Anayasa Mahkemesi’nin yasa gücündeki kararnameler ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı Resmi Gazete’de yayımlandı
‘Seyrüsefer ve muhaceret affının’ durdurulması Resmi Gazete’de…
YENİDÜZEN
UBP-DP Hükümeti tarafından çıkartılan, ‘seyrüsefer affı’ ve ‘muhaceret affı’ olarak bilinen yasa gücündeki kararnamelerin yürütmesinin Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulmasına yönelik karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
CTP tarafından yargıya taşınan her iki kararnameyle ilgili Anayasa’nın 112. maddesine aykırı olduğu, ‘ivedi ve ekonomik konularla alakalı olmadığı’ kararı verilmiş, dava görüşülünceye kadar yürütme durdurulmuştu.
KARAR NEYDİ?
“Kararnamede ivedilik gerektirecek bir durum yok”
Başkanlığında Narin F.Şefik, üyeliğinde Ahmet Kalkan, Mehmet Türker, Tanju Öncül ve Bertan Özerdağ huzurunda görüşülen geçtiğimiz haftaki duruşmada İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı İlter Koyuncuoğlu ile Avukat Ürün Solyalı hazır bulunmuştu.
2 gerekçeli olarak açıklanan kararın ilk gerekçesini Yargıç Tanju Öncül okumuştu.
Öncül, mahkemede seyrüsefer affı sonrasında 7 iş günü içerisinde 2575 aracın kayıt altına alındığının, yaklaşık 1.5 milyon TL gelir elde edildiğinin aktarıldığını söylemişti.
Yasaları değiştirme yetkisinin Cumhuriyet Meclisi’ne ait olduğunu ancak belirli sınırlarla yasa gücünde kararname çıkarma yetkisinin Bakanlar Kurulu’na verildiğini belirten Öncül, mahkemeye yapılan başvuru sonrasında Anayasa’ya aykırı olduğu söylenen konunun incelenmesi gerektiğine değinmişti.
Öncül, yasa gücündeki kararnameyle kayıt dışı araçların kayıt altına alınması ve borçların ödenmesinin amaçlandığını fakat yasa gücündeki kararnamelerin yalnızca ivedilik gerektirecek bir durum olması halinde çıkartılabileceğini vurgulayarak, bu kapsamda ‘seyrüsefer affı’ ile ilgili çıkartılan kararnamenin dava görüşülünceye kadar durdurulduğunu açıklamıştı.
Kalkan: “Yasa gücündeki kararnamelerin amacı dışında yürürlüğe konması Anayasa’ya aykırılık oluşturur”
İkinci gerekçeyi ise Yargıç Ahmet Kalkan açıklamıştı.
Kalkan, Anayasa’nın 75. maddesinin 2. fıkrasına göre vergi yükümlülüklerinin yasal düzenlemesine yönelik görevin Cumhuriyet Meclisi’nde olduğunu söylemişti.
Bakanlar Kurulu tarafından seyrüsefer affına yönelik çıkartılan yasa gücündeki kararnamelerin ana konusunun ödenmeyen seyrüseferlerle ilgili olduğunu ifade eden Kalkan, Anayasa’nın 112. maddesinin ekonomik konular ve ivedilik hali kapsamında yasa gücünde kararname çıkartabilme yetkisi verdiğini kaydetmişti.
Kalkan, yasa gücündeki kararnamelerin amacı dışında yürürlüğe konması halinde Anayasa’ya aykırılık oluşacağını vurgulayarak, bu kararnamenin Cumhuriyet Meclisi’ni ihlal ederek çıkartıldığını açıklamıştı.
Kararnamelerin hangi ekonomik ve ivedi konular olduğunu açık ve net bir şekilde göstermesi gerektiğini ifade eden Kalkan, dava görüşülene kadar kararnamenin durdurulduğunu belirtmişti.