'ASGARİ'DE UZLAŞI ZOR!

Emekçinin eline geçen ‘net’ asgari ücret döviz karşısında son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi, alım gücü TL ile paralel olarak eridi, gözler yılın ikinci Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına çevrildi…

Ertuğrul SENOVA

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere Temmuz ayı başında toplanması bekleniyor.

YENİDÜZEN’e konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, komisyonu toplantıya çağırmak için, Haziran ayı hayat pahalılığı oranının açıklanmasını beklediğini ifade etti.

Mayıs ayı sonunda belirlenen yüzde 43.10’luk hayat pahalılığının Haziran ayı kamu maaşlarına yansıyabileceğine dair açıklamalar üzerine komisyonun işçi kanadı “Masa haziran ayı içerisinde toplanmalı” çağrısında bulundu.

Öte yandan işveren kanadı ise, devletin işvereni desteklemeden bir artış talep edilmesinin yanlış olacağı görüşünde.

YENİDÜZEN’e konuşan İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, 6 bin 90 TL’lik mevcut net asgari ücreti ödeyemeyen çok sayıda işletmenin bulunduğunu iddia etti, “bu memlekette yüzde 43.10’luk hayat pahalılığının da eklenmesiyle oluşacak ücreti karşılayacak işletme kalmadı” dedi.

Masada işçi tarafını temsil eden HÜR-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise “İşverenin sorunlarına çare bulunması gereken yer, komisyon toplantısı değil” dedi, “Kamunun Haziran maaşlarına 43.10 oranında HP yansıtılırsa, bizim pazarlığı bu oranın altında açmamız mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

İşveren tarafı, “Eğer işvereni rahatlatmadan yüzde 43.10’luk zam yapılırsa, üzülerek kararı durdurmak adına ara emrine başvuracağız” derken, işçi tarafı ise “Bu adımı atabilmeleri için, yasalara aykırı bir uygulama yapılması gerekir. Bugün hayat pahalılığı oranı belli. Devletin kamuya yansıtacağı rakam ortada” şeklinde konuştu.

Fakat çetin geçeceği gözlemlenen komisyonun iki zıt kanadının buluştuğu ortak bir payda var: Devlet, marketlere yönelik gerekli denetimi yapmıyor…

Sungur: “Devlet, elini Türkiye’ye açmaya alıştı”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında işvereni temsil eden, İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, devletin her zaman “işin kolayına” kaçtığını ifade ederek, “Devlet, elini Türkiye’ye açmaya alıştı. Memur parasını istiyor, Türkiye de sağ olsun veriyor, ardından da memur ödeniyor. Ama devlet ne vergi toplamakla ne de görevlerini yerine getirmekle uğraşmıyor” dedi.

 

“Mevcut asgari ücreti ödeyemeyip, çalışanlarına belge imzalatan işletmeler var”

6 bin 90 TL’lik net asgari ücret maaşını ödeyemeyen çok sayıda firmanın bulunduğunu iddia eden Sungur, “Ve bu işletmeler kendi çalışanlarına ‘6 bin TL aldığına’ dair evrak imzalatıp, 5 bin TL maaş veriyor. İnsanları hırsızlığa, yalancılığa teşvik ediyorlar” dedi.

 

Yüzde 43.10’luk HP… “Bu memlekette o paraları verebilecek işyeri kalmadı”

Mayıs ayı sonunda belirlenen yüzde 43.10’luk hayat pahalılığının kamu maaşlarına yansıması halinde, özel sektördeki maaşların da yükselmesi gerekeceğini söyleyen Sungur, “Bu memlekette o paraları verebilecek işyeri kalmadı. Ama bir başka gerçek da var ki, insanlar bu maaşlarla geçinemiyor” ifadelerini kullandı.

 

“Devletin görevi ‘işçiye bu rakamı öde’ demek değil”

“Devlet bu noktada devlet olduğunu göstermeli” diyen Sungur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devlet, durup da işverenin cebinden, olmayan parayı alıp işçiye vermek yerine önce işvereni güçlendirmeli. Devlet görevini yapmıyor. Devletin görevi işverenleri batırıp, ipoteğe alıp, ‘işçiye bu rakamı öde’ demek değil. Olması gereken, işvereni, işçi çıkarmadan güçlendirmektir. Önce işvereni batmaktan kurtarsınlar, sonra işverenin bonkör bir oranda maaş ödemesi yapmasını beklesinler.”

 

“Marketler denetlenmeli”

Devletin marketlere yönelik denetim gerçekleştirmesi gerektiğini de vurgulayan Sungur, “Sterlin 20 TL oluyor, marketteki ürün zamlanıyor, Sterlin 17 TL’ye düşüyor, zam düşmüyor, sonra Sterlin bir kez daha 20 TL oluyor, bu kez bir zam daha yapılıyor. Bu olmamalı. Ekonomi Bakanlığı işini yapmalı. Marketler denetlenmeli ve ucuzlatılmalı” dedi.

 

“Eğer işvereni rahatlatmadan yüzde 43.10’luk zam yapılırsa, üzülerek ara emrine başvuracağız”

Yüzde 43.10’luk hayat pahalılığının asgari ücrete yansıtılması halinde işverenlerin tavrının ne olacağının sorulması üzerine Sungur, “Eğer işvereni rahatlatmadan böylesi bir adım atılırsa, üzülerek söylüyorum ki ara emri alıp kararı durdurmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

 

Serdaroğlu: “İşverenin sorunlarına çare bulunması gereken yer, komisyon toplantısı değil”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında işçiyi temsil eden HÜR-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise “Evet, işverenin durumu düşünülmeli. Ama işverenin sorunlarına çare bulunması gereken yer, komisyon toplantısı değil” ifadelerini kullandı.

 

“Yapılan yardımlar, ihtiyaçlı ve ihtiyaçsız ayrımı gözetmeksizin yapıldı. Kaynaklar doğru şekilde kullanılmadı”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasının, bir işçinin sağlıklı ve insanca bir hayat sürebilmesi için toplandığını vurgulayan Serdaroğlu, “Evet, devlet sıkıntılı sektörlere teşvikler yaratmak zorunda. Ama gelinen noktada bu bir gerçek: Yapılan yardımlar, ihtiyaçlı ve ihtiyaçsız ayrımı gözetmeksizin yapıldı. Kaynaklar doğru şekilde kullanılmadı. Bu yüzden bugün bu sorunları konuşuyoruz” dedi.

 

“Fırsatçıların yaptığı artışı devlet kontrol edemedi”

Devletin zamların önüne geçemediğine vurgu yapan Serdaroğlu, “Hem pandemi, hem TL’nin değer kaybı, hem de dünya genelindeki olumsuz gelişmeler nedeniyle ekonomik sorunlar yaşanıyor. Ama biz bu ülkede, bunlara ek olarak bir de fiyat istikrarsızlığı yaşıyoruz. Bunu nedeni de denetimsizlik. Fırsatçıların yaptığı artışı devlet kontrol edemedi, vatandaşın cebi ciddi anlamda yandı” ifadelerini kullandı.

 

“Kamunun Haziran maaşlarına 43.10 oranında HP yansıtılırsa, bizim pazarlığı bu oranın altında açmamız mümkün değildir”

İşveren tarafının “ara emri alırız” sözleri üzerine konuşan Serdaroğlu, “Bu adımı atabilmeleri için, yasalara aykırı bir uygulama yapılması gerekir. Bugün hayat pahalılığı oranı belli. Devletin kamuya yansıtacağı rakam ortada: 43,10. Kamunun Haziran maaşlarına 43,10 oranında zam yapılması halinde, bizim masada bu oranın altını konuşmamız mümkün değildir” şeklinde konuştu.

 

“Haziran ayı içerisinde masa toplanmalı”

Komisyon toplantısının Temmuz ayına sarkması halinde, Temmuz ayı hayat pahalılığının da pazarlığa eklenmesi için çalışacaklarını belirten Serdaroğlu, “Bize göre, Haziran ayında masanın kurulması elzemdir. Çünkü bu görüşmelerin 2-3 toplantıda çözüleceğini sanmıyorum. Hedefimiz en azından Temmuz ayı içerisinde yeni ücreti belirlemek. Bu nedenle Haziran ayı içerisinde masa toplanmalı” dedi.

Özel Haber Haberleri