Tıp-İş TEPKİLİ

Tıp-İş, sağlıkla ilgili ad-hoc komite kurulmayacak olmasını eleştirdi.

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Başbakan  Ömer Kalyoncu ile  Maliye Bakanı Birikinm Özgür’ün dünkü Meclis oturumunda yaptıklaır konuşmalara dayandırarak,  sağlıkla ilgili ad-hoc komite kurulmayacak olmasını eleştirdi.

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar yaptığı yazılı açıklamada, geçmişte Meclis Başkanı ve Başbakan ile yapılan görüşmelere ve Tıp-İş’in yaptığı eylemlere dikkat çekerek, Sağlık Bakanı Salih İzbul’un sağlığı ilgilendiren 5 yasayla ilgili ad-hoc komite oluşturulacağını açıkladığını,  Meclis Başkanı Sibel Siber’in de ad-hoc komite oluşturulmasını Meclis’e taşıdığını hatırlattı.

Usar, dün Meclis’te Sağlıkla İlgili Yasa Değişikliklerini Hazırlamak Görüşmek ve Sonuçlandırmak Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite kurulması kararının görüşülmesi sırasında  Başbakan Kalyoncu’nun   ad-hoc komiteden haberi olmadığını, böyle bir durumu doğru bulmadığını söylediğini, Maliye Bakanı Birikim  Özgür’ün ise  mali yükün göz önünde bulundurularak komite teklifinin ertelenmesini istediğini ifade etti.

Usar, Başbakan ve Maliye Bakanı’nın yapmış oldukları konuşmaları talihsizlik olarak değerlendirdiklerini kaydetti.

“Hükümet sağlık sistemini iyileştirecek çalışmaları başlatmak niyetinden vaz mı geçti?” sorusunu yönelten Usar, sağlık sistemindeki mevcut durumun sürdürülemez olduğuna dikkat çekti.

Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar imzasıyla yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

22 Şubat 2016 günü KKTC Meclis’inde Sağlıkla İlgili Yasa Değişikliklerini Hazırlamak Görüşmek ve Sonuçlandırmak Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite kurulması kararının görüşülmesi sırasında yaşanan gelişmeler ile ilgili Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın değerlendirmesi aşağıdadır:

PEKİ ŞİMDİ NE OLDU?

Yıllardır gelen geçen tüm hükümetler ve sağlık bakanları ile sendikamız sayısız görüşmeler yapmış, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın tadil edilmemesini, hekim kadro eksikliklerini ve kamu sağlık merkezlerinin fiziki koşullarının yetersizliğini gündeme taşımıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda hükümetler  tarafından her hangi bir adım atılmaması, sorunlarla sağlık çalışanlarının ve hastaların boğuşmak durumunda bırakılması nedeni ile Sendikamız eyleme geçme kararı almış,   7 Eylül 2015  tarihinde 7 Sağlık Merkezinde uyarı grevi gerçekleştirmişti. Söz konusu grevin ardından hükümetten grev gerekçelerimiz ile ilgili herhangi bir çalışma başlatılacağına dair adım atılmamış, Hükümet sorunlara karşı olan ilgisizliğini ve sessizliğini korumuştu.

21 Ekim 2015 tarihinde hükümete yazılmış, “ Daha neyi bekliyorsunuz?” başlıklı açık mektubu yayınlamış, kamu sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin, yasal düzenlemelerin yapılmaması, düşük hekim ücretleri, özlük haklarından mahrum mecburi hizmetçi, sözleşmeli hekim çalıştırılması, hastane ve sağlık merkezlerinin kötü fiziki koşulları  nedeni ile istifa etmeye başladığına işaret etmiştik.  Bu süreçte ne yazık ki birçok meslektaşımız kamu hastanelerindeki görevlerinden istifa ettiler.

22 Ekim’de Başbakan Kalyoncu ve Sağlık Bakanı İzbul ortak bir basın açıklaması yaparak sağlık sisteminde reform çalışmalarının devam ettiğini, Genel Sağlık Sigortası’nın, Döner Sermaye ve Performans sisteminin  6 ay içinde yürürlüğe gireceğini,  bu şekilde oluşacak tasarrufla çalışanların maaş ve ücretlerinin artacağını iddia etmişlerdi.

Tıp İş olarak sesimizi eylemle duyurma kararı almış ve 26 Ekim 2015’te, ülke genelinde, acil hizmetler hariç, 3 saatlik uyarı grevi gerçekleştirmiştik. Kamu hastanelerinde çalışan yüzlerce hekim Meclis’e yürümüş ve hekimlerin uyarılarını dikkate almayan Hükümeti protesto etmek için Meclis kapısına beyaz önlük bırakmış, “Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nı tadil edin. Kamu hastaneleri halkındır. Kamu hastanelerini çökertmeye çalışanlardan hesap sorulmalıdır. Hekimler işsiz, hastalar hekimsiz. Hastaneler bakımsız, yetersiz. Tek başına Genel Sağlık Sigortası bu ülkenin sorunlarını çözemez. İyi çalışılmamış bir sigorta sistemi hüsranla sonuçlanmaya mahkumdur” diye haykırmıştık.

Büyük bir katılım ve kararlılıkla gerçekleşen bu eylemin ardından 28 Ekim 2015’te, Başbakan  Kalyoncu ve Sağlık Bakanı İzbul yine ortak bir basın açıklaması yapmış, Kalyoncu  sorunların, Sağlık Çalışanları (değişiklik), Hasta Hakları, Özel Hastaneler (değişiklik), Döner Sermaye ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarılarının çalışmalarının tamamlanması ile çözüleceğini söylemiş, iktidarın bu konularda mutabakat içinde olduğunu, muhalefet partilerinin de bu yasalara olumlu bakacaklarına inandığını ifade etmişti. Dahası 5 yasayla ilgili komite kurulmasının gündemlerinde olduğunu müjdelemişti. Aynı basın toplantısında Sağlık Bakanı İzbul, ad-hoc komite oluşturulmasına karar verildiğini, Meclis’te oluşturulacak komitenin  katkıları ile tasarıların süratle yasallaşmasının sağlanacağını söylemişti.

Meclis Başkanı Siber ile yaptığımız görüşmelerde yasa tasarılarının ivedilikle Meclis’in gündemine alınması yönündeki talebimizi dile getirmiş, Siber’den konuya hassasiyet göstermesini istemiştik. Siber de ad-hoc komite kurulmasının sağlık sisteminin iyileştirilmesi yönündeki adımları hızlandıracağını ifade etmişti.

Sonuçta Meclis Başkanı, hem halkın hem de sağlık çalışanlarının beklentisi doğrultusunda ad-hoc komite çalışmalarının başlatılmasını Meclis gündemine taşıdı. Ancak Başbakan Kalyoncu bugün (dün) Meclis kürsüsünden  ad-hoc komiteden haberi olmadığını, böyle bir durumu doğru bulmadığını söyledi! Maliye Bakanı Özgür ise mali yükün göz önünde bulundurularak komite teklifinin ertelenmesini istedi!

Peki şimdi ne oldu?

Gerçekten anlamakta güçlük çekiyoruz.

Hükümet sağlık sistemini iyileştirecek çalışmaları başlatmak niyetinden vaz mı geçti?

Sağlık sistemindeki mevcut durumun sürdürülemez olduğu gerçeği cümle alem tarafından ifade ediliyorken Hükümet bu konudaki hareketsizliğine devam mı edecek?

Halk hak ettiği sağlık hizmetlerini bekleye dursun, hekimler bir bir istifa etsin, sağlık devasa bir enkaza dönüşsün, Hükümet’in haberi olmasın, Maliye yurttaşın anayasal hakkı olan hizmeti külfet bilsin.

Bugün (dün) Meclis kürsüsünden Başbakan ve Maliye Bakanı’nın yapmış oldukları konuşmaları büyük talihsizlik olarak değerlendiriyoruz. 

Yaşanan gelişmelerden sonra sağlık konusunda, çalışanların ve halkın muhatabı olmadığı sonucu ile karşı karşıyayız.

Gelinen nokta oldukça vahim ve üzücüdür. Hükümet derhal karar vermelidir. Sağlık çalışanları ve hastalar her gün bir çok sorunla boğuşurken Hükümet hareketsizliğini korumaya devam mı edecek? Yoksa hizmetlerin iyileştirilmesi için verilen sözleri “unutmadan” çalışmalara başlayacak mı?

Biz bu soruların yanıtlarını merak ediyoruz.

Halk da merak etmeli.

Bir kez daha söylüyoruz:

Siz kamu hastanelerinden vazgeçtiniz, ama biz vazgeçmedik.

Halkın hastaneleri için Sendikal mücadelemiz artarak sürecektir.

 

(yd/tak)

 

Haberler Haberleri