“Aile çocuğunun madde kullandığını fark ve kabul edene kadar en az 3 yıl geçer”

Bağımlılığın bir hastalık olduğuna işaret eden Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Teyfide Tecel Hatipoğlu, ailelerin çocuklarına sevgiyle yaklaşmasını istedi.

Ödül AŞIK ÜLKER

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Teyfide Tecel Hatipoğlu, bağımlılığın bir hastalık olduğunu ve ailelerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Hatipoğlu, madde kullanımının genç yetişkin nüfusta daha yaygın olduğunu kaydederek, “Madde kullanımı genellikle ergenlik döneminde başlıyor. Her kesimden, her yaş grubundan, farklı gelir düzeyinden bireyler madde kullanıyor” dedi.

Çocuklar bilmelidir ki, ne hata yaparlarsa yapsınlar anne-babaları her zaman yanlarında olacak” diyen Hatiopoğlu, “Evladımıza her zaman en iyiyi layık gördüğümüz için madde kullanımı konusunda durumu göremeyebiliriz, yakıştırmayız, aslında görmek istemeyiz. Görmek istemememizden kaynaklı olarak müdahalede bulunmayız. Aile çocuğunun madde kullandığını fark edene kadar, kabul edene kadar en az 3 yıl geçer. Küçük bir toplum olduğumuz için, toplum baskısı nedeniyle de aileler çoğu zaman ‘rezil olacağız’ düşüncesiyle sessiz kalmaya devam eder ya da doğru yerden doğru yardımı almakta zorlanır. Ama bağımlılık bu arada beklemez ve çoğu zaman son noktaya gelindiği, birey iyice uyuşturucuya gömüldüğü zaman aile ‘yardım almam lazım’ der” diye konuştu.

Kıbrıs’ın madde taşımacılığı rotası üzerinde oldukça kritik bir noktada olduğunu belirten Hatipoğlu, sentetik kannabinoid, ekstazi ve kokain gibi maddeler yaygın olarak kullanıldığını söyledi. Son zamanlarda metamfetamin kullanımının arttığına dikkat çeken Hatipoğlu, bazı ilaçların kötüye kullanımınun çok fazla olduğunu ve bu nedenle ölümlerin meydana geldiğini de ifade etti.

Komisyonun ilk personeli olan Hatipoğlu, madde bağımlılığından muzdarip olan kimselerin sosyal rehabilitasyon açısından iş bulup topluma adaptasyon sağlamalarının önemli olduğunu vurgulayarak, topluma yeniden adapte olamayan bireylerin büyük oranda madde kullanımına yeniden döndüğünün altını çizdi.

7/24 çalışan, ücretsiz 1191 danışma destek hattının önemini de anlatan Hatipoğlu, gizliliğin birinci ilkeleri olduğunu vurguladı.

Hatipoğlu, komisyon psikolojik destek ve rehabilitasyon noktasında çok etkili olduğunu söyleyerek, komisyonun işleyişi hakkında bilgi verdi ve komisyonun her zaman söz konusu kişilerin hayatında var olmaya devam ettiğini belirtti.

 

Soru: Kıbrıs’ın kuzeyi bu bölgedeki uyuşturucu trafiğinin neresindedir?

Hatipoğlu: Ülkemiz “Altın Hilal” ve “Afgan yolu” isimleriyle bilinen Afganistan’dan başlayıp İran ve Doğu Akdeniz üzerinden orta Avrupa’ya oradan da son nokta olarak İngiltere’ye ulaşan madde taşımacılığı rotası üzerinde oldukça kritik bir noktadadır. Kıbrıs’ın bir ada olması, turizmin yaygın olması ve transit taşımacılığı açısından uygun bir yer olması riski artırmaktadır. Türkiye’ye gönderilen sentetik kannabinoidin, Çin ve Avrupa dışında, Kuzey Kıbrıs üzerinden de transferi yapılıyor. Güney Kıbrıs’tan da gelen bir uyuşturucu trafiği vardır.

 

“Metamfetamin kullanımı çok arttı”

Soru: Hangi uyuşturucu maddeler yaygın?

Hatipoğlu: Sentetik kannabinoid, ekstazi, kokain gibi maddeler yaygın olarak kullanılıyor. Son zamanlarda metamfetamin kullanımı çok artmıştır. Reçeteyle satılması gereken bazı ilaçların kötüye kullanımı da çok fazladır, maalesef bazı eczaneler bunları reçetesiz vermektedir. Bu konuda otomasyon sistemine geçilmesiyle ilgili bir çalışmamız var, kısa bir süre içirisinde bunu devreye koymayı planlıyoruz. Böylece, bu ilaçların ecza depolarından çıkışından, eczanelerden halka dağıtımına hatta doktorların reçetelemesine kadar kontrol altına alınmış olacak.


“Son zamanlarda polisin operasyonları oldukça başarılı”

Soru: Polisin narkotik konusundaki çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hatipoğlu: Son zamanlarda polisin yaptığı operasyonları oldukça başarılı olarak değerlendiriyorum, yüklü miktarda uyuşturucu yakalıyorlar. Polis uyuşturucu maddelerin ülkeye girişi, satışı ve tüketimine ilişkin çalışmalar yapmaktadır, biz ise bağımlılıkla mücadele olarak adlandırdığımız önleyici ve iyileştirici çalışmalar yapmaktayız. Bağımlılığı önlemek adına zaman zaman bazı kurumlarla işbirliğimiz olur, örneğin yasa çalışmalarında...

 

“İlaçların kötüye kullanımı nedeniyle gelişen ölümler var”

Soru: Basında ani ve gayri tabi ölüm haberleri görüyoruz. Bu ölümlerin madde kullanımından kaynaklı olabileceği de zaman zaman konuşulur. Bu konuda elinizde veri var mı?

Hatipoğlu: Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Adli Tıp Birimi’nin 2015 yılından 2020 sonuna kadar olan toksikoloji raporlarına göre, bu süre zarfında 28 alkol ve madde kaynaklı ölüm tespit edildi, bunlardan 27’si erkek, biri kadın. Bunlar arasında ilaçların kötüye kullanımı nedeniyle gelişen ölümler de var.

 

Denetimli serbestlik...

Soru: Denetimli serbestlik uzun tartışmalar sonrasında uygulamaya girdi. Devlet Laboratuvarı yandıktan sonra bazı testler yapılamıyordu, şu anda durum nedir?

Hatipoğlu: Test konusu çözüldü, denetimli serbestlikten yararlananlara idrar testleri hastanede yapılmaktadır. Denetimli Serbestlik Yasası Mart 2016’da yürürlüğe girdi. Denetimli serbestlik sürecini başarıyla tamamlayan kişilere, ceza uygulanmayarak sicilleri temiz olarak yeniden yaşama sarılma şansı veriliyor, bu çok önemlidir. Denetimli serbestliğin tek eksik yanı bu kişilerin iş bulmasıyla alakalıdır. Bu konuda da komisyon olarak çalışmamız var, İŞAD, Ticaret Odası, Sanayi Odası ve belediyelerle işbirliği yapmayı planlıyoruz.

 

“Madde bağımlıları bağımlılık başladıktan sonra ciddi anlamda desteğe ihtiyaç duyar”

Soru: Bağımlıların temizlendikten sonra iş bulması konusu aslında toplumun bakış açısıyla da alakalı…

Hatipoğlu: Madde bağımlıları tutuklandıktan sonra veya bağımlılık başladıktan sonra ciddi anlamda desteğe ihtiyaç duyar, hem manevi, hem de maddi… Tutuklanıp cezaevine giden kişi çıktığı zaman işsizdir. İş arar ama sicili temiz olmadığı için iş bulamaz... Oysa madde bağımlılığından muzdarip olan kimselerin sosyal rehabilitasyonu açısından tekrardan iş bulup topluma adaptasyon sağlamaları bu işin en önemli kısımlarından biridir. Zira, topluma yeniden adapte olamayan bireyler büyük oranda madde kullanımına cezaevinden çıktıktan sonra veya tıbbi rehabilitasyon sürecini tamamladıktan sonra yeniden dönmektedir. Bu hususta topluma da çok büyük bir sorumluluk düşmektedir.

 

“Elimizdeki tek ücretsiz detoks merkezi Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi”

Soru: Komisyon tıbbi tedavisi yapan bir yer değil, bu hastanede yapılıyor. AMATEM binasının inşaatı başladı ama henüz bitmedi. Bağımlıların Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi’nde tedavi görmesi ne kadar uygundur?

Hatipoğlu: Pembe Köşk’ün Sağlık Bakanlığı ile sözleşmesi yenilenmedi. Şu an elimizdeki tek ücretsiz detoks merkezi, hastayı yatırabileceğimiz yer Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi’dir. Şartları çok uygun olmayabilir ama varolan yapı içinde bağımlılık konusunda bir sistem oluşturulmuştur. Bildiğim kadarıyla AMATEM binasının inşaatı da hızlandırılmıştır ve kısa sürede tamamlanması hedefleniyor.

 

“Komisyon psikolojik destek ve rehabilitasyon noktasında çok etkili”

Soru: Komisyon tedavinin neresindedir?

Hatipoğlu: Komisyon psikolojik destek ve rehabilitasyon noktasında çok etkilidir. Danışanlar geldiği zaman psikologlar ve iyileşme danışmanlarımız kendileriyle görüşür. Detoksa ihtiyaç varsa, danışanı Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’ne yönlendiriyoruz, tıbbi tedavi sonrasında da kendilerini psikososyal destek programına alıyoruz. Bu süreci de psikologlar ve iyileşme danışmanları birlikte takip etmektedirler.

 

Sosyal Uyum Merkezi...

Bireyler ayrıca Sosyal Uyum Merkezi’ne de giderler. Komisyonda tüm hizmetler ücretsiz verilir. Sosyal uyum merkezinde gün, “güne merhaba” toplantısıyla başlar. Sonrasında bireysel terapi ve gün içerisinde iyileşme danışmanlarıyla görüşmeler yaparlar. Sosyal, kültürel ve sportif aktiviteler de yapılır, dışarıdan gelip eğitim veren gönüllülerimiz vardır. Danışanlar organizasyonlarımızda bize eşlik ederler. Grup terapileri danışanlar açısından çok önemlidir, bunun yanı sıra danışanlarımızın ailelerine yönelik aile grup terapilerimiz de vardır çünkü aile bağımlılık açısından gözardı edilemeyecek kadar önemli bir etkendir.

 

Z kafe...

Ayrıca gezici “Z kafe”miz var. Hayat zigzaglarla dolu olduğu için adını Z kafe koyduk. Temizlenme sürecini Sosyal Uyum Merkezi’nde tamamlayan kişiler gezici kafede çalışarak günlük harçlığını kazabilir, insanlarla iletişim kurar, yeniden toplumun parçası olmaya başlar. Süreç tamamlandıktan sonra komisyondan çıkışı yapılır ama komisyon her zaman bu bireylerin hayatında var olmaya devam eder. Şimdiye kadar temizlenen kişilere bireysel bağlantılarımızla iş imkanları sağlamaya çalıştık ama bunu daha kurumsal şekilde yapmak için az önce bahsettiğim gibi kurumlarla işbirlikleri yapmaktayız.

Komisyonumuz uyuşturucu ile mücadele adıyla kurulmuştur ancak bağımlılıkla mücadele dersek daha doğru olur çünkü sadece uyuşturucu madde değil, alkol, kumar, internet bağımlıları da bizden destek almaktadır.

 

“İyileşme danışmanları aynı yoldan geçmiştir”

Soru: İyileşme danışmanlarından bahsettiniz. Kimdir bunlar?

Hatipoğlu: İyileşme danışmanları, daha önce bağımlı olup, kurtulan kişilerdir. Şu anda aktif görev yapan iki iyileşme danışmanımız var, üçüncü de eğitim sürecindedir ve yakında aramıza katılacaktır. Bu kişilerin en az iki yıl temiz olması gerekir. Prof. Dr. Kültegin Ögel hocanın öncülüğünde eğitimler alırlar. Danışanlar, iyileşme danışmanlarına çok güvenirler çünkü onlar da aynı yoldan geçmiştir.

 

Uyuşturucu konusunda ders...

Soru: Bir dönem uyuşturucu konusunda eğitimlerin müfredata girmesi ve okullarda okutulması konusunda bazı klavuz kitaplar hazırlanmıştı… Eğitim konusunda durum nedir?

Hatipoğlu: Biz uyuşturucu konusunun ders niteliğinde okullara girmesini istedik ama olmadı. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.

Risk altındaki gruplarla çalışıp onların güçlenmesini sağlamaya da çalışıyoruz. Ayrıca okula gitmediğini tespit ettiğimiz bazı çocuklarımızı Esnaf ve Zanaatkarlar Odasıyla işbirliği içerisinde meslek okuluna da kaydettirdik.

 

1191...

Soru: Bağımlılar, aileleri size nasıl ulaşabilir?

Hatipoğlu: 7/24 çalışan, ücretsiz 1191 danışma destek hattımız var. Bu güvenli bir hattır, gizlilik birinci ilkemizdir. İsteyenler komisyona şahsen de gelip başvurabilirler.

 

Soru: Mahkemeler bağımlıları komisyona yönlendiriyor mu?

Hatipoğlu: Mevcut durumda, yönlendirme mahkemenin denetimli serbestlik emri vermesiyle sınırlıdır. Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında, kişilerin 24 saat 12 seans uyuşturucu ile mücadele komisyonunda bağımlılık eğitimi alması gerekmektedir. Mahkemelerin tutuklanan bağımlıları komisyona yönlendirmesi konusunda yasal bir düzenleme yoktur, ancak yakın zamanda mahkemelerin de tutuklanan bağımlıları komisyona yönlendirebilmesi ile ilgili bir çalışma yapmayı amaçlıyoruz. Genellikle avukatlar kişileri bize yönlendirir. AMATEM’den doktorlar da yönlendirme yapmaktadır. Hepsine çok teşekkür ederim.

 

“Her kesimden, her yaş grubundan bireyler madde kullanıyor”

Soru: Daha fazla kimler madde kullanıyor?

Hatipoğlu: Genç yetişkin nüfusta daha yaygındır. Danışanlar genellikle bekar bireylerden oluşturmaktadır. Madde kullanımının ve bağımlılığının gelişmesine kişinin medeni durumu da etki ediyor, genellikle bekar bireyler alkol ve madde bağımlılığında risk grubunda. Madde kullanımı genellikle ergenlik döneminde başlıyor. Her kesimden, her yaş grubundan, farklı gelir düzeyinden bireyler madde kullanıyor.

Genelde, iletişim sorunu yaşayan ailelerin çocukları, ilgisiz, sevgisiz, yalnız büyüyen çocuklar maddeye yöneliyor. Problem çözme yeteneği gelişmeyen insanlarda denemeler oluyor ve sonrasında bağımlılık gelişiyor. Taciz, tecavüz gibi travmalar da maddeye yönelmeye etkili oluyor.

 

“Bağımlılığın ayıbı yoktur. Bu bir hastalıktır”

Soru: Aileler çocuklarına karşı tepkileri nasıl?

Hatipoğlu: Evladımıza her zaman en iyiyi layık gördüğümüz için madde kullanımı konusunda durumu göremeyebiliriz, yakıştırmayız, aslında görmek istemeyiz. Görmek istemememizden kaynaklı olarak müdahalede bulunmayız. Aile çocuğunun madde kullandığını fark edene kadar, kabul edene kadar en az 3 yıl geçer. Küçük bir toplum olduğumuz için, toplum baskısı nedeniyle de aileler çoğu zaman “rezil olacağız” düşüncesiyle sessiz kalmaya devam eder ya da doğru yerden doğru yardımı almakta zorlanır. Ama bağımlılık bu arada beklemez ve çoğu zaman son noktaya gelindiği, birey iyice uyuşturucuya gömüldüğü zaman aile “yardım almam lazım” der. Birey yakalanmadıysa şansıdır, sicili temiz kalır. Bazen de birey yakalandığı zaman aile öğrenir ve acı tablo o zaman gün yüzüne çıkar. Ailelerin dikkatli olması lazım. Bağımlılığın ayıbı yoktur. Bu bir hastalıktır. Nasıl ki bir insan kanser hastası olduğunda destek oluyorsak, bağımlıya da yardım etmek, destek olmak gerekir.

 

“Her bölgede MANNElerin olmasını amaçlıyoruz”

Soru: Mahalle Anneleri projesi nedir?

Hatipoğlu: Kısaca MANNE dediğimiz proje kapsamında Prof. Dr. Kültekin Ögel hocamızla özellikle çalışmayan anneleri bağımlılıkla ilgili eğitiyoruz. Onlar da kendilerine verdiğimiz tabletlerdeki görselleri kullanarak çevrelerindeki anneleri eğitirler, gerektiğinde bize ulaşmalarını sağlarlar. MANNEler aileleri bize yönlendirir, ikna olmayanları evlerinde biz ziyaret ederiz. Pilot bölge olarak Değirmenlik ve İskele bölgesiyle başladık. Şimdi Lefkoşa, Güzelyurt ve Tatlısu’dan MANNElerimiz var. Her bölgede MANNElerin olmasını amaçlıyoruz.

 

“Aileler çocuklarına sevgiyle yaklaşsınlar”

Soru: Ailelere ne mesaj vermek istersiniz?

Hatipoğlu: Aileler çocuklarına sevgiyle yaklaşsınlar. Çocuklar bilmelidir ki, ne hata yaparlarsa yapsınlar anne-babaları her zaman yanlarında olacak. Çocuklarıyla arkadaş olmasınlar, anne-baba olsunlar çünkü çocukların zaten dışarıda arkadaşları vardır ama anne-babası tektir. Arkadaş her zaman yanında olmayabilir ama anne-baba yanındadır.

Röportaj Haberleri