Gamze BAYKUR
Yeni Boğaziçi köyünde 27 Haziran tarihinde meydana gelen kazada ağır yaralanan ve 21 gün sonra tedavi gördüğü Ankara GATA Hastanesi’nde yaşamını yitiren Polis Memuru Ahmet Gözügüzel’in yakınları ve sevenleri dün saat 18:30’da kaza yerinde eylem yaptılar. Polis Memuru Ahmet Gözügüzel’in kaza geçirdiği yerde gerçekleştirilen eyleme Kazaları Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, CTP-BG Mağusa Milletvekili adayı Esen Beyköylü ve çok sayıda vatandaş da destek verdi. Eylemde basın açıklamasının yapılmasının ardından kaza yerinde bulunan ağaca kara çelenk asıldı ve Yeni Boğaziçi çemberine yüründü.
“İlgililer herhangi bir önlem alma koşunda duyarsız…”
Eylemciler adına basın açıklaması yapan Erhan Alihan, burada yapılan aşırı hızın önüne geçilmesi ve bu hususta gereken önlemlerin alınması için yetkililerden yardım istediklerini söyledi. Alihan, aşırı hız, hatalı sollama, alkollü araç kullanma ve trafik kurallarına aykırı tüm davranışların maddi hasarlı trafik kazalarına neden olduğu gibi ölümle sonuçlanarak tamiri mümkün olmayan yaralar da açtığına dikkatleri çekti. “Trafik cezalarının caydırıcılığı hepimizde birer soru işareti olarak kalmakla birlikte ilgililer herhangi bir önlem alma konusunda da duyarsız ve bu hazin sonuçlardan uzak durmaktadır” şeklinde konuşan Alihan, KKTC’de 2004 yılından 2013 yılı Nisan ayına kadar meydana gelen 377 ölümlü trafik kazasında 443 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Bu küçücük ülkemizde bu kadar insanın bir hiç uğruna hayatını kaybetmesinin de vatandaşlara ve yetkililere bir ders olmadığını ve geçen hafta da Polis Memuru Ahmet Gözügüzel’i kaybettiklerini dile getiren Alihan, tüm ada genelinde yapılan aşırı hızın kontrol altına alınması için yetkilileri göreve davet etti.
Avcı: “Hiçbir ana çocuğu ölsün diye doğurmaz…”
Yeni Boğaziçi’nde Ahmet Gözügüzel’in kaza geçirdiği yerde gerçekleştirilen eyleme destek veren Kazaları Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, Ahmet Gözügüzel’in hiçbir suçu olmadan bir anda aramızdan ayrılmasının üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi. “Hiçbir ana çocuğunu ölsün diye doğurmaz” şeklinde konuşan Avcı, çok savaşlar gördüklerini ve bir savaşın da yollarda verildiğine işaret etti. Avcı, yolların sorgulanması gerektiğini ve devletin de niyet ve kararlılığının ortaya koyması gerektiğini vurgulayarak, bu ne vatandaşta ne de devlette göremediklerini belirtti. Yollarda can güvenliği istediklerini belirten Avcı, bir insanın zevkini yapacak diye, hız yapacak diye başkasının canını tehlikeye atıyorsa bunun cinayet olduğunu söyledi.
Vatandaş ne dedi?
Ali Mucan:
“Artık kazaların olmasını istemiyoruz. Bu yolda sürekli hız yapılıyor. Önlem alınması için daha kaç Ahmet’in ölmesi lazım. Suçsuz yere bir arkadaşımızı kaybettik. Bunun hesabını kim verecek. Başka Ahmet’lerin ölmesini istemiyoruz. Yeter artık.”
Nuray Çeto: (Teyze)
“İnsanların bu konularda daha çok bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi lazım. İnsanların daha insanca yaşaması için bunu talep etmesi gerekiyor. İnsanların önce kendilerini daha sonra tüm canlıları sevmesi lazım. Sevgi olunca içlerindeki öfkeyi ve aceleciliği yenerler.”
Yıltan Aykan:
“Bu bir kaza değil. Bence bu bir cinayettir. Türkiye’de bu gibi kazaların uzun süreli hapislik cezası var. Ancak bizde 6 ay gibi kısa bir süre hapis yatılıp çıkılıyor. Bir insanın hayatını söndürmek geride kalanları mahvetmek bu kadar ucuz olmamalı. İbret verici cezaların olmadığı bir yerde kazalar önlenemez.”
Cafer Özsoykan: (Enişte)
“Bu bir kaza değil cinayettir. Hiçbir yapım hatası kazaların olması için sebep değil ve mazeret olamaz. Bu eğitim, kültür ve bilinçlendirme konusuyla ilgilidir. Bu başarıldığı gün mevcut hataların bile kazalar için geçerli sebep olmayacak. Ahmet’in Ankara GATA’da yattığı sürede tüm tıbbi imkanlar seferber edildi. 21 gün kendi yaşama gücü ve sevenlerinin duaları ile yaşayabildi.”
Faysal Güden:
“Trafik kazaları memleketin kanayan yarası haline gelmesine rağmen ve bugün de burada gördüğüm kadarıyla herhangi bir devlet yetkilisinin burada olmaması maalesef büyük bir acı. Yollarda olan kusurlar kadar vatandaşın da dikkatsiz ve sanki her direksiyonu eline alan yolların hakimiymiş gibi araç kullanması yüzünden kaç Ahmet arkadaşımızın daha hayati tehlikesi olduğunu bilemeyiz. Bu kadar trafik acısı bu memlekete çok bile. Yeter artık.”
Julide Deniz Güden:
“Yaş oranlamasına bakıldığı zaman madem gençler sürat yapmadan araçlarını kullanamıyorlar kesinlikle ehliyet yaşının daha da yükseltilmesi gerekmektedir. Trafik eğitiminin ilkokuldan başlayarak özellikle lise döneminde 4 yıl derinlemesine bilgiler verilmesi gerekmektedir. Ehliyet alınmadan önce de uygulamalı 2-3 yıl sınavlara alınmaları gerekmektedir. Tüm yetkililerin gerçek anlamda tüm yolları incelemesi lazım. Aşırı sürat yapan, dikkatsiz araba kullanan kişilerin bir süreliğine ehliyetlerine el konulmasını talep ediyoruz. Özelikle ölümlü trafik kazalarında ölüme sebebiyet veren kişilerin ömrünün sonuna kadar ehliyetinin elinden alınması gerekir. Mahkemelerin ise tarafsız şekilde bu cinayeti yargılaması gerektiğini düşünüyorum. Bunun kaza değil cinayet olduğu gerçektir.”