Bir anlık Hiddet Değil, kadına yönelik şiddet

"Dünyada her 6 dakikada bir kadın tecavüze uğramakta, hayatları boyunca kadınların dörtte biri tecavüze ya da cinsel istismara maruz kalmaktadır"

15 örgütün, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" dolayısıyla hazırladığı kısa film ve basın bildirisi şöyle;

"Dünyada her 6 dakikada bir kadın tecavüze uğramakta, hayatları boyunca kadınların dörtte biri tecavüze ya da cinsel istismara maruz kalmaktadır. Adamızın kuzeyinde kadın cinayetlerine varan şiddet vakalarıyla ülke durumunun da pek iç açıcı olmadığı açıkça görülmektedir. Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılan bir çalışmaya göre, hayatında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalan kadın oranı %74.7, en az bir kez psikolojin şiddete maruz kalan kadın oranı ise %86.3'tür.

BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi kadına yönelik şiddeti "kadınlara yönelik, toplumsal cinsiyete dayalı ve bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen bir şiddet" olarak tanımlıyor. Bu tanıma göre, kadına yönelik şiddet, aile içi ve toplumun genelinde meydana gelen ya da devlet tarafından işlenen veya göz yumulan fiziksel, cinsel, psikolojik (duygusal veya sözel) ve ekonomik şiddet eylemlerinin tümünü içermektedir.

Bizler, bu çerçevede uygulanan kadına yönelik şiddet türlerinin "alkollü olmak, uyuşturucu madde kullanmak, âşık olmak, sevgisine karşılık bulamamak, boşanmak istemek, aldatılmak, kıskanmak, ekonomik sıkıntı içinde olmak" gibi gerekçelerle mazur görülüp bir kenara itilmemesi gerektiğini biliyoruz. Kadına yönelik şiddetin kader değil politik olduğunu, bu vakaların münferit vakalar olmadığını ve kadına yönelik şiddetin ataerkil sistemin yarattığı, kadınlar üzerinde güç ve denetim sağlamaya dayalı eşitsiz güç ilişkilerinden kaynaklandığının farkındayız.

Bilinmelidir ki, kadına karşı şiddeti önleme çabaları ve bu bağlama dikkat çekmeyi amaçlayan 25 Kasım, gelişi güzel ortaya çıkmış ve sanki sadece kadınların şiddet gördüğü, erkeklerin şiddete asla maruz kalmadığı gibi kabul edilemez bir anlayışın parçası değildir. Kadına karşı şiddetin önlenmesi, halihazırda var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini görmezden gelmeyi reddeden, şiddeti varlığını sorunsallaştıran ve bunun sebepleriyle yüzleşmekten çekinmeyen bütün cesur insanların beraber mücadele etmesini gerektiren uzun soluklu ancak umut vadeden bir yoldur.

Bizler de, bu yola baş koymuş, toplumsal cinsiyet eşitliği kaygısı güden 15 sivil toplum örgütü olarak, bugün burada sizleri ve sizlerin aracılığıyla kamuoyunu 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü" çerçevesinde başlattığımız, farkındalık yaratmaya yönelik kampanyamızla ilgili bilgilendirmek, kadına yönelik şiddeti kınamak ve bu konuyla ilgili toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesindeki taleplerimizi bir kez daha haykırmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Bu bağlamda, kampanya çerçevesinde toplumun farklı kesim ve mesleklerinden oluşan bir grup kadın arkadaşımızla yaptığımız fotoğraf çalışmamız, kısa bilgilendirmelerle birlikte 5 gün boyunca adanın her tarafında ilan panolarına asılacak. Bu çalışmaya ayrıca basında da yer verilecektir. Fotoğraflar farklı gazetelerde basılacak ve kampanya çerçevesinde oluşturulan kısa videomuz farklı televizyon kanallarında gösterilecek. Ayrıca, radyo kanallarında bu konuda farkındalık yaratmaya yönelik duyurular yayınlanacak. Bu etkinliklere ek olarak hafta içerisinde, farklı şehir ve saatlerde bilgilendirici mesajlar ve taleplerimizi içeren el bildirileri dağıtılacak"

Destekleyen örgütler

 

Haberler Haberleri

Halil Falyalı cinayetinde cezalar onandı, beraatlar bozuldu