Özgür: Sürdürülebilir bir yapı hedefimiz
* Maliye Bakanlığından yapılan basın açıklamasında Mart ayı maaşları tam ödenemeyen 9 bin 951 kamu çalışanının maaşlarının geriye kalan %40’lık kısmının Salı günü verileceğini belirtilirken, Maliye Bakanı Birikim Özgür yaptığı açıklamada “uzun vadede savunma dâhil tüm giderlerini karşılayabilecek, mali yönden sürdürülebilir bir yapıyı hedeflemekteyiz” ifadesini kullandı
* Birikim Özgür, “Ödemelerle ilgili teknik detayın siyasi maksatlarla yorumlanmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Yaşanan sıkıntıların siyasi maksatlarla ilişkilendirildiği spekülatif yaklaşımlara cevaben şunu hatırlatırım ki kamu maliyesinin tüm gelir ve giderleri güncel bir şekilde bakanlığımızın internet sayfasında şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmaktadır” dedi
Kamu çalışanlarının Mart ayı maaş ödemeleri ile ilgili, kısmi bir gecikme yaşanmaktadır. Buna göre toplam 40 bin 388 kamu çalışanından, maaşı net 4000 bin TL’nin üzerinde olan 9 bin 951 kamu çalışanına Mart sonu itibariyle maaşlarının %60’ı yatırılmıştı.
Geriye kalan %40’lık kısmın ise birkaç gün içerisinde yatırılacağı açıklanmıştı ve bugün itibarıyle tam ödenemeyen 9 bin 951 kamu çalışanımızın Mart ayı maaşlarının geriye kalan %40’lık kısmının Salı günü (5 Nisan 2016) ödeneceğinin netlik kazandığını kamuoyu ile paylaşırız.
Maliye Bakanı Birikim Özgür bütçede yaşanan sıkıntılar üzerine yaptığı açıklamada, 2016 Mali Yılı Bütçesi’ndeki gelirler kaleminde yer alan Türkiye Cumhuriyeti yardım ve kredileri ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
ÖZGÜR: BÜTÇE GELİRLERİNİN %26’SI TÜRKİYE CUMHURİYETİ YARDIM VE KREDİLERİ
Türkiye Cumhuriyeti ile 2015 sonu itibarıyla sona eren mali protokolün ardından herhangi bir yeni protokol imzalanmadığı için bakanlığımızın yönetmekle sorumlu olduğu bütçemizde Türkiye Cumhuriyeti Yardımları içerisinde yer alan yatırımlar ve reel sektör için yılın ilk üç ayında hiçbir harcama gerçekleştirilememiştir. Savunma harcamalarımız ise ülkemiz tarihinde ilk kez mahalli gelirlerden karşılanmıştır.
Geçtiğimiz yılın Aralık ayında Meclis’te onaylanan bütçe yasası uyarınca, 4 Milyar 142 Milyon TL olarak öngörülen 2016 Mali Yılı Bütçe Gelirleri’nin dağılımı şu şekildedir:
Mahalli Gelirler: 2,374.7 milyon TL
Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri: 603,7 milyon TL
Diğer Fon Gelirleri: 55,8 milyon TL
Döner Sermaye Gelirleri: 7,8 milyon TL
Türkiye Cumhuriyeti Yardımları: 625,0 milyon TL (Yatırımlar 225 milyon TL, Savunma 275 milyon TL, Reel Sektör 125 milyon TL)
Türkiye Cumhuriyeti Kredileri: 475,0 milyon TL
Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere 373,3 Milyon TL açıkla; 4 Milyar 515 Milyon 312 bin 880 Türk Lirası olarak onaylanan 2016 Bütçesi’nin 4 Milyar 142 milyon TL olarak öngörülen gelirlerinin önemli bir kısmı (yüzde 26’sı) Türkiye Cumhuriyeti yardımlarından ve kredilerinden oluşmaktadır.
“SİYASİ MAKSATLI YORUMLAR...”
Yılın ilk üç ayında gerçekleştirilen harcamalara ilişkin teknik detayların siyasi maksatlarla yorumlanmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir.
Maaş ödemeleri ile ilgili yaşanan sıkıntıların ise belli bir niyetle gündeme getirildiğine ilişkin spekülatif yaklaşımlara cevaben şunu hatırlatırım ki kamu maliyesinin tüm gelir ve giderleri güncel bir şekilde bakanlığımızın internet sayfasında şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
Bundan hareketle 5 ay önce yaptığım “Mali protokol imzalanmazsa KKTC batar” şeklindeki değerlendirmem; mali sürdürülebilirlik koşullarında, hükümet programımızda da yer aldığı şekliyle, “Kıbrıs Türk kültürünü korumak, yaşatmak ve diğer kültürlerle etkileşim içerisinde geliştirerek zenginleştirmek” temel hedefi ışığında, Kıbrıs Türk kültürünün öz değerlerine, öz kimliğine sahip çıkılmasını sağlayan çalışmaların artırılması bakımından da büyük önem taşımaktadır.
Kuşkusuz kısa ve orta vadede kamu maliyesinin cari harcamalarını mahalli gelirlerimizle karşılayabileceğimiz bir mali yapının oluşturulması için çalışırken uzun vadede de savunma dâhil tüm giderlerini karşılayabilecek, mali yönden sürdürülebilir bir yapıyı hedeflemekteyiz. Ülkemizde yaşanacak yapısal dönüşümlere bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti ile mali yardım ilişkimizin ekonomik karşılıklı ilişkilere dönüştürülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle, uzun soluklu varoluş mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin bize sunduğu imkânların siyaset üstü bir değer olarak kabul görmesinin, öngördüğümüz güçlü yapıya ulaşmamız bakımından önemini vurgularım.