ISLAK RÜYALAR
Islak rüya dendiği zaman çoğu kişinin yüzünde utangaç bir gülümseme belirir. Bazı kişiler ergenlik döneminde yaşadıklarını hatırlayıp ‘o sabah çok utanmıştım’ diye düşünürken bazı kişiler ise bu konuda hiç konuşmadığını fark edip kafasındaki boşlukları yanlış inanışlar ile doldurmuştur. Bugün o boşlukları doğru bilgiler ile dolduralım ve bir yanlış bilgiyi daha saklandığı çarşafın altından çekip çıkaralım.
Islak rüya ya da tıbbi adıyla noktürnal emisyon, kişinin uykudayken istemsiz bir şekilde boşalmasıdır. Genellikle ergenlik döneminde görülür ama sadece o döneme özgü değil, yetişkinlerde de olabilmektedir. Kadınlarda vajinal akıntı artışı ya da orgazma yakın kasılmalar şeklinde yaşanabilir. Evet. Sürpriz, kadınlarda da olur. Amerikan Üroloji Derneği ve çeşitli araştırmalara göre ıslak rüyalar erkeklerin %65 ile 85’inde, kadınların ise %40 ile %85’inde yaşamların bir döneminde en az bir kere görülmektedir. Kulaktan kulağa yayılan ama gerçeği de pek yansıtmayan birkaç yanlış bilgiye göz atalım.
‘Islak rüya sadece erkeklerde görülür’
Yanlış! Islak rüya sadece penisle ilgili bir mesele değildir. Kadınlar da uykuda cinsel içerikli rüyalar görebilir, vajinal ıslanma, pelvik kas kasılması, uykuda orgazm yaşayabilirler. Ancak toplumda kadın cinselliği hala ayıp sayıldığı için bu deneyimler daha az konuşulur. Islak rüyalar cinsiyete özgü değildir.
‘Bu rüyaları görmek sapıklık belirtisi ya da ayıptır’
Islak rüyalar fizyolojik bir durumdur. Dini, ahlaki ya da psikolojik bir ‘sapma’ göstergesi değildir. Beynin REM (rapid eye movement) uykusu sırasında libidoyu uyaran içeriklere tepki vermesi, vücudun boşalma refleksiyle sonuçlanabilir.
‘Islak rüya ergenliğin sona erdiğini gösterir’
Birçok yetişkin de zaman zaman ıslak rüya yaşayabilir. Uzun süre cinsel ilişkiye veya boşalmaya ara veren bireylerde bu daha sık görülebilir. Evet, ıslak rüyalar genellikle ergenlik döneminde başlar ama orada kalmaz.
‘Çok mastürbasyon yapanlarda ıslak rüya görülmez’
Her ne kadar düzenli cinsel boşalmanın ıslak rüya sıklığını azaltabileceği söylense de bu sabit bir kural değildir. Beyin, cinsel içerikli bir rüya ile uyarıldığında beden tepki verebilir. Mastürbasyon sıklığı ile ıslak rüya arasında doğrudan bir engelleyici ilişki yoktur.
Birçok kültürde cinsellikle ilgili çoğu şey ‘ayıp, sus, utan’ üçgenine sıkışmış durumda olduğundan ıslak rüya gibi biyolojik bir süreç dahi tabu haline gelebiliyor. Sessizlik, kişilerin bu konuda bilgiye erişimini zorlaştırıyor, çoğu zaman da kendini ‘ben sağlıklı değil miyim?’ diye sorgulamalarına neden oluyor.
Peki ne yapmalıyız? Yatağımızda bir ıslaklıkla uyandıysak panik yapmamıza gerek yok. Bu bizi ‘bozuk’ yapmaz. Çarşafı değiştirip uykumuza devam edebilir ya da güne başlayabiliriz. Eğer ebeveynsek, çocuğumuz böyle bir deneyim yaşadığında hemen telaşlanmamalıyız, gülümseyerek doğru bilgilerle yaklaşmalı ve ‘bu çok normal’ diyerek utanmasını önlemeliyiz.
Ne zaman bir uzmana danışmalıyız? Genellikle ıslak rüyalar bir müdahale gerektirmez ancak; uyandıktan sonra ağrı hissediliyorsa, uykuda sık tekrarlayan ereksiyonlar uykuyu ciddi şekilde bölüyorsa, ıslak rüya sonrası kaygı bozukluğu yaşanıyorsa alanında uzman bir profesyonele danışmakta fayda vardır.
Kendi bedenimizle barış içinde yaşamak istiyorsak önce onun dillerinden biri olan cinselliği öğrenmeliyiz. Islak rüya, bedenimizin doğal bir parçasıdır. Utanacak, saklanacak ya da korkulacak bir durum değildir. Toplumun dayattığı utanma duygusunu bir kenara bırakıp kendi bedenimizi ve cinselliğimizi doğru bilgiler ile tanımak, kendimize duyduğumuz saygının temelidir. Unutmayalım ki cinsellik sadece bir eylem değil, aynı zamanda bedenimizin kendini ifade ediş biçimidir.