Bir Adanın Hafızası: Kıbrıs Kültürüne Yolculuk

Doğu Akdeniz’in mavilikler içindeki bu kadim adası sadece güneşi ve zeytin ağaçlarıyla değil; yüzyıllar boyunca yoğrulmuş kültürel dokusuyla da konuşulmayı hak ediyor. Kıbrıs… Her sokağında ayrı bir hikâye, her mutfağında tarihten izler saklı.

Bir Adanın Hafızası: Kıbrıs Kültürüne Yolculuk

Doğu Akdeniz’in mavilikler içindeki bu kadim adası sadece güneşi ve zeytin ağaçlarıyla değil; yüzyıllar boyunca yoğrulmuş kültürel dokusuyla da konuşulmayı hak ediyor. Kıbrıs… Her sokağında ayrı bir hikâye, her mutfağında tarihten izler saklı.

Bu topraklarda yalnızca yemek değil, gelenekler de nesilden nesile bir özenle aktarılıyor. Düğünlerde çalınan deflerden bayram sofralarına, köy kahvelerinde anlatılan efsanelerden el işi işlemelere kadar her detay, Kıbrıs halkının belleğinde birer kültürel şifre gibi varlığını sürdürüyor.

Biz de bu eşsiz kültürel mirası daha yakından tanımak için yola çıktık. Hem köy meydanlarında hem de mutfak ocaklarının başında halkla konuştuk. Kültürün yaşayan tanıklarıyla; büyükannelerle, zanaatkârlarla, gençlerle ve tarihçilere sorular sorduk: "Kıbrıslı olmak ne demek?", "Gelenekler nasıl yaşatılıyor?", "Bir yemeğin ardındaki hikâye neyi anlatıyor?"

İşte Kıbrıs kültürüne dair bu derin yolculuğumuzun satır aralarına konuk olan o sesler, o anılar ve unutulmayan tatlar…

Röportajımıza, Rengül hanım’ın mutfağında başlıyoruz. Elinde tahta çubuğu, dilinde atasözleriyle bize "Noro suyundan ekmek" nasıl yapıldığını anlatırken aslında geçmişin kapılarını aralıyor…

Soru: Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

“1968 doğumluyum. Aslen Akıncılar köyündenim ve şu anda da orada yaşıyorum. Emekli bir ilkokul öğretmeniyim.”

“Bu ürünle Büyüdüm”

Soru: Bu ürünle olan bağınız nasıl başladı?

“Çocukluğumdan beri bu ürünle bağım var. Babam çiftçi, annem ev hanımıydı. Bu nedenle evimizde bu tür ürünler her zaman vardı. Biz bu ürünlerle doğduk büyüdük. Daha sonrasında da bu ürünleri yaşatmaya çalışarak hem çocuklarıma tanıtma hem de ailemden kalan bu mirası yaşatma fırsatım oldu.”

“Kimliğimizin Lezzetli Temsilcisi”

Soru: Kıbrıs mutfağı sizin için ne ifade ediyor?

“Kıbrıs mutfağı kültürel değerlerimizin en önemli parçalarından biridir. Bu nedenle benim için çok büyük önem arz etmektedir. Kültürel değerler bir toplumun birikimidir. Bu birikimlerin en önemlilerinden biri de mutfaktır. Topraktan gelen ürünle mutfakta şekillenen yemekler bizi birçok yönden tanıtır ve anlatır. Bunun yanı sıra bizi biz yapan, tamamlayan ve bize en iyi gelen şey mutfaktır. Kültürel değerlere sahip çıkma konusunda mutfağımızın da önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.”

Soru: Bu ürünü ilk ne zaman öğrendiniz?

“Bu yemeği ilk ne zaman öğrendin derseniz, ben kendimi bildim bileli bu ürünlerle beslendim çünkü ben çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Bizim evimizde buğday temeldi. Evimizde bu tür ürünler her zaman vardı. Size diyebilirim ki bizim evimizde yarım asırdan fazladır bu ürün yapılıyor.”

“Bir Kültürel Miras, Gerçek Maya ile Ekmek”

Soru: Bu ürün ailenizde özel günlerde mutlaka yapılan yemekler arasında mıdır?

“Bu ürün ailemizde hem özel günlerde hem diğer günlerde yapılmaktadır. Özellikle bazı bayramlarda akrabalarımızın da gelmesiyle coşkulu şekilde yanan fırınımızı güle oynaya yaptığımız ekmeklerimizle doldurup sonrasında sıcak sıcak yemek bizim için çok keyifli ve yeri doldurulamaz oluyor.”

“Gerçek Maya ile Noro Suyuna Ekmek”

Soru: Bugün bizimle hangi tarifi paylaşacaksınız? Bu yemeğin malzemeleri hakkında bize biraz bilgi verir misiniz?

“Bu ürünün malzemelerin hakkında size bilgi verirken öncelikle ekmek yapımında tabi ki buğday ununu, içinde irmik içeren sarı buğday ve kepek içeren unların karışımı, tuz ve en önemli malzemesi ise ilk yağmur suyundan elde edilen eski, gerçek ev mayası ve noro suyundan bahsedebilirim. Noro suyu dediğimiz peynir altı suyu geleneksel olarak annelerimizin kullandığı bir yöntemdi ve çok yararlı olduğunu düşünüyorum çünkü noro suyunun protein bakımından çok zengin olduğunu biliyorum. Eskiler bu suyu ekmeğe katarak hem ekmeğin kalitesini hem besin değerini hem de tadını artırmışlar, ben de bu yöntemi kullanarak hem bu besin değeri yüksek ekmeği tüketmemizi sağlıyorum hem de atalarımızın bize bıraktığı bu güzel mirası yaşatmış oluyorum. Eklemek isterim ki her zaman peynir altı suyu bulamayabiliyorum. O zaman da içme suyuyla ekmeğimi yapıyorum.”

“Taş Fırından Gelen Lezzet”

Soru: Tarifin püf noktaları neler? Yeni başlayanlara tavsiyeniz olur mu?

“Tarifin püf noktalarını soracak olursanız benim için en önemli nokta ekmeğin mayası. Tamamen atalarımızın eskiden kullandığı bu doğal maya, ilk düşen yağmur suyundan elde edilip yıllarca da artırılarak kullanılabiliyor. Bir diğeri ise kullanılan unun beyaz un olmaması, içerisinde simit ve kepek olan bir un olması. Bunun yanında yoğrulduğu zaman da güzelce mayalanması için beklemesi gerekiyor. Bir diğer püf noktası ise taş fırında bu ekmeklerin pişirilmesi lezzeti açısından oldukça önemli. Bu işe yeni başlayanlara tavsiyen ne olur diye soracak olursanız da tabi ki bu mayayı elde etmeleridir. Özellikle sağlık için doğal maya çok önemli bir püf noktadır. Mayayı nasıl elde edeceklerini de kısaca anlatacak olursam, ilk düşen yağmurlarda penceremin önüne yerleştirdiğim kaplardan sahip olduğum yağmur suyuna buğday ununu ekliyorum. Sonrasında birkaç gün artırma işlemi uygulayarak biraz un biraz yağmur suyu ekliyorum. Kuru ve karanlık bir yerde saklıyorum. Bu yöntemi uygularsanız göreceksiniz ki maya kendiliğinden şişip hazır olacak.”

“Hellim Mevsimiyle Geleneksel Bir Zamanlama”

Soru: Bu tarifin yöresel ya da mevsimsel bir özelliği var mı?

“Bu ürünün her ne kadar yöresel veya mevsimsel bir özelliği belirgin bir özelliği olmasa da hellim yapıldığı zaman elde edilen noro suyu kullanılarak yapılan bir ekmek. Köyümüzde özellikle mayıs ayında alınan sütlerden hellim üretimi sağlanıyor bu dönemde de noro suyunu bol bol bulabildiğim için hellim döneminde rahatlıkla yapabildiğimi söyleyebilirim.”

“Bu tarif, Kıbrıs'ın Ta Kendisi”

Soru: Sizce bu tarif Kıbrıs mutfağını nasıl temsil ediyor?

“Bu tarif Kıbrıs mutfağını çok önemli bir şekilde temsil ettiğini düşünüyorum çünkü yüzlerce yıl öncesi ekmek, mutfakta bir temeldi ve kültürel olarak en önemli yapılış şekillerinden biri de bu noro suyuna yapılan şeklidir. Mayasından tutun da toprağımızın en önemli bereketlerinden biri olan buğdayımıza kadar önemini gösteriyor.”

“Kültürümüzü Yaşatmak Bizim Elimizde”

Soru: Kıbrıs mutfağının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

“Kıbrıs mutfağı bir tarafa tüm kültürel değerlere sahip çıkılması gerektiğini savunuyorum çünkü bizi biz yapan bu değerler. Binlerce yıl birikmiş olan bu değerler bizi biz yapıyor ve dünya karşısında bu birikimle biz bir ayrıcalığa sahip oluyoruz. Peki bu mutfağın geleceği var mı diye sorarsanız, eğer ki bize düşen en büyük görevi yapıp aileler, ebeveynler olarak çocuklarımıza kendi kültürümüzü tanıtıp o kültürü normal yaşantılarının bir parçası yapıp yaşatırsak ve bu yiyecekleri sürekli tatmalarını sağlarsak; çocuklarımız dünya mutfağını tanıdığı kadar kendi kültürel mutfağını da tanıyıp sevecektir. Unutmayalım ki yabancı insanlar sizi sahip olduğunuz kültürle tanırlar ve o kültürü ararlar. Kendi kültürünüzü tanıyamaz ve tanıtamazsanız siz olmaktan çıkarsınız.”

Bu kadar anlam yüklü anlatılınca, doğal olarak insanın canı tatmak istiyor. Rengül Hanım da sağ olsun, tarifini bizimle paylaştı. Üstelik sadece tarif değil, küçük sırlarını da…

Kıbrıs mutfağı sadece karın doyurmaz; kalpleri birleştirir, geçmişi bugüne taşır. Rengül Hanım’ın anlattıkları bize bir kez daha gösterdi ki, gelenekler yaşatıldıkça anlam kazanır. Tarifler unutulmasın diye yazılır; ama asıl onların ruhu, böyle sohbetlerde hayat bulur.

Siz de bu kültürel mirasa bir ses, bir tat katmak isterseniz; bir yorumunuz, bir anınız ya da bir tarifinizle bize ulaşmanızdan büyük mutluluk duyarız.

 

EKŞİ MAYA-EV MAYASI

SONRAKİ KULLANIM İÇİN ARTIRILMIŞ EKŞİ MAYA-EV MAYASI

NORO SUYU EKLENİRKEN EKMEĞİN HAMURU

EKMEK YOĞRULURKEN

EKMEK TAŞ FIRINA GİRERKEN

EKMEKLER PİŞTİKTEN SONRA

Röportaj Haberleri