May, 7 Hazişran'da görevi bırakıyor

Brexit’e karşıydı, Brexit için geldi, Brexit sonu oldu: İngiltere Başbakanı May görevi bırakıyor

“Ekonomik savların açık olduğunu düşünüyorum. 500 milyon nüfuslu ticaret bloğunun bir parçası olmanın bizim için önemli olduğunu düşünüyorum. Bence meselelerden biri, birçok insanın İngiltere AB üyesi olduğu için İngiltere’ye yatırım yapmış olması.”

Bu sözler Brexit referandumundan bir ay önce İngiltere’nin AB’de kalması için kampanya yürüten dönemin İçişleri Bakanı Theresa May’a ait. Ancak 23 Haziran 2016’da gerçekleşen AB referandumunda yüzde 52 oyla Birlik’ten ayrılma sonucu çıkması ona İngiltere başbakanlığının kapısını açtı. Başbakan David Cameron'ın istifa etmesiyle May için zorlu süreç başladı.

Uzun yıllardan beri içişleri bakanlığı yapıyordu ve Muhafazakar Parti liderliği yarışının favorisiydi. Başbakanlık resmi konutu ve çalışma ofisi olan “10 Numara”ya geçmesi sürpriz olmadı.

May referandum oylamasının ardından Brexit oyu kullanan halkın seçimine saygı duyulması gerektiğini belirterek “Brexit, Brexit demektir. Bu kampanyanın ardından AB içinde kalma ya da tekrar çıkarılma gibi bir yola girilmemeli.” dedi. Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra her fırsatta halkın verdiği Brexit kararının uygulanması gerektiğini savundu.

Brexit sürecini başlatmakta gecikmedi. Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50'inci maddesini 29 Mart 2017’de işleteceğini açıkladı. 50'inci madde işletilmeden önce ayrılma koşulları ve gelecekteki ilişkilerin nasıl düzenleneceğini müzakere etmek mümkün değildi.

Zorlu müzakere süreci başladı. Hedef 29 Mart 2019’da Brexit sürecini tamamlamaktı. Ancak işler hiç de May’in istediği gibi gitmedi. AB ile varılan ayrılık anlaşmasına kendi partisinden karşı çıkan çok isim oldu. Zaman içinde bir çok isim istifa etti. İstifa eden üst düzey isimlerin sayısı 36’ya kadar çıktı.

Brexit oylaması İngiliz Parlamentosu’ndaki en ağır sonuç

Ülkenin AB’den ayrılık koşullarını düzenleyen anlaşmanın İngiltere Parlamentosu’nda ilk oylaması 15 Ocak’ta gerçekleşti. Sonuç Başbakan May için tam bir hezimet oldu. Anlaşma 230 oy farkıyla 202'ye karşı 432 oyla reddedildi. Bu, İngiliz Parlamentosu tarihindeki en ağır sonuç oldu.

May anlaşmada ciddi değişiklik yapamasa da yasa tasarısını tekrar parlamentoya getirdi. 12 Mart’ta gerçekleşen ikinci oylama da May’in hiç de istediği gibi çıkmadı. 242 milletvekili “Evet” derken 391 milletvekili “Hayır” oyu kullandı. Oy farkı 230’dan 149’a düştü.

Ya anlaşmasız ayrılık olacaktı ya da Brexit ertelenecekti. İngiliz Parlamentosu anlaşmasız ayrılığa karşı çıkınca Brexit tarihi önce 12 Nisan’a sonra da 31 Ekim 2019’a ertelendi. 29 Mart’ta gerçekleşen üçüncü oylama da 286'ya karşı 344 oyla reddedildi.

İstifa ve baskılara daha fazla dayanamadı

Başbakan May kabinesinin ve partisinin desteğini alacak değişiklikler konusunda AB’yi bir türlü ikna etmeyi başaramadı.

May salı günü yaptığı açıklamada parlamentoda daha önce üç kez reddedilen AB’den ayrılık anlaşmasında değişiklikler yaparak yeniden milletvekillerinin onayına sunacağını; yeni anlaşmasının detaylarını cuma günü ilan edileceğini açıkladı. Ancak partisinden gelen yeni istifalar ve artan baskılar üzerine cebinde hazır beklettiği söylenen istifasını açıklama kararı verdi. Kameraların karşısına geçen Theresa May 7 Haziran’da Muhafazakar Parti liderliğini bırakacağını açıkladı. Brexit’e karşı olmasına rağmen Brexit’i hayata geçirmek için ısrarla mücadele eden May’in sonunu da Brexit getirmiş oldu.

"Yeni Demir Leydi"

May, İngiltere tarihinde başbakanlık görevini üstlenen ikinci kadın siyasetçi oldu. Sert mizacı ve tavırları nedeniyle kendinden önce ülkenin tek kadın başbakanı olan ve 1979-1990 yıllarında bu görevi yürüten Margaret Thatcher’a benzetildi.

Oxford’da coğrafya okudu

1956 doğumlu May bir papazın kızı. Oxford Üniversitesi’nde coğrafya okudu. May, siyasete atılmadan önce finans sektöründe çalışıyordu. Theresa May, siyasete 1986 yılında Merton Belediyesinde belediye meclis üyeliğiyle başladı. 1992'de yapılan genel seçim ile 1994'te yapılan ara seçimde milletvekili seçilemeyen May, 1997'deki genel seçimde ise Muhafazakar Parti’den İngiliz Parlamentosu’na girdi.


Neden istifa etti?

May, AB ile yaptığı Brexit anlaşmasını üç kez parlamentoda oylamaya sundu, ancak destek alamadı.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi ile bu konuda yapılan görüşmeler de sonuç vermedi.

May, Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Brexit anlaşmasının onaylanması halinde, ikinci referandum konusunda da oylama yapma teklifinde bulunmuştu.

Bu şekilde İşçi Partili milletvekillerinin desteğini almayı planlamış, ancak AB'den ayrılma yanlısı Muhafazakar partililerin tepkisini almıştı.

Hem Muhafazakar Parti hem de İşçi Partisi içinde Brexit konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.

Kabine üyeleri arasında Brexit anlaşmasına açıktan karşı çıkanlar olduğu gibi, Muhafazakar milletvekilleri arasında da May'in istifasını isteyenler çoğaldı.

Kıdemli bakanlarından biri olan Andrea Leadsom'ın Çarşamba günü istifa etmesi bu baskıyı daha da artırdı.

May, 24 Mayıs'ta yaptığı açıklamada 7 Haziran itibariyle istifa edeceğini duyurdu. May istifa konuşmasında, "Brexit'i gerçekleştirememiş olmak benim için daima derin bir üzüntü konusu olacaktır. Yeni bir başbakanın bu çabayı yürütmesi İngiltere açısından daha iyi olacaktır" dedi.

Görevden ayrılacağını söylemişti

Aslında Başbakan May, görevden ayrılacağına dair daha önce taahhütte bulunmuştu zaten. Muhafazakar Partili milletvekilleri de daha önce onu görevden almaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştı.

May'in Brexit politikasına karşı olan partili milletvekilleri geçen Aralık'ta May'e karşı güvensizlik oylamasına gitmişti.

May'in bu oylamayı kazanması, parti içindeki muhaliflerinin bir yıl boyunca yeni bir güvensizlik oylamasına gitmesinin önünü tıkamıştı.

Ancak May'in liderliğine karşı hoşnutsuzluklar devam etti.

Mart ayında Brexit anlaşması Parlamentoda iki kez reddedilmiş, bunun üzerine May, partisinin milletvekillerine bu anlaşmayı desteklemeleri halinde görevi bırakacağı taahhüdünde bulunmuştu.

Ancak bu vaat de işe yaramamış, Brexit anlaşması parlamentoda üçüncü kez yapılan oylamada da onay alamamıştı.

Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmada May'in, Brexit anlaşmasının onaylanması halinde, ikinci referandum konusunda da oylama yapma teklifinde bulunması birçok Muhafazakar milletvekili için bardağı taşıran damla olarak görüldü ve ona sadık bakanlar bile açıktan tepki gösterdi.

Bunun üzerine May artık görevden ayrılma zamanının geldiğine karar verdi.

Liderlik yarışı

May'in istifasından sonraki hafta Muhafazakar Parti'de yeni liderlik yarışı başlayacak.

Yeni lider aynı zamanda başbakan olacak.

Liderlik yarışmasına birçok adayın katılması bekleniyor. Bunların bir kısmı zaten haftalar öncesinden bu planlarını sergilemeye başlamıştı.

Liderlik yarışına 13 adayın katılması bekleniyor.

Bunlar arasında Brexit yanlısı eski dışişleri bakanı Boris Johnson, eski parlamento sözcüsü Andrea Leadsom, Dominic Raab, Çevre Bakanı Michael Gove'ın yanı sıra AB üyeliğinin devamından yana kampanya yürütmüş Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, İçişleri Bakanı Sajid Javid, Çalışma ve Emeklilik Bakanı Amber Rudd gibi isimler var.

Brexit ne olacak?

Bu konuda şimdiden bir şey söylemek zor; May'in yerini kimin alacağına bağlı.

Yeni lider Brexit yanlısı ise AB'den ayrılma tarihi olarak uzatılan 31 Ekim'den önce İngiltere'nin ayrılması yönünde çaba gösterebliir. Hatta AB ile herhangi bir anlaşma olmadan ayrılmak da söz konusu olabilir.

Lider adaylarından bazıları ise 2016 referandumunda İngiltere'nin AB üyeliğinin devamı yönünde tutum açıklamıştı. Bazıları ise anlaşma olmaksızın AB'den ayrılmaya karşı çıkıyor ve ayrıldıktan sonra da AB ile yakın ilişkilerin sürdürülmesinden yana.

Liderlik yarışını kim kazanırsa kanzansın yeni başbakan da May'in karşı karşıya olduğu sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak.

Zira Brexit konusunda parlamentoda herhangi bir seçenek için net bir çoğunluk bulunmuyor. Daha önce parlamentoya sunulan önergelerin hiçbiri için çoğunluk desteği sağlanamamıştı.

Bu nedenle önümüzdeki dönem de belirsizliğin devam etmesi bekleniyor. Bu durum ise AB liderlerini öfkelendiriyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, İngiltere milletvekillerini "kendi aralarında anlaşmaya varmaktansa başbakanı değiştirmeyi daha önemli görmekle" suçlamıştı.


İSTİFA KARARINA TEPKİLER

 İngiltere Başbakanı Theresa May'in istifa kararı almasının ardından, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, genel seçim çağrısı yaparken, İskoçya da, seçime gidilmeden yeni bir başbakan belirlemenin yanlış olacağını savundu.

Siyaset ve iş dünyası, May'in 7 Haziran'da partisinin liderliğinden istifa etme ve yeni lider seçilince de başbakanlığı bırakma kararını değerlendirdi.

İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon, May'in istifasının, "Muhafazakar partinin yarattığı Brexit karmaşasını çözmeyeceğini" kaydederek, "Sadece konuyu insanların önüne yeniden getirmek bunu yapabilir" ifadesini kullandı.

Mevcut şartlar göz önüne alındığında, bir başka Muhafazakar Parti üyesinin seçime gidilmeden başbakanlık koltuğuna oturmasının çok yanlış olacağını savunan Sturgeon, "Daha da koyu bir Brexit'çinin başbakan olma ve anlaşmasız ayrılıkla tehdit tehdit etme olasılığı oldukça endişe verici." değerlendirmesinde bulundu.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Ana muhalefet İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, May'in istifa etmekte haklı olduğunu savunarak, "Muhafazakar Parti, ülkeyi Brexit konusunda tamamen başarısızlığa uğrattı ve insanların yaşamlarını iyileştiremedi ya da en acil ihtiyaçlarıyla başa çıkamadı." dedi.

Muhafazakarların ülkenin karşı karşıya kaldığı diğer büyük sorunlar konusunda bir çözüm sunmadığını iddia eden Corbyn, "Ülkenin ihtiyacı olan son şey; haftalarca sürecek Muhafazakarların çekişmesini takiben başka bir seçilmemiş Başbakan. Yeni Muhafazakar Parti lideri kim olursa olsun, ülkemizin geleceğine hemen genel seçim yoluyla halkın karar vermesini sağlamalı." yorumunu yaptı.

Adı başbakan adayları arasında geçen eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, May'in açıklamasını çok değerli bulduğunu belirterek, "Şimdi onun çağrılarını yerine getirme zamanı. Bir araya gelip Brexit'i gerçekleştirmeliyiz." ifadesini kullandı.

"İNGİLTERE, AB'DEN ANLAŞMASIZ AYRILMAMALI"

İngiliz Ticaret Odaları Başkanı Adam Marshall, iş dünyasının başbakanlıktaki bir değişimin kısa sürede sonuçlanmasını istediğini dile getirerek, "İngiltere, zaten Brexit konusundaki savaşta siyasi sistemin bedelini ödüyor. İş yapmak için harika bir yer olduğumuza dair itibarımız zarar görmüş durumda." dedi.

İngiliz Endüstrisi Konfederasyonu Direktörü Carolyn Fairbairn, May'in ekonomiyi koruyan bir Brexit anlaşması yapmak için çok çaba gösterdiğini dile getirerek, "İş dünyasının saygısını kazanarak görevinden ayrılıyor. Ancak istifası değişim için bir katalizör olmalı. İngiltere AB'den anlaşmasız ayrılmamalı." diye konuştu.

KOMŞUNUN TEPKİSİ

İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney de AB'nin yeni bir başbakana, May'e sunulanlardan daha iyi ya da farklı bir teklif sunacağını sanmadığını belirterek, "Yeni bir başbakanın daha sert bir müzakereci olacağı ve İngiltere için daha iyi bir anlaşma sağlayacağı fikri? AB'nin işleyiş şekli bu değil." dedi.

Dünya Haberleri