Tanju KONURALP
Kıbrıslı Maronitlerin, Başpınar’da bulunan St. Antonis Şapeli’nde gerçekleştirmek istedikleri ayin, ayinin bitmesine 15 dakika kala polis müdahalesi ile durduruldu.
Dün sabah 10.00’da başlayan ve yaklaşık yüz kişinin katılım gösterdiği ayinin son bulmasına yaklaşık on beş dakika kala, polis müdahalesi ile ayinin tamamlanması engellendi. Polis, ayinin izinsiz olduğu gerekçesi ile müdahale gerçekleştirdiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından verilen bilgiye göre, bakanlığa herhangi bir ayin başvurusunda bulunulmadığı ve izin alınmasının şart olduğu belirtildi.
Ayinde davetli olarak bulunan, Girne Müftüsü Fuat Tosun ise ayinin izinsiz yapıldığı yönünde bilgisi olmadığını belirtirken; on beş dakikalık bir toleransın gösterilmesi karşısında, bunun hiç kimseye bir zararı olmayacağı yorumunda bulundu.
Açılış ve ayin için bir araya geldiler
Değirmenlik-Başpınar’da bulunan St. Antonis Şapeli, Kıbrıslı Maronitlerin girişimleri sonucunda, restore edilerek, kullanıma müsait hale getirildi. Dün gerçekleştirilen organizasyon, tamamlanan şapelin açılışı ile birlikte gerçekleşecek olan ayini de kapsıyordu. Kıbrıslı Maronitler yapmış oldukları açıklamada, kendi bölgelerinde de, hiçbir ayin için izin almadıklarını ve böyle bir iznin gerekli olduğunu bilmediklerini belirtti.
15 dakikalık tolerans gösterilmedi
Saat 10.00 da başlayan ayinin tamamlanmasına 15 dakikalık bir süre kala, polisin müdahale etmesi ve ayini engellemek istemesi üzerine, Maronitler, ayinin tamamlanması için tolerans talebinde bulundu. Ayinlerini tamamlamak için polisten izin isteyen Maronitler, polisten “hayır” cevabı alınca, ayini yarıda kesmek zorunda kaldı. Maronitler daha sonra ayinlerini tamamlamak üzere, Kormacit’e döndü.
Fuat Tosun: “Hoşgörü galip gelmeliydi”
Kıbrıslı Maronitlerin, Başpınar’da bulunan St. Antonis Şapeli’nin açılış için kendisini davet ettiklerini ifade eden Girne Müftüsü Fuat Tosun, bu nedenle açılışa katıldığını kaydetti. Ayinin saat 10.00’da başladığı bilgisini veren Tosun, saat 11.10 sularında, polisin şapele gelerek, ayinin izinsiz yapıldığı gerekçesi ile durdurulması emrini aldıklarını belirttiğini kaydetti.
Yaklaşık 100 kişinin ayini devam ettirmek istediğini ifade eden Tosun, Maronitlerin polislerden, ayinin tamamlanması adına izin istediklerini ancak; polisin izin vermediğini ve ayinin durdurulmasını istediğini kaydetti.
Polisin yaklaşımının doğru bir yaklaşım olmadığına dikkat çeken Tosun, 15 dakika kala törenin bitirilmesi yerine, bir tolerans göstererek, gerekli uyarıların yapılmasının, daha doğru bir hareket olacağı yorumunda bulundu.
“Hoşgörü galip gelmeliydi” şeklinde konuşan Tosun, bu tür davranışların birçok güzel hareketi, arka planda bırakabileceğinin altını çizdi.
----------------------------------------------------
Mağusa İnisiyatifi: “Kınıyoruz”
Mağusa İnisiyatifi adına aktivist Mustafa Öngün, dün yaşanan polis müdahalesi konusunda bir basın bildirisi yayınladı. Maronitlerin Değirmenlik/Kitrea’da bulunan St. Antonis Şapeli’nde gerçekleştirilmek istediği ayinini polis tarafından basıldığını belirten Öngün, bitimine 10 dakika kala yarıda kesilen ayinde, Maronitlerin “bırakın ayinimizi bitirelim, bu bir inanç meselesidir” talebini polisin görmezden geldiğini ifade etti. Öngün, baskının gerekçesi ayin için “gerekli makamlardan izin alınmaması” olmasının, ayinin bu şekilde kesilmesi için yeterli bir sebep olmadığına değindi.
Hükümetin programında “korkusuz, baskısız tam bir demokratik yaşamı egemen kılacak, herkesin temel insan haklarından hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın yararlanabileceği bir ortamın kökleşmesi ve geriye dönülmez kılınması için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini” belirttiğini hatırlatan Öngün, Maronitlerin yaşadıkları ile hükümetin vaat ettiklerinin çeliştiğini vurguladı.
Mağusa İnisiyatifi olarak ayini durdurma emri verenlere ve bu emre sessiz kalanlara, İnsan Hakları Bildirgesi Madde 18’i hatırlatmayı görev bildiklerini kaydeden Öngün, “Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsar” şeklinde konuştu.
Polise verilen emir ve yapılan uygulamanın, açıkça insan haklarına aykırı olduğuna işaret eden Öngün, insan haklarına duyarlı ve insanı temeline almış bir İnisiyatif olarak hükümeti sağduyuya ve insan haklarına saygılı olmaya davet etti. Değirmenlik’te yaşananları kınadıklarını ifade eden Öngün, bugüne kadar açık olan ve ayin yapılan kiliselerde artık izin istenmemesini talep ettiklerini vurguladı. Öngün bildirisinin sonunda, konu ile ilgili yetkili makam olan Dışişleri Bakanlığı’nı acilen göreve davet ettiklerini belirtti.
Fotoğraf arşiv