ÇOĞALTIM VURGUSU

ÇOĞALTIM VURGUSU


Hasan Erhan
mimarhasan@windowslive.com

-SEL ve -SAL EKLERİ İLE YAPILAN KELİMELER
Türkçede kök sonuna gelen eklerle kelime yapılabilmektedir. Türkçede dört yolla kelime yapılabilir.
1- İsimden isim yapma
2- Fiilden isim yapma
3- İsimden fiil yapma
4- Fiilden fiil yapma
Dört başlıktaki yolların ne olduğunu anlayabilmek için kelimelerin de bu başlıklar içinde hangilerine ait olduğunu bilmek gerekir. Türkçe’deki tüm kelimeler iki öbekte top-lanmıştır.
1- İsim kelimeleri
2- Fiil kelimeleri
Sıfat, edat, zamir gibi kelime türlerinin tümü isim öbeğine girmektedir. Fiil olarak sadece; eylem, oluş (gelmek, söylemek) gibi kelimeler olmaktadır. Bu açıklamadan sonra –sel ve –sal ekleri ile yapılan kelimelerin Türkçe dilbilgisi kuralları içinde ne kadar doğru olduğuna bakalım.
- Bireysel (kişisel)
- Kamusal
- Şehirsel
- Bilimsel
- Sorunsal
Bu kelimeler her gün duyduğumuz, yazdığımız ve söylediğimiz kelimelerin en önde ge-lenleri. Tüm bu kelimelerin çıkış kaynağı ‘kumsal’ kelimesi olmuştu. Bunu geçmişte bir kitaptan okumuştum. Kitabı yazan kişi, Türk Dili’nin arındırılmasını savunanların önde gelenlerinden biri idi. Arındırmak Türk Dili için o zamanlar ve şimdi de gerçekten önemli olmaktadır. Yalnız arındırma yaparken, yanlışlık yapmayalım. –Sel ve –sal ekleri ile kelime yapmayı öneren kişi, Türk Dili’ne çok hizmetleri geçmiş bir kişi ve hizmetlerini tartışmasız kabul ettirecek kadar bilgili olması bakımından bu eklerle yapılacak kelimelerin hataları araştırılmamıştı. Bu eklerin alınmış olduğu ‘kumsal’ kelimesini in-celeyerek ona benzetilmeye çalışılan kelimelerin doğruluğunu inceleyelim.
Kumsal= kum (kök) + sal (ek) şeklinde oluşmuştur. Kum kökü, bir isimdir. Sal ekinin birleşmesi ile ‘kumluk bölge’, ‘kumluk arazi’ anlamına gelen bir sıfat kelimesi oluşmuş görülmektedir. Sıfat da bir isim olduğuna göre söz konusu kelime kök ve ekin birlikteliği ile, isimden isim yapılmış bir kelime olmaktadır. Aslında kumsal kelimesi, Türkçe içinde ender görünen ve kelime yapma çalışması ile değil, halkın günlük konuşması içinde kendiliğinden oluşmuş bir kelimedir. Şimdi yukarıda örneklerini vermiş olduğum kelimelerden ‘şehirsel’ kelimesini inceleyelim. Bu kelime hem Türkçe dilbilgisi kurallarına uymamakta hem de, Türkçe olmayan bir kelimeye ekler getirerek Türkçe içinde yer vermeye çalışıyoruz. Bu kelime ile iki kez hata yapmaktayız. Kelimeyi inceleyelim.
Türkçe dilbilgisi kuralları bakımından: Şehirsel= Şehir (kök) + sel (ek)    Şehir kökünün kendisi bir isim kelimesi iken, sel eki ile oluşturulan şehirsel kelimesi ‘şehire ait’, ‘şehirle ilgili’ anlamına gelmekte ve kelimeden çıkarak ‘kavram’ (1) olmakta. Bu tür bir anlatım tarzı Türkçe’ye uygun değildir. Türkçe’nin; kısa ve çoğu zaman cümleciklere de yer vermeyen bir yapısı vardır. Orhun yazıtları bunu vermektedir. Türkçe, Arapça ve Fars-ça’nın etkisi altına girdikten sonra bağlaçlarla (ve, ile, ama, lakin) birkaç cümleciğin birleşmesinden oluşan uzun cümlelere dönüşmüştür.
Türkçe olmayan bir kelimeye ekleme yaparak Türkçe içinde yer verme (Türkçe’nin iş-gali): Şehir, Arapça bir kelimedir. Arapça bir kelimeyi tamir etmekle Türkçe’nin hangi ihtiyacı karşılanacak? Türkçe’nin arındırılması böyle değildir.
-Sel ve –sal ekleri günümüzde Türkçe’yi işgal etmiş durumdadır. Buraya kadar, bu ek-lerin hataları üzerindeki düşüncelerimi özetledim. Konunun bir de tüm kelimelere uyar-lanabileceğinin olanakları üzerinde durmada yarar vardır. Şu soruyu sormakta yarar var: Bu ekler acaba günlük yaşantımızda konuştuğumuz ve yazıya geçirdiğimiz tüm kelimelerde uygulanabilir mi? Bu sorunun yanıtı; ekleri Türkçe’ye uygularken düşünül-seydi, şimdi bu ekler dilimizde olmayacaktı. Şu kelimelere uygulasınlar bakalım
- İnsan
- Mimar
- Belediye
Bu kelimelerin hiçbiri ve daha birçok kelime Türkçe olmadıkları için uygulanamaz. Uy-gulanabilen kelimeler de Türkçe olduklarından dolayı olabilir demek değildir. Onlar da daha önceleri Türkçe’ye uydurularak oluşturulmuş kökler olduğu için bu hecelerle bir-leşebiliyor.
Neden İnsansal Tarih demiyoruz da İnsanlık Tarihi diyoruz? Buradaki İnsanlık kelimesi  –sal ekinin işlevini kavram haline getirmeden vermektedir. Tarihin insanla ilgili konuları için daha önceleri bilinen ‘İnsani Tarih’ biçimi Arapça idi. Hem insan ve tarih kelimeleri hem de ‘i’ eki Arapça olduğu için herhangi bir aksaklık görülmemektedir. Türkçe’nin yenilik hareketleri içinde Arapçadan kurtulalım derken acemice işler yaptık. Arapça kelimelere Arapça ekler vermeyi yanlış gördük ama, aynı kelimelere Türkçe cümle yapısına uymayan icatlar ekledik. Kelimeleri düzeltirken cümle yapısını bozduk. 

 

(1) Kavram: Bir düşünceyi, birden çok kelime ile bazen bir veya birden fazla cümle ile açıkla-yan kelimeler ve cümleler dizisi.

Dergiler Haberleri