Güney Kıbrıs’ta likidite konusunda endişeli saatlerin geçirilmekte olduğu, Hükümetin, finans sisteminin likiditesinin sağlanması için çabalar gösterdiği haber verildi. Simerini gazetesi “Likidite Konusunda Tedirginlik Saatleri... Finansal Kurumların Likidi İçin Büyük Çabalar” başlıklarıyla manşetten verdiği, iç sayfalarında ayrıntılarını aktardığı haberinde, Laiki Bankası’nın 9 milyar Euro’sunun yeni Kıbrıs Bankasına “yüklenmesi” ve Kıbrıs Bankası’nın Acil Likidite Mekanizmasında (ELA) 2 milyar Euro sağlamasının ardından finans sistemi likiditesinin hat safhada bulunduğunu yazdı.
Habere göre likiditenin “tam takır kalmasından” dolayı finans sisteminin içerisinde bulunduğu endişe verici durum; yeni Kıbrıs Bankası, ELA’dan likidite sağlayan diğer bankalar ve hatta kooperatif bankaları, ekonomi, işletme ve hane halkına ciddi etkilerinin olacağı zor günlere doğru sürüklüyor. Bu durumun Hükümeti finans sistemi likiditesinin sağlanması için büyük çabalar göstermeye sevk ettiğini aktaran gazete, bu çerçevede Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis’in, AB’nin ve bilhassa tehlike çanlarını çaldığı bir mektup gönderdiği Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso’nun doğrudan desteğini istediğini belirtti.
Finans sisteminin likidite sağlayamaması durumunda büyük sorunların ortaya çıkacağını kaydeden gazete, nakit sıkıntısı ve ödemelerin yapılamaması gibi tehlikelere işaret etti.
Kıbrıs Bankası için alternatif çözümler
Gazete öte yandan bir başka düzeyde, finans sistemi ve ülke açısından önemli bir kan kaybı olan Kıbrıs Bankası’nın kurtarılması yönünde alternatif tüm çözümlerin harcanması için her gün büyük çabalar gösterildiğini yazdı.
Habere göre Hükümet kanadı “Banka çöküşe bırakılmayacak, çünkü tüm sistemi yanında götürür” garantisi veriyor.
“Kritik yaz”… Anastasiadis’in mektubu iç cepheye yönelikti
Gazete “Anastasiadis’in Mektubundan Sonra Kritik Yaz... Euro Grubu’ndan Yanıt Gelmedi, Gelmiyor” başlıklarıyla verdiği bir başka haberinde, Anastasiadis’in Euro Grubu ve Troyka’ya gönderdiği mektubun Brüksel ve Frankfurt’a nazaran Güney Kıbrıs’ta daha çok “şamataya” neden olduğunu kaydetti.
“Belki de nihayetinde bu arzulanmıştı. Aslında göle düşen taş olarak faaliyet gösterdi ve ortak merkezli çemberler yarattı” diye yazan gazete devamında şunları aktardı:
“Nikos Anastasiadis programı hiç değiştirmek istemedi. Başkan mektubuyla ne istiyordu? Özellikle bankalar konusunda oluşan çıkmaz karşısında bazı çözümler istiyordu. Mektubun, ıslah sürecinin tamamlanmasından birkaç halfa önce ortaya çıkması bir tesadüf değildi”
Anastasiadis’in, alınan kararların o kadar da dayanıklı olmadığına işaret ederek, programın sürekliliğine ilişkin endişelerini dile getirdiğini, ayrıca sayılar ve hesapların tutmadığını tekrarladığını kaydeden gazete, (Anastasiadis’in mektubuna) Euro Grubu’nda herhangi bir özlü neticenin, yanıtın çıkmadığını, çıkmasının da zor olduğunu belirtti.