Müzakereler 2014’e havale..

“Kıbrıs’taki ekonomik durum kötüleşecek, Yunanistan ve Türkiye’deki siyasi ortam kaygan....”

Anastasiadis: “Müzakerelerin, müzakere olsun diye başlaması kabul edilir bir yol değil”

Siyasi görüntünün tamamen değişmesi nedeniyle Kıbrıs müzakerelerinin ekim ayında yeniden başlamasına ilişkin önceki projelerin uygulanmasını kuşkulu hale getirdiği, Kıbrıs Rum Başkanlık Köşkü’nün de özlü müzakerelerin 2014’ten önce başlayamayacağını öngördüğü haber verildi.
Haftalık Kathimerini “Kıbrıs Müzakereleri 2014’e Gidiyor... Kıbrıs’taki Ekonomik Durum Kötüleşecek, Yunanistan’daki ve Türkiye’deki Siyasi Ortam Kaygan” başlıklı haberinde Güney’in ekonomik durumunun kötüleşeceği değerlendirmelerinin yanında Atina, Ankara ve KKTC’deki siyasi gelişmelerin artık Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerine ilişkin neredeyse hiçbir planlama ve projeye olanak tanımadığını yazdı.

Erken seçimler müzakereleri geri plana attı…
KKTC’de erken genel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de erkene alınabileceği, Türkiye’deki gelişmelerin Kıbrıs sorununu Başbakan Erdoğan’ın öncelikler listesinde alt sıralara ittiğini, Samaras’ın koalisyon hükümetinden çekilmesinden sonra sonbaharda Yunanistan’dan da erken seçim sinyalleri geldiğini belirten gazete özetle şöyle devam etti:
“Başkan Anastasiadis’in, Kıbrıs sorunu üzerinde yoğunlaşabilmek için kendine en büyük öncelik olarak belirlediği ekonominin istikrara kavuşturulması, sonbahara kadar imkânsız görünüyor. Köşk’ün değerlendirmesine ve Anastasiadis’in mektubuna göre ekonomik durumun kötüleşmesi bekleniyor dolayısıyla hükümetin dikkati, ekonomik kriz yüzünden yaşanan çeşitli gündelik sorunlar üzerinde kalmaya devam edecek.
Anastasiadis: “Müzakerelerin, müzakere olsun diye başlaması kabul edilebilir bir yol değil”

Öte yandan Mahi Kıbrıs Rum Hükümeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in “Müzakerelerin, müzakere olsun diye yeniden başlaması kabul edilir yol değildir” dediğini yazdı. Kıbrıs Rum Hükümeti Başkanı bu gazeteye verdiği geniş mülakatta Kıbrıs sorunu ve doğal gazla ilgili sorulara karşılık şunları söyledi:
“Çok güçlü çözüm irademiz var. Bu nedenle hükümetin tezi müzakerelerin, müzakere olsun diye yeniden başlaması değildir. Müzakereler, sonuç getirecek özlü müzakere için uygun şartları yaratmak maksadıyla gerekli ön hazırlıklar yapılır yapılmaz başlayacak. Bu çerçevede en başından, mevcut ekonomik kriz ve dikkatimiz bu kriz üzerinde odaklanmış olmasının, müzakerelerin hemen başlamasına olanak tanımadığını söyledik. Bu tezimiz uluslararası unsur tarafından tamamen anlaşılmıştır.
Aynı zamanda müzakerelere dönük ön hazırlığımız süreklidir. Geçmişin başarısız reçetelerinden kurtulmak ve yeni yaklaşım getirerek yeni bir çözüm dinamiği yaratmak zorundayız. Oyalamaya veya kaçmaya çalışmadan müzakere etmeye hazır olduğumuz Kıbrıs sorununun esasının ötesinde, daha çok güven ve daha iyi şartlar yaratmak için bazı önemli hareketlerde bulunmamız gerekiyor.
Maraş’ın iadesi ve buna paralel olarak Mağusa Limanı’nın AB’ye ihracat açısından kullanılması olanağı, Ankara Protokolü’nün uygulanması ve Konsey kararı ile dondurulan müzakere başlıklarının açılması önerimiz müzakereler için yapıcı bir ortam yaratacak ve Türkiye’nin üyelik müzakerelerine ivme kazandıracak bir şeydir.
Böyle tedbirler herkesin kârlı çıkacağı bir durum yaratacaktır.
Dolayısıyla sonbahara kadar bu dönemi -gerek ekonomik kalkınma gerek Kıbrıs sorununda uygun ortam yaratma düzeyinde- yeniden başladığında müzakerelerin özlü ve etkin olması hedefiyle değerlendireceğiz.”

Dünya Haberleri