptıklarını ve kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Eylem, son 3 yıldır okullardaki disiplin olaylarının artış gösterdiğini anketle tespit yaptıklarını ve panel düzenlediklerini aktardı. Yaptıkları anket sonucunda ise disiplin olayları arasında en fazla ‘sigara kullanımı ve zorbalık’ olduğunu belirten Eylem, ‘Disiplin Tüzüğü’nün eski ve çağdışı’ kaldığını vurgulayarak “Ancak şöyle bir durum var; Disiplin Tüzüğü şu anda bazı suçların karşılığı yok çünkü güncel değil. Tüzük güncellenmeli. Sanal ortamlarda video yayınlayarak zorbalık yapılmasına dair suçların karşılığı yoktur ne yazık ki. Eski ve çağ dışı kaldı” dedi.

“Çanakkale Ortaokulu’nda ‘Kayıt Kabul Tüzüğü’ çiğneniyor, Bakanlık yazısı ile öğrenci alımı yapılıyor”

Eylem, Çanakkale Ortaokulu’nda ‘Kayıt Kabul Tüzüğü’nün çiğnendiğine’ dikkat çekerek, bakanlık yazısı ile öğrenci alımına devam edildiğini söyledi. İlgili ortaokulda sınıfların 43 kişiye ulaştığını aktaran Eylem, bakanlığın buna çözüm üretmesi gerektiğini vurguladı. Eylem, bugün itibariyle öğretmen kadroları eksiklikleri yanında, 18 müdür muavini ve 5 müdürün eksik olduğunu belirtirken, “Bugün, yarın atama yapılıyor; öğretmen eksiklikleri bugün itibariyle hala daha eksiktir ve tamamlanmaya çalışılıyor” dedi.

“Teknik Kurul çağrısı yaptık ve cevap dâhil gelmedi”

Kayıt Kabul Tüzüğü’nün kadro eksikliklerine ve sınıf yetersizliğine rağmen yok sayılarak okula öğrenci gönderildiğini vurgulayan Eylem, bu kadar kalabalık ortamda Disiplin Tüzüğü’nün de yetersiz kaldığını söyledi. Eylem, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile birlikte, iki sendika olarak Bakanlığa Teknik Kurul çağrısı yaptıklarını aktarırken, hem Disiplin Tüzüğü hem de Sınıf Geçme Tüzüğü çalışılması gerektiğini ancak bakanlıktan geri dönüş dahil almadıklarını belirterek, şunları ekledi: “Çünkü 6. Ve 7. Sınıfta kalma yoktur, doğrudan geçer çocuklar, ortalamalarına bakılmaksızın. 8. Sınıfa geldiği zaman çocuklar o zaman bütünlemeye ve geçerse mezun olur. Dolayısıyla b u çok büyük sıkıntılar yaratır çocukların motivasyonunda ve zorunluluk hissetmeleri açısından da. Bütünleme hakkı yok notlarını yükseltme şansları yoktur çünkü ortalamaya bakılmaksızın geçerler. Tüm bunlarla birlikte Teknik Kurul çağrısı yaptık ve cevap dâhil gelmedi.”                                                                   

2023 yılında yaşanılanları hatırlatan Eylem, grev nedeniyle çocukların sınava girememesinin ardından Teknik Kurul yapıldığını ve bu iki tüzüğün görüşülmesi şartıyla ‘ek bütünleme’ için onay verdiklerini aktarırken, “Ancak ne yazık ki, bu tüzükler hiçe sayılıyor. Ve bu çocuklar bu plansızlığın, bu ihmalin bedelini ödüyor. Devlet eliyle, bakanlık eliyle şu anda sürdürülen eğitim politikalarının sonucunda yaşandı tüm bunlar. Bir kez daha çözüm üretilmesi için uyarıyoruz, biz her türlü iş birliğine hazırız” dedi.

“Tam gün eğitim pratikte uygulanmıyor, sadece adı ‘tam gün eğitimdir’”

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, ‘tam gün eğitim modeline’ sendika olarak karşı olmadıklarını bir kez daha vurgularken, “fakat böyle bir ortamda sürenin uzatılması tam gün değildir” dedi. Tam gün eğitimin şu anda pratikte uygulanmadığını, yalnızca adının ‘tam gün eğitim’ olduğunu kaydeden Eylem, ‘bu adımın siyasi bir adım olduğunu ve öğretmenin özgürlüğünün elinden almak ve sendikayı zayıflatmak için kullanılan bir araç’ olduğunu belirtti.

Eylem, Bakanlıkla 14 Şubat tarihinde görüşme gerçekleştirdiklerini ve ‘tam gün eğitim’ konusunda teklif yaptıklarını aktarırken, Kol Denklikleri Tüzüğü’nün değiştirilmesiyle öğrencilerin tüm kol faaliyetlerinin derse dönüştürüldüğünü ve ‘öğrencilerin toplamda 9 saat sınıfa hapsedildiğine’ dikkat çekerek şunları söyledi: “Eğer gerçekten niyeti olsaydı sayın Bakanın, 14 Şubat’ta görüştük kendisiyle ve bir teklif yaptık. Eğer tam gün ise yapmak istediğiniz, eğitime katkısı olacak bir tam gün, bunun koşulları vardır. Kadroları tamamlayacaksınız, standart okullar olacak, sınıf sayıları OECD ortalamasına göre 23’tür. Bizim yaptığımız araştırmaya göre, Genel Orta Eğitim’de 30 okulda 30’un üzerindedir sınıf sayıları. Okul alt yapıları güncel ve olması gerektiği gibi depreme dayanıklı ve güçlendirilmiş olacak. Ayrıca çocukların yemek yiyebileceği, spor yapabileceği alanlar olacak. Kol Denklikleri Tüzüğü’nü değiştirerek, bütün kolları derse dönüştürdüler. Bu çocukları 7+2 = 9 saat sınıfa hapsediyor. Çocuğun çıkıp enerjisini atacağı, spor yapacağı veya sanatsal, kültürel faaliyetlerle ilgileneceği alan yok.”

“Bakanlık yapmakla sorumlu olduğu görevleri ihmal ediyor. Bu çocuklar ihmalin kurbanıdır”

Tam gün eğitimle birlikte öğlen aralarında çocukların aile izinleriyle dışarıya çıktığına ancak izinsiz bir şekilde okuldan kaçan öğrenciler olduğuna dikkat çeken Eylem, Bakanlığın bu kaçma olayları sonucunda çocukların yaralandığını ancak bu olayların bakanlık tarafından yapmakla sorumlu olduğu görevleri ihmal ettiği nedeniyle gizlediğini belirterek “Çıkmasına izin verilmeyen ve bir şekilde okuldan kaçan öğrenciler var. Ve sonucunda yaşanan birtakım olaylar var ve bunlar Bakanlık tarafından gizleniyor. Telden atlarken, çocuğun takılıp kolunu kırdığı olay veya kaçtığına anayola çıkıp da arabanın çarptığı yoğun bakımda yatan çocuğu gizliyor. Başka bir okulumuz da bir çocuğa yine araba çarptı ancak bunların hepsi gizleniyor. Geçtiğimiz akademik yıl içerisinde yaşanıyor. Yolda çocuğa arabanın çarptığı olay Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde yaşandı. Tüm bunları üzeri örtülüyor. Çünkü Bakanlık yapmakla sorumlu olduğu görevleri ihmal ediyor. Bu çocuklar ihmalin kurbanıdır” dedi.

Haberler Haberleri