Son söz Vakıf Yönetici Kurulu’nda

DAÜ “Rektör Adayları Eğilim Belirleme Yoklaması” yapıldı. Oylamada tek aday olan Prof. Dr. Abdullah Öztoprak’ın rektörlüğe devam etmesi yönünde sonuç çıktı.

Didem MENTEŞ
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), uzun zamandır tartışmalara neden olan “Rektör Adayları Eğilim Belirleme Yoklaması” yapıldı. Eğilim Belirleme Yoklamasına göre tek aday olan Prof. Dr. Abdullah Öztoprak’ın rektörlüğe devam etmesi yönünde sonuç çıktı. 1070 kayıtlı seçmenden 864 kişinin oy kullandığı yoklamada, Abdullah Öztoprak 584 kişiden ‘evet’ oyu aldı.
DAÜ Halkla İlişkiler ve Basın Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ağırlıklı oyların % 78.53’ünü alan Öztoprak’ın, geçersiz oylar düşüldükten sonra geçerli oyların % 87.94 oranını elde ettiği açıklandı.
DAÜ-SEN Başkanı Tarık Timur ise 1070 kayıtlı personelden geçersiz, boş ve hayır oyları dışında sadece 584 ‘evet’ oyu alındığını bu rakamın da % 54.58 oranına denk geldiğini aktardı. Timur, oylamanın yasal olmadığını bu nedenle sonucu tanımadıklarını belirterek, Öztoprak’ın tek aday olduğu bu seçim sonucunun başarılı olmadığını savundu.

Son karar VYK’nın
DAÜ Kütüphane Sergi Salonu’nda saat 09:00’da başlayan “Rektör Adayları Eğilim Belirleme Yoklaması”, saat 16:00’ya kadar sürdü. Seçimde, 5 ayrı sandık kurularak öğretim görevlileri, okutmanlar, uzmanlar, işçiler ve öğrenci konseyi temsilcileri oyunu kullandı.
DAÜ Rektör Adayları Saptama Komitesi (RASK) tarafından yapılan açıklamaya göre toplam 295 öğretim üyesinden 236’sı, 213 öğretim görevlisi ve okutmandan 141’i, 323 yönetsel personelin 287’si, 225 işçi personelden 191’i ve 14 öğrenci temsilcisinden de 9’u oylamaya katıldı.
Yaklaşık 7 saat süren oy kullanma işleminden sonra oy pusulalarından çıkan sonuç, Senato tarafından değerlendirilerek, 8 Temmuz Salı günü 9 üyesi bulunan Vakıf Yöneticileri Kurulu’na sunulacak. VYK, Öztoprak ile ilgili kararı tanıyıp tanımadığını karar verecek.

DAÜ: “Geçerli oyların %87.94’ü alındı”

DAÜ Halkla İlişkiler ve Basın Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Eğilim Belirleme Yoklaması sonuçlarına göre, tek aday olan Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak’ın ağırlıklı oyların % 78.53’ünü alarak, çalışanlardan ve öğrencilerden güvenoyu elde ettiği belirtildi. Geçersiz oylar düşüldükten sonra Prof. Dr. Öztoprak’ın geçerli oyların % 87.94’ünü aldığı aktarıldı.
DAÜ Rektör Adayları Saptama Komitesi (RASK) tarafından yapılan açıklamaya göre toplam 295 öğretim üyesinden 236’sı, 213 öğretim görevlisi ve okutmandan 141’i, 323 yönetsel personelin 287’si, 225 işçi personelden 191’i ve 14 öğrenci temsilcisinden de 9’u oylamaya katıldığı belirtildi. DAÜ’de Eğilim Belirleme Yoklaması’na katılım % 80.75  olarak gerçekleştiği açıklanırken, “DAÜ demokratik bir sınavı daha başarıyla tamamlayarak, hoşgörü ve barış içerisinde bir seçim günü yaşamış ve alınan sonuçlar doğrultusunda DAÜ’de Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak’la yola devam edilmesi yönünde eğilim ortaya çıkmıştır” denildi.


DAÜ-SEN: “Sonucu tanımıyoruz… Evet oyları % 54.58’e denk geliyor”

DAÜ-SEN Başkanı Tarık Timur,  oylamanın yasal olmadığını bu nedenle sonucu tanımadıklarını belirterek, Öztoprak’ın tek aday olduğu bu seçim sonucunun başarılı olmadığını savundu. 1070 personelden sadece 584 ‘evet’ oyu alındığını söyleyen Timur, bu rakamın % 54.58 oranına denk geldiğini aktardı. Timur, rektörlük seçiminin kurallara uygun şekilde ‘zamanında’ yapılamadığını yineleyerek, seçiminin, ‘adil,meşru, yasal ve ahlaki olmadığını’ defalarca söylediklerini belirtti.  Ekim ayında kurallara uygun şekilde rektör seçilmesi gerektiğini vurguladıklarını bu nedenle seçim sürecini protesto ettiklerini hatırlatan Tarık Timur, uzun mücadeleler sonucunda kazanılmış kazanımları olduğunu bu nedenle seçimin zamanında yapılması gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı. 21 Mayıs 2014 tarihinden beri ‘tek kişilik rektör belirleme’ süreci yaşandığını söyleyen Timur, sendika olarak seçim sonucunun ne olduğunun önemli olmadığına vurgu yaptı. “Seçim sonucunu tanımıyoruz” diyen Timur, sonucun Senato tarafından değerlendirildikten sonra VYK’ya götürüleceğini ancak VYK’nın sonucu tanıp tanımayacağının henüz belli olmadığını aktardı. Timur, “sonuç VYK gittikten sonra bizleri üniversiteye siyaset soktuk diye suçlayanlar, VYK’nın önüne bunu da taşıyacaklar” diyerek sendika olarak üstlerine düşeni yaptıklarını dile getirdi.


Seçime katılanlar ne dedi?

Yrd. Doç. Dr. Metin Ersoy:
“Rektörlük süreci rektörlük tarafından da daha önce defalarca açıklanmış durumdaydı. Süreç erkene alınsın mı alınmasın mı veya süreç erkene alırsa dıştan olacak münhallara çıkılması yönünde birçok tartışma vardı. Tabi bunların hepsi yapıldı. Yani süreç erkene alındı arkasından da münhal olarak üniversite bunu ikan etti. Tabi bunun yasal durumuyla ilgili olarak hukukçular farklı farklı görüşler beyan etti. Fakat bu noktada süreç işliyor, bugün için süreç tamamlanmış olacak. Seçime katılan üyelerin bir şekilde yarıdan fazla oyunu aldığı zaman süreç tamamlanmış olacak. Bu sürecin yapılıp bitmesi en azından bu siyasi konjektür içerisinde ve rektörlüğün ortaya koyduğu vizyon içerisinde hem bütçenin hem de daha sonrasında yeni kayıt olacak öğrencilerin yerleştirilmesi gibi problemlerin çözülmesi açısından bu süreç önemliydi. O açıdan süreçle ilgili rektörlüğün böyle bir öngörüsü vardı, senatonun da bir oy hariç büyük çoğunluğunun kabulü vardı”

Kazım Hakverdi (personel):
“Sonuçta tartışmalı bir süreç geçti ama gelinen noktada seçim yapılıyor. Biz Yönetsel Hizmetler Personeli Sendikası olarak rektörümüzle toplu sözleşmeyi görüşme aşamasında, bir takım taleplerimiz vardı. Bunlar iki yıl süreli toplu sözleşmenin dördüncüyü aşıp beşinci yıla gitmesinin rahatsızlığı vardı çalışanlarımızın, yine erken emeklilik olayı var. İşçilerde 50 yaş, memurlarda 55 yaş ve izinler konusu da bizi rahatsız eden konular arasındadır. Rahatsızlıklarımızı dile getirdik görüşme yaptık ama bir noktada tıkandı. Çünkü rektörlüğümüz maaş kesintisini kaldırmak istemiyor. Böyle bir durumda seçime gittiğimizde, biz çalışanımızdan aldığımız görüşleri sandığa yansıtıyoruz. Diyoruz ki; ‘bir yönetim var, bu yönetim bizim taleplerimizi karşılamadı’. Üyelerimize bunu söyledik, yönlendirme yapamadık. Bizim taleplerimiz var taleplerimizi alamadığımız bir rektörlük var, görüşleri üyelerimize bıraktık”

Dr. Hasan Demirel:
“Seçim sürecinde eksiklikler olmakla birlikte ben bu eksikliklerin biraz abartıldığını ve istenmeyen noktalara çekildiğini düşünüyorum. Aslında bu sürece karşı çıkan arkadaşlarımızın bir adayla ortaya çıkıp, demokratik bir yarış içerisine girmelerini beklerdim. Bunun böyle olmaması gerçekten sıkıntı yaratıyor. Onun dışında sürecin sağlıklı geliştiğine ve DAÜ’ye doğru istikamette bir sonuç doğuracağına inanıyorum”

Prof. Dr. İbrahim Yalın:
“Her şeyin göz önünde olduğu bir süreçtir. Bir komisiyon oluşturuldu, bu süreci başlatan senatodur ve senato başaltı. Senato komisyonu oluşturarak takvimi belirledi ve bu takvim çerçevesinde kriterlere uyan herkes aday olabilirdi. Bu çerçevede tek bir aday çıktı. Onun bir anlamda güven oylaması gibi bir şeydir, bence bir problem yok” 

Cem Çırakoğlu (personel):
 “Seçim sürecinin yasallığı konusunda çeşitli mailler geldi ve biz de inceledik. Görüşeler yasal olduğuna dair olduğunu gördük tabi hukukçular daha iyi bilir. Abdullah Öztoprak’ın sözleşmesi Ekim ayında bitiyor. Hocam tek aadydır. Zaten bir günde aday çıkacak bir durum değil. Bir hazırlık yapıp girmeliydiler diye düşünüyorum. Seçimlerin iki ay erkene alındı konusu değil. Ben 20 yıldır buradayım ve okul başladıktan sonra Ekim ayında seçim yapılması her işi aksadır. Seçimin şimdi olması bence iyi oldu. Geç olsaydı ne olurdu tabi bilemiyoruz. Keşke daha çok aday çıksaydı ve çeşitlilik olsaydı”

Haberler Haberleri