Behçet Hastalığı

Hastalık Ortadoğu, Akdeniz ve Asya ülkelerinde, tarihi İpek Yolu boyunca olan ülkelerde görülmektedir.

Dr. Hülya Vahedi
İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı

Behçet hastalığı tekrarlayan ağız ve genital bölgede yaralar, göz, cilt, eklem, damar, sindirim ve sinir sistemi tutulumu yapan ve nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. 

İsmi neden Behçet Hastalığı olmuştur? Dünyada ilk kez bir Türk dermatoloji hocası Ord. Prof . Dr. Hulusi Behçet tarafından bildirildiği için bu hastalığa onun ismi verilmiştir. 

KİMLERDE GÖRÜLMEKTEDİR? 

Hastalık Ortadoğu, Akdeniz ve Asya ülkelerinde, tarihi İpek Yolu boyunca olan ülkelerde görülmektedir. 

En sık Türkiye’de, sonra İranda, Yunanistan’da, Japonya’da, Kore ve Çin’de bildirilmiştir. Türkiye’de her yüzbin kişinin dörtyüzünde görülmektedir.

Başlangıç yaşı 20 ile 40’lı yaşlar arasındadır. Daha seyrek olarak çocuklukta ve 50 yaş üzerinde görülmektedir. 

Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülür. Genç erkeklerde daha ağır seyretmektedir.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

1.Ağızda aft denilen genellikle mercimek büyüklüğünde olan, ağrılı yaralar olmaktadır. Genellikle hastalığın ilk belirtileridir. Ataklar şeklinde belli aralarla tekrar ederler, 

2.Genital bölgede tekrarlayan ağrılı yaralar,

3.Deri belirtileri. Akne benzeri sivilceler, bacaklarda eritema nodosum denilen ağrılı, kırmızı, yuvarlak, oval sertlikler,

4.Paterji testi. Ön kol derisine iğne batırılarak yapılan bir testtir. 48 saat sonra iğne batırılan yerde kabarıklık ve sivilce oluşmaktadır,

5.Göz belirtileri. Gözün hem ön hem de arka tarafında görmeyi sağlayan tabakanın iltihaplanması sonucunda uveit denilen ve tekrarlayan bir hastalıktır,

6.Eklem belirtileri. Genellikle diz, ayak bileği, el bileği ve dirsek gibi büyük eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket zorluğu olur,

7.Damar belirtileri. En sık bacaklarda derin toplardamarlarda tromboflebit denen tekrarlayan damar iltihabı görülmektedir. 

Bazan yüzeyel toplardamarlarda ya da majör ven denilen vena cava, ya da hepatik venlerde tutulum yapmaktadır, 

Nadiren Akciğerde pulmoner arterde iltihaplanma, tıkanıklık ve anevrizma denilen ciddi bir hastalık yapabilmektedir,

8.Nadiren beyinde dural sinüsde tromboz ya da beynin diğer bölgelerinde tutulum yapmaktadır. Tutulan bölgeye göre baş ağrısı, tekrarlayan meningoensefalit bulguları, konfüzyon, dengesizlik, kol ve bacaklarda güçsüzlük gibi belirtiler görülmektedir, 

9. Mide ve barsak belirtileri. Ağızdaki yaralar gibi yaralar barsağın her yerinde görülebilmektedir. Karın ağrısı, bazan kanlı olabilen ishal yapabilmektedir. Sindirim sistemi tutulumu en fazla Japon hastalarda bildirilmektedir,

10.Kalp ve böbrek tutulumu çok nadirdir. 

Tetkikler: Hastalığa özgü tipik bir test yoktur. Hastalık belirtileri akut olduğunda kanda iltihap testleri yükselebilmektedir. Hastalarda HLAB51 denilen doku grubu görülebilmektedir. 

TEDAVİ

Hastalığın tedavisi tutulan organlara göre uzman doktorlar tarafından düzenlenmektedir. Kolşisin tedavisi bu hastalıkta temel ilaçtır. Yaralara, deri bulgularına ve eklem bulgularına faydalıdır. Ağız ve genital yaralara kortizonlu kremler veya ağızdan kortizon zaman zaman verilebilmektedir. Damar tutulumlarında, göz tutulumunda, beyin ve sindirim sistemi tutulumunda  immunsupresif ilaçlar ve dirençli vakalarda TNF alfa blokeri, interferon gibi daha güçlü ilaçlar verilmektedir. 

 

 

 

Dergiler Haberleri