İzmir’de “Kıbrıs Günleri” her yıl tekrarlanacak

Kıbrıs’ın lezzetlerini, geleneklerini ve kültürünü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte sergileyen Kıbrıs’ın kuzeyindeki 5 cittaslow kentin belediye başkanı ülkeye deneyim kazanarak, yeni hedeflerle ve memnun döndü.

Kıbrıs’ın lezzetlerini, geleneklerini ve kültürünü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte sergileyen Kıbrıs’ın kuzeyindeki 5 cittaslow (sakin şehir) kentin belediye başkanı ile bu bölgelerdeki üreticiler, ülkeye deneyim kazanarak, yeni hedeflerle ve memnun döndü.

İzmir’de yapılan etkinliğin, her yıl tekrarlanması konusunda görüş birliğine varıldı.

Özellikle kadınların ağırlıklı olduğu katılımcılar, geçtiğimiz Cuma düzenlenen etkinlikte, Kıbrıs yemeklerini, tatlılarını, macunlarını, içeceklerini ve el işlerini İzmirlilerle buluşturdu.

İzmir’deki etkinlik, ülkemizdeki 5 cittaslow belediyenin birlikte katıldığı ilk yurt dışı etkinlik olma niteliği taşıyor.

Belediyelerin ve üreticilerin haftalarca süren hazırlıkları sonucu İzmir’e taşınan ürünlerin ziyaretçileri arasında, İzmir’de yaşayan veya yükseköğrenim gören Kıbrıslılar da vardı. İzmirliler, Kıbrıs’a dair bilgilerini artırıp yeni tatlarla tanışırken, buradaki Kıbrıslılar da özledikleri lezzetleri tatma fırsatı buldu.

Üreticiler, belediye başkanları ve belediyelerin cittaslow koordinatörlerinin yer aldığı 60 civarında kişilik heyet, İzmir’de eskiden uluslararası fuara ev sahipliği yapan Kültür Park’taki etkinliğin başarılı olması için dikkat çekici bir dayanışma sergiledi.

İzmir’deki Kıbrıs Günleri’ne heyecanla hazırlanan, ürünlerini sergileyen ve satan üreticiler, Kıbrıs’a yeni hedeflerle döndü.

Ülkemizin 2013’te Yeniboğaziçi Belediyesi’nin üye kabul edilmesiyle başlayan cittaslow yolculuğunda, belediyelere destek veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le aynı zamanda eşi olan İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer’in tüm stantları tek tek dolaştığı, üreticilerle tanışıp ürünlerden tattığı etkinliğin ardından gözler, eylül ayında yine İzmir’de yer alacak “Terra Madre” etkinliğine çevrildi. Ülkemizdeki cittaslow belediyelerin de bu etkinlikte yer alması planlanıyor.

Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ile bu belediyelere bağlı bölgelerden etkinliğe katılan üreticiler ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve KKTC Cittaslow Ağı Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi Çakmak, TAK’a konuştu; etkinliği değerlendirdi.

 

Zurnacılar: “Ülkemize gelen turistleri, üreticiyi destekleme adına köylerimize çekmeyi hedefliyoruz”

Ülkemizin Cittaslow başkenti Yeniboğaziçi Belediyesi’nin Başkanı ve Kuzey Kıbrıs Cittaslow Ağı Koordinatörü Mustafa Zurnacılar, Kıbrıs’ın yerel lezzetlerini, kültürünü İzmir’de tanıtmayı amaçlayan etkinlikten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Zurnacılar, bir ilk olan etkinlikle bir tecrübe yaşadıklarını, bundan sonra daha da geliştirerek etkinliği başka şehirlere de yayabileceklerini söyledi. Zurnacılar, Türkiye’de 26 cittaslow şehir bulunduğuna işaret ederek “Hepsi kardeş belediyelerimiz. Böyle bir çalışmamız olacak” dedi.

Kıbrıs’taki festivallerde ön plana çıkan yerel ürün stantlarının bir cittaslow pazarına dönüştürülebileceğini fark ettiklerini kaydeden Zurnacılar, “Festival olmasına gerek yok. Üreticiyi destekleme adına 5 belediyemizde bu pazarları oluşturabiliriz. Böylece ürününden gelir elde eden ve desteklendiğini hisseden üretici de daha mutlu olabilir” dedi.

Mustafa Zurnacılar, KKTC’de ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle cittaslow felsefesiyle planladıkları hedeflerde de sıkıntılar yaşandığını belirterek “Eko turizmi destekliyoruz. Ülkemize gelen turistleri, üreticiyi destekleme adına köylerimize çekmeyi hedefliyoruz. Pandeminin azalmasıyla bunu inşallah yavaş yavaş canlandıracağız” diye konuştu.

 

Kaya: “Kendi olanaklarımız çerçevesinde üretimi ve üreticileri maksimum desteklemeye çalışıyoruz”

Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, “Aslolan üretimdir, üretimin devamıdır” diyerek, Kıbrıs’ta üretimin öneminin son yıllarda daha çok anlaşıldığını vurguladı.

Cittaslow felsefesinin en önemli yönünün de üretim olduğuna işaret eden Kaya, üretilenin pazarlanması yönünde bağlantıların İzmir’deki Kıbrıs Günleri sayesinde sağlanacağına inandığını söyledi.

Lefke bölgesinin, ülkedeki üretimin yüzde 35-40’ını oluşturduğunu, ayrıca Lefke Avrupa Üniversitesi’nin de bu bölgede yer aldığını kaydeden Kaya, bölgede birçok üretici ile kooperatif bulunduğuna işaret etti ve onlara üretimin yolunu açmanın önemini vurguladı.

Kaya, “Biz kendi olanaklarımız çerçevesinde üretimi ve üreticileri maksimum desteklemeye çalışıyoruz ama bu tür organizasyonlarla onlara belki daha farklı yollar da açılabilir” dedi.

 

Sarıçizmeli: “İzmir’de güzel bir ses getirdik”

Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, uzun ve yorucu bir hazırlık sürecinin ardından etkinliğin çok güzel geçtiğini belirterek Kıbrıs kültürünün parçası olan yiyeceklerin, içeceklerin ve el işlerinin sergilendiğini, katılımın da iyi olmasıyla İzmir’de güzel bir ses getirdiklerini söyledi.

Sarıçizmeli, bundan sonraki süreçte İzmir’de eylülde ilk kez yapılacak Anadolu Terra Madre etkinliğine hazırlanacaklarını kaydederek bunun cittaslow belediyeler için önemli olduğunu belirtti.

İzmir’deki Kıbrıs Günleri’nin kendileri için güzel bir tecrübe olduğunu ifade eden Cemil Sarıçizmeli, Cittaslow felsefesine büyük hassasiyet gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer’e, destekleri için teşekkür etti.

Sarıçizmeli, Mehmetçik özelinde ceberunda olarak bilinen “karakılçık” buğday üretimi konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle ortak çalışma sürdüğünü bildirdi.

TİKA’nın finansman desteğiyle 5 cittaslow belediye ve Taşkent Doğa Parkı ortaklığında bir tohum merkezi kurulması için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Cemil Sarıçizmeli, tohumların analiz edileceği bir genetik laboratuvar da oluşturulacağını, bir sonraki aşamada tohumların üreticiyle buluşturularak yaygınlaştırılacağını anlattı.

 

Orçan: “Bu bir başlangıçtı, ilkti…”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan da, geçen yıl ülkeyi ziyaretinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e bölgedeki kadınların üretimlerini pazarlamada karşılaştıkları zorlukları aktardıklarını ve İzmir’deki bu etkinliğin doğduğunu anlattı.

Yerel ve geleneksel ürünlerin yaşaması ve değer bulması için ekonomik değere dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Orçan, Cittaslow felsefesinde “katkısız doğal üretilen ürünlerin tüketilmesi ve insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesinin” de yer aldığını kaydetti.

Orçan, çoğunluğu kadın, 50 civarındaki üreticinin üretimlerini İzmir’e taşımasıyla, hem ülkenin hem bölgelerin tanıtımına büyük katkı sağladıklarını söyledi.

Yerel lezzetlerin ve el sanatların öne çıktığı etkinlikte bazı üreticilerin iyi gelir elde edebildiğini kaydeden Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, “Bu bir başlangıçtı, ilkti… Eksikliklerimizi gördük. 5 cittaslow belediye olarak bu tip etkinliklerin sadece İzmir’de değil Türkiye’nin başka bölgelerinde de yapılmasını hedeflemeliyiz. Temel hedef, bölgemizdeki insanların bu kültürü yaşatması için gelir elde etmesidir” diye konuştu.

Tatlısu Belediyesi bünyesindeki Halk Eğitim Merkezi’nde hem yiyecek içecek üretimi hem de el sanatları kursları verildiğini ve üretilenlerin de ülke içinde pazarlandığını belirten Orçan, bir sonraki adımda hedefin İzmir’de bir Kıbrıs ürünleri marketi açılması olduğunu, bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir sistemi bulunduğunu söyledi.

Hayri Orçan, kardeş belediyeleri olan Tarsus Belediyesi ile de benzer bir etkinlik planladıklarını, bölgeye değer katmaya devam edeceklerini ekledi.

 

Öztaş: “Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Böyle şeyler bizi kamçılıyor”

Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ise üreticilerin özne olduğu etkinliğin amacına ulaştığına inandığını söyledi.

Öztaş, daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği fuara da ürünleriyle katıldıklarını, Kıbrıs Günleri’nde ise üreticilerin de yer aldığını belirtti.

“Onların heyecanı, mutluluğu ve çalışma azmi, bizleri daha da kamçıladı. Bir adım daha öteye geçeceğiz kısmetse…” diyen Öztaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le İzmir’de bir “Kıbrıs Marketi” kurulmasını konuştuklarını, böylece Kıbrıs ürünlerinin sürekli İzmir’e taşınacağını, İzmir bölgesinde yaşayanların ürünleri burada bulabileceğini anlattı.

Öztaş, devletin yapması gerekeni cittaslow belediyelerin yaptığını kaydederek, “Belediyeler reformu denilerek birleştirilmesi, kapatılması gündeme getirilen belediyeler konusunda bunların göz önünde bulundurulması” dileğinde bulundu.

Öztaş, “Kırsal belediyeyiz, bu çalışmalarla adına üreticilerimizi bir noktaya getirebildiysek ne mutlu bize. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Böyle şeyler bizi kamçılıyor. Çalıştıkça karşılığını görüyoruz, bu da bizi mutlu ediyor” diye konuştu.

Geçitkale’nin zeytin üretimi bölgesi olduğunu ve köyde iki zeytinyağı fabrikası bulunduğunu belirten Öztaş, “başka bir tarımın mümkün olduğu” belgisiyle Mallıdağ’ı “organik köy” yapmak üzere bir başlangıç yaptıklarını açıkladı. İlk üreticinin organik üretim belgesi aldığını, ayrıca adada ilk ve tek tohum takas festivalini düzenlediklerini kaydeden Öztaş, ata tohumları üzerine çalışmaları sürdürdüklerini, ormanları da tohum bombaları ile beslediklerini kaydetti.

Öztaş, ilkokul öğrencilerine, sağlıklı nesiller adına iyi tarım uygulamaları konusunda eğitim verdiklerini de sözlerine ekledi.

 

Teknik Koordinatör Çakmak

KKTC Cittaslow Ağı Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi Çakmak, İzmir Büyükşehir Belediyesi himayesindeki etkinlikle ilgili sürecin Neptün Soyer ve Tunç Soyer’in Kıbrıs’ı ziyaretiyle kasımda başladığını ifade ederek, ilk olarak koordinatörlerin İzmir’deki turizm fuarına Kıbrıs ürünleriyle katılarak sunum yaptığını kaydetti.

Kıbrıs Günleri etkinliğine, 5 cittaslow belediyeden 8’er olmak üzere 40 farklı üreticinin katıldığını, Yeniboğaziçi Belediyesi’nin ise kadın örgütleriyle temsil edildiğini belirten Münevver Ebedi Çakmak, başarılı geçen etkinlikten sonra olumlu mesajlar aldıkların, örneğin Bodrum’dan gelen bir mesajda etkinliğin Bodrum’da da düzenlenmesi talebi iletildiğini bildirdi.

Çakmak, etkinlikten arta kalan ürünlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halk bakkallarında satışa sunulduğunu ve eksildikçe de Kıbrıs’tan yeni ürünler gönderilmesinin hedeflendiğini belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle cumartesi günü yaptıkları görüşmede, Kıbrıs Günleri’nin her yıl tekrarlanarak rutin hale getirilmesi talebinin iletildiğini ve bu yönde çalışacaklarını açıklayan Münevver Ebedi Çakmak, eylülde ise İzmir’de Terra Madre etkinliğine katılacaklarını söyledi.

Çakmak, “Cittaslow kentleri, üreticisine, kültürüne ve doğasına sahip çıkmak için çeşitli faaliyetler düzenlemektedir. Güvenli gıda ve güvenli gıdaya ulaşımın zor olduğu ve üretimden kopma noktasına geldiğimiz bu günlerde bu tarz etkinliklerin önemi daha çok ön plana çıkmaktadır” diye konuştu.

 

Üreticilerden ve dernek başkanlarından değerlendirmeler…

İzmir’deki Kıbrıs Günleri etkinliğine Geçitkale Belediyesi’nden katılan Menekşe Yalçın, ipek kozasından ürettiği tasarımlarıyla yer aldığı stantta güzel bir etkinlik yaşadıklarını söyledi.

İlk kez bir yurt dışı etkinlikte yer alarak stant açtığını belirten Yalçın, Kıbrıs’ı, Geçitkale’yi ve Kıbrıs kültürünü tanıtmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti.

Lefke Belediyesi ekibinde yer alan Münüre Akdeniz, kendi üretimi macunlarıyla katıldığı etkinlikte, Kıbrıs’ı ve ülke kültürünü tanıtmayı amaçladıklarını belirtti. Ziyaretçilerden gördükleri ilgiden memnun kaldığını kaydeden Akdeniz, standını ziyaret eden birçok İzmirli’nin Kıbrıs’a selam gönderdiğini bildirdi.

Yeniboğaziçi Kadınlar Derneği Başkanı Nazenin Taşçıoğlu Şahali, dernek olarak ilk kez yurt dışı bir etkinliğe katılmaktan çok mutlu olduklarını belirterek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden gördükleri ilgiye de teşekkür etti.

Beklediklerinden daha iyi bir etkinlik gerçekleştiğini, cittaslow felsefesine ne kadar önem verildiğini gördüklerini kaydeden Şahali, kendilerinin de eksiklerini görerek bundan sonraki etkinliklere daha iyi hazırlanacaklarını söyledi.

Şahali, “Biz Kıbrıslılar olarak kendi kültürel değerlerimize sahip çıkarsak ve buraya gelirken gösterdiğimiz dayanışmayı, içinden geçtiğimiz zor ekonomik şartlarda da gösterirsek her şeyi başarabiliriz. Ben burada bunu gördüm” diye konuştu.

Üretmeyi sevdiklerini vurgulayan Nazenin Taşçıoğlu Şahali, kadınları aktif hayata katma hedefiyle çalıştıklarını belirtti. Şahali, “Kadınlar üretir, doğurur, yaşamın devamını sağlar. Her yerde onların izi olması, ninelerimizin annelerimizin boş oturmamak adına yaptığı el makarnalarındaki emekleri de çok değerlidir. Bu organizasyona emek veren herkese teşekkür ederim” dedi.

Yeniboğaziçililerin 1974’ten önce yaşadığı Aytotoro’yla bütünleşen lezzetleri ve el işlerini İzmir’e taşıdıklarını ve gördükleri ilgiden memnun kaldıklarını kaydeden Şahali, tüm bunları daha çok tanıtmak istediklerini vurguladı.

Yıldırım Kadınlar Derneği Başkanı Şengül Tosunoğlu, stantlarında ipek koza işleri, tarhana, çitlembikli bitta, pastelli, karpuz macunu, çilek ve alıç reçeli ile kazayağı turşusu yer aldığını, derneklerinin ilk kez Kıbrıs dışında bir yerde etkinliğe katıldığını söyledi.

Tarhana çorbası ve saç katmeri workshopu da yaptıklarını kaydeden Tosunoğlu, deneyim kazandıkları bu etkinlik sonrasında daha güzel etkinliklerde yer almak istediklerini ekledi.

Alaniçi Kadınlar Derneği Başkanı Ayper Akyerli, pastelli, tarhana, çitlembikli bitta, içi dolu kurabiye, macunlar, turşular yanında sini, sele, yemeni, Kıbrıs’a özgü dağarcıklar ve yemeklerle katıldıkları belirterek gördükleri ilgiden çok memnun kaldıklarını, böylesi bir etkinlikte yer almaktan da çok mutlu olduklarını söyledi.

Mormenekşe Kadınlar Derneği Başkanı Erşen Ummanel, Kıbrıs kültürünü yaşatıp yaymak amacıyla faaliyet gösteren derneğin katıldığı etkinliğin çok güzel geçtiğini belirterek organizasyona emek verenlere teşekkür etti.

Ummanel, İzmir’de enginarla ilgili yiyecekler, enginar lokumu, enginar tabloları, molehiya, badem macunu, unutulmaya yüz tutan çul halılar, kırlent ve İskele işi el işleriyle dekore ettikleri stantlarında hem ürünlerini tanıttıklarını, hem çok güzel insanlar tanıyıp güzel dostluklar kurduklarını ifade etti.

Mehmetçik Belediyesi’nin Lefkara Evi’nden Kezban Değirmencioğlu, kadınların birlikte ürettiği ürünleri İzmir’e taşıyarak hem Kıbrıs kültürünü tanıttıklarını hem de satış yaptıklarını; tüm ürünlerinin gerçek Lefkara işi olduğunu söyledi.

Değirmencioğlu, aslen Lefkaralı olduklarını ve işi orijinaline uygun yaptıklarını vurgulayarak stantlarına gösterilen ilgiden memnun kaldığını belirtti.

Süt ürünleri üreticisi Zorlu Gıda’da dördüncü jenerasyon üretici olduğunu belirten Atakan Zorlu, “Babaannemizin yüz yıllık tarifini kullanarak üretim yapmaktayız ve bunu yüzde yüz geleneksel ve doğal olarak sürdürmekteyiz” dedi.

Etkinliğe hellim çeşitleri, nor ve tarhana ile katıldıklarını ifade eden Atakan Zorlu, katkı maddesi kullanmadıklarını, daha sağlıklı ve yüz yıl önceki üretimdeki gibi ürünler ürettiklerini anlattı.

“Buralarda bulunmak, hem adamızı, kültürümüzü tanıtabilmek hem de tecilli bir firma olarak marka bilinirliğimizi yükseltmek açısından çok değerli. Burada var olmaktan keyif duyuyoruz” diyen Zorlu, ziyaretçilerin en çok hellime ilgi gösterdiğini, getirdikleri tüm ürünü satabildiklerini söyledi.

Tatlısu Belediyesi Halk Eğitim Merkezi Eğitmeni Neslihan Oğul, merkezdeki kadınların ürettiği üzüm reçeli, badem turşusu, badem macunu, pekmez çeşitleri, turunç ve bergamut macunu yanında doğadan toplayıp paketledikleri bitki çaylarıyla katıldıkları İzmir’deki Kıbrıs Günleri etkinliğinde lavanta şerbeti ve harnuplu buzlaş hazırlayıp ikram ettiklerini, bunların ve Harnuplu pastellinin en çok ilgiyi gördüğünü belirtti.

Tatlısu’daki Halk Eğitim Merkezi’nde kadınların üretim ve ürettiklerini satışa sunma olanağı bulduğunu kaydeden Neslihan Oğul, turist rehberleri için workshoplar düzenlediklerini, gözleme çeşitleriyle festivallere katıldıklarını anlattı.

Tatlısu’da faaliyet gösteren Çiftlikdüzü Manıdra Şarküteri Kurucusu Olgun Güvenlier, İzmir Ege Üniversitesi’nden 2018’de ziraat mühendisi olarak mezun olduğunu, mandıra şarküteri olayını İzmir’de gördüğünü ve Kıbrıs’ta hayata geçirdiğini söyledi.

Güvenlier, Kıbrıs Günleri etkinliğine, pastırma, samarella ve Helik peyniri ile katıldıklarını, Helik Peyniri’nin Kıbrıs’a özgü özellikle Erenköy bölgesinde bilinen bir peynir türü olduğunu ifade etti. Tüm ürünlerine ilginin büyük olduğunu kaydeden Güvenlier, ayrıca reçeller, turşular, zeytin, pekmez gibi ürünleri bulunduğunu anlattı.

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan’a ilgisinden dolayı teşekkür eden Olgun Güvenlier, “Gördüğümüz ilgi doğru yolda olduğumuzu gösterdi bize… Aslında ulaşılamaz gözüyle baktığımız yerlerin ne kadar ulaşılabilir olduğunu, sadece doğru adımların doğru kişilerle atılması gerektiğini gördük. Tabii ki vizyon açısından işletmemizi geliştirecek çok fazla veriyi topladık” diye konuştu.

Mormenekşe Çağdaş Kadınlar Derneği Başkanı Hayriye Tokyay, 8 yıldır kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanda daha da güçlenmesi için çalıştıklarını söyledi. İzmir’de Kıbrıs kültürünü ve cittaslow felsefesini tanıtmak adına bulunduklarını kaydeden Tokyay, “Enginarlı pilavımızı yaptık. Köyümüzün enginarını İzmir’de tanıtmış olmanın gururunu taşıyoruz” dedi.

En çok ilgiyi enginarlı çikolata ve enginarlı sucuğun gördüğünü kaydeden Hayriye Tokyay, önümüzdeki aylarda hem ülkemizde hem Türkiye’de bazı festivallere katılacaklarını ayrıca, Lefkara ketenini Mormenekşe’de dokumayı da hedeflediklerini söyledi. Tokyay, Lefkara işinde kullanılan ketenin şu anda İtalya’dan ithal edildiğini belirterek, tezgahların kurulduğunu, yakında üretime geçmeleriyle Mormenekşe’de Lefkara işi için keten satışı yapabilmeyi amaçladıklarını kaydetti. Tokyay, çocuk ve gençlere de bu kültürel üretimleri aşılamaya çalıştıklarını ekledi.

Haber ve fotoğraf: Özgül Gürkut Mutluyakalı (TAK)

Haberler Haberleri